30 Aralık 2006'da İslam aleminin gözü önünde, TV'lerde canlı yayınla, Kurban Bayramı'nın birinci günü idam edilerek şehid edilen ve o günden bugüne mazlum Müslümanların nezdinde bayraklaşan "Başkan Saddam Hüseyin"i yakından tanıyalım.
Irak Kralı Faysal'dan, Baas Partisi Lideri ve Saddam'ın kuzeni olan Ahmet Hasan El Bekir 1968'de iktidarı ele geçirene kadar birçok yapı tarafından darbe girişimleri oldu. Sekteye uğramayan başarılı bir ihtilali Bekir ve Saddam'ın BAAS'ı yapabilmişti.
Saddam, partinin ve devletin ikinci adamı hâline geldi. Yapılan bütün reform ve hizmetlerde onun adı vardı. Aynı zamanda "Gizli Polis"i de kontrol ediyordu.
Otoriter rejimlerde gizli polislik kurumu önemlidir. Çünkü tüm muhalifleri yakından takip eder, karşı darbeyi engellersiniz.
1972'de Amerika, İngiltere, Fransa ve birçok ülkenin ortaklaşa kurduğu ve Irak'ta petrolü işlemek için faaliyet gösteren "Iraq Petroleum Company" uluslararası şirketi ülkeden kovuyor ve devamında petrol şirketlerini kamulaştırıyor.
Saddam'ın bu hamleyi yapmaması için dünya çapında baskı kuruluyor fakat Saddam bu sömürge şirketi nihayetinde ülkeden çıkarıyor. Saddam üretimi azaltıp, petrol fiyatlarını tavan yapıyor. Dünya genelinde 1973'de petrol krizi baş gösteriyor.
Petrolden gelen parayla halkın refah seviyesini yükseltmek için adeta seferberlik ilan edilir.
World Bank verisine göre Irak'ta 1968 gayri sarfi yurtiçi hasıla 2.8 milyar dolarken, Saddam iktidarında 1980'de 52 milyar dolar seviyelerine kadar gelir. Altyapı hizmetleri, su, elektrik, sağlık ve eğitimde muazzam bir ilerleme kaydedilir. Hastaneler artık ücretsiz hizmet vermeye başlar. En ücra köylere bile elektrik gider, temiz su ihtiyacı karşılanır.
70'lerin sonundan itibaren okur-yazarlık seferberliği başlar. Bu seferberlik ile Iraklıların neredeyse hepsi okuma yazma öğrenir. Zorla eğitim verilir. Halkını eğitme çabasından ötürü 1982 yılında UNESCO tarafından Saddam'a ödül bile verilir.
Saddam öncesi olmayan kurumsallık, Saddam dönemiyle beraber kurulur. Halk arasında ve bölgede giderek popülerliği artan Saddam Hüseyin, 1979'da resmen Irak Devlet Başkanı olur. Gizli polis ve istihbarata hakim olan Saddam, başkan olduktan sonra parti eşrafını toplar ve TV'de canlı yayınladığı meşhur "parti temizliğini" yapar.
Irak'ta işler yolunda giderken komşu ülkesinde 79'de Humeyni'nin "İran İslam Devrimi" olur. Şahla da arası iyi olmayan Saddam'ın Humeyni ile hiç iyi olmaz ve 1980'de savaş patlak verir ve 8 sene sürer. Irak'ın %50'sini oluşturan Şii'lere Humeyni devrim çağrısı yapar. "Humeyni beni vurmadan, ben Humeyni'yi vurayım" hesabı İran'ın Huzistan bölgesine girer. Evdeki hesap çarşıya uymaz ve savaş uzadıkça uzar, sefalet baş göstermeye başlar. 82'de ateşkes isteyen Saddam'ın talebini Humeyni reddeder ve Saddam'ı kâfirlikle itham eder. Yıkıcı savaşın sonunda her iki ülkenin ekonomisi ağır darbe alır.
Saddam, savaş boyunca Suudiler'den ve Kuveytliler'den astronomik borçlar alır. Savaş sonunda ben sizin adınıza da savaştım diyip, borçları silmelerini istedi. Saddam bu isteğinde haklıydı.
Kuveyt, Saddam'ın bu isteğini geri çevirip üstüne petrol üretimini arttırıp, daha ucuza satmaya başlayınca, Irak ordusu bir günde Kuveyt'i ele geçirdi.
Saddam daha sonraki açıklamalarında "biz Kuveyt'e girdiğimizde petrol üretim tesislerinde Kuveyt bayrağını değil, İngiliz bayrağını indirdik" der. Saddam; Kuveyt'in kuruluşunu Irak'ın Basra Körfezi'ne ulaşmasını engellemek için kurulduğunu söyler. Amerika'nın ültimatom vermesine rağmen Kuveyt'ten çıkmaz. Kuveyt Emiri ise Arabistan'a kaçar. Amerika liderliğinde 35 ülkenin bir araya gelmesiyle I. Körfez Savaşı başlamış oldu.
Koalisyon güçlerinin 1 milyon askeri varken, Irak'ın 500 bin askeri vardı. Hava saldırıları ile Irak ordusu darma duman edildi.
Arabistan'da koalisyon hedeflerini ve İsrail'i Scud füzeleriyle vurdu. Saddam, küresel lobilerin hedefi hâline geldi. İsrail'i vurmasıyla düşman hattını genişletti. Körfez Savaşı sonrası Irak'a ambargo uygulandı. İlaç dahi ithal edemiyordu.
BM Kitle İmha Silah Araştırmalar Komisyonu Irak'ta 98'e kadar arama yaptı. Ve nihayetinde Saddam bunları kovdu.
1998'e gelindiğinde Amerika ve İngiltere beraber "Çöl Tilkisi Harekâtı"nı başlattı. Belli başlı bölgeleri Irak'ta bombaladı.
Bu dönem Amerika ve Saddam arası iletişimsizliğin zirveye tırmandığı dönem olur. Bu hâl ile 2003'e doğru gidilir.
20 Mart 2003'e gelindiğinde Amerika liderliğinde tekrar çoklu koalisyon kuruldu. Bağdat yerle bir oldu. Saddam'ın tüm askeri hedefleri vuruldu. Kitle imha silahı var yalanıyla Irak mezbahaneye çevrildi. Düzmece bir mahkeme kurulup Saddam ve BAAS yöneticileri idam edildi.