Halk arkandayken, “işi bitirmeye” yönelik can alıcı hamleler yerine, “uygun muhalefet inşaına” yönelmek nedir? Bugun İsrail yoğun bir bombardımana başladı, 39. Tümenin Gazze’de kara işgaline girişeceğinden bahsediliyor. Biz ise burada “muhafazakar devrimcilerin” zamana yayıcı ve işi geciktirici “muhalefet dizaynı” ile uğraşıyoruz.

19 Martta başlayan adli hadise 23 Mart günü nihayete erdi, İmamoğlu ve şürekasının yarısı tutuklanıp Silivri cezaevine yerleştirildiler. İki dosya vardı soruşturulan, biri yolsuzluk, rüşvet ve irtikap ile kişisel veriler dosyası, diğeri de terör dosyası. Laz müteahhit birinci dosyadan tutuklandı, ikinci dosyadan ise, diğer şüpheliler tutuklanırken, bu zat adli kontrol ile serbest bırakıldı. 

Tutuklanmama gerekçesi olarak, “herne kadar kuvvetli suç şüphesi varsa da, diğer dosyadan tutuklandığı” yazılmış. Bu basbayağı hukuka takla attırmaktır aslında. 

25 Ocak 2000’de Metris’den Eskişehir’e sürüldüğümüzde, neredeyse iki hafta boyunca adliye götürülmüş, bir hadiseden çıkarılan onlarca soruşturmadan tutuklanmıştık; ustelik üzerinde sadece “tutuklanmasına” yazan müzekkerelerle! Bu durumu hakime sorup, “tutuklayın da, niye tutuklanıyorum, bunu bilmem lazım, hangi suç, hangi tarih, ne yapmışım, hiçbir şey yazılmamış, kâğıt üstünde savunmamın da yazılması gerek bu mahkemede ki yüzüme okunması gerekiyor tutuklanma gerekçem, bu hakkım da elimden alınıyor” dediğim de, hakim bey şöyle bir bakıp yüzüme, “haklısınız ama tutuklamam lazım” demişti. 

Ekrem’in tutuklanıp tutuklanmamasının üzerinde durmamım sebebi, şu durumda Ekrem tiyatrosunun devamına izin verilmiş gibi bir halin tezahür etmesidir. 

Terör soruşturması varsa, belediye kanunu gereği, tutuklanma olsun veya olmasın kayyum atanması gerekmektedir. Tuhaf bir gerekçeyle de terör soruşturmasından tutuklanma da olmayınca, mide bulantısı olması da doğal olmakta, arkasında ne var diye insanı düşünmeye sevketmektedir. 

Bu halihazır durumun röntgeni. 

Başka bir açıdan da bakılabilir mi buna, evet bakılabilir. 

Hükümet cenahından bir kısımla ilişkili olduğuna dair iddiaları üzerinde taşıyan Soner Yalçın’ın Odatv’sinde gözaltına alınmanın olduğu gün yayınlanan bir yazıda, “geçen hafta İmamoğlu’nu hangi Akp’liler ziyaret etti, ne teklif ettiler?” diye sorulmuş ve “anayasa değişikliğine destek verin, diploma meselesini de orada halledelim” dendiği ve bu teklifin reddedilmesi üzerine operasyonun olduğu iddia edilmişti. 

Kayyum atanması olmayınca, mahkeme sürecinin de uzun yıllara yayılma ihtimali var, diploma da hallolursa, Erdoğan ile İmamoğlu “eşit şartlarda yarışacak” gibi bir durum ortaya çıkıyor. Bu elbette bir iddia ama kayyum olmayınca, insan da huylanmıyor değil tabii. 

Bunun dışında bir başka “açı” da var, “muhafazakar demokrat huya” da uygun, onu da yazmak gerekir.

Buna göre; şu anda sadece bir dosyadan tutuklanma verildi, gösterilerin kesilmesi, hafifletmesi için, tutukluluk değerlendirmesi esnasında savcılık tekrar talep edecek ve o zaman tutuklanacak. 

Bu olurken, hem Cehape olağan kongresine hem de İstanbul Cehape Kongresinin “şaibeli” olduğuna dair iddialar üzerinden başlatılmış soruşturmalar ile bu iki kongrenin iptali ve iki yere de kayyum atanması gerçekleşecek, iddiası da var. 

Yani Cehape çok fena bir şekilde ve cehapelilerin verdiği dilekçeler ile köşeye sıkıştırılmış durumda. 

Bu türden yeni “aktiviteler ve operasyonlar” peşısıra geleceğinden, kayyum meselesinin şimdi yapılmasına lüzum yoktu. 

Ekrem ve şürekasının derdest edilmesi üzerine ortaya atılan iddialar, bunlar. Tamamen cehape içi muhalifler eliyle cehapedeki bir gruba yönelik polisiye tedbirleri görmekteyiz. 

Bunun bir anlamı da, muhalefete “çeki düzen” vermektir. 

Peki, “mevzumuz” bu mu?! 

Halk arkandayken, “işi bitirmeye” yönelik can alıcı hamleler yerine, “uygun muhalefet inşaına” yönelmek nedir? 

“Muhafazakar devrimcilik” bir noktada “yük” olmaya, halka kulak kapamaya evriliyor. 

Bugun İsrail yoğun bir bombardımana başladı, 39. Tümenin Gazze’de kara işgaline girişeceğinden bahsediliyor. Biz ise burada “muhafazakar devrimcilerin” zamana yayıcı ve işi geciktirici “muhalefet dizaynı” ile uğraşıyoruz. 

Gazze, heryeri, herkesi yakar! 

Gözünün yaşına bakmaz!

Hatırlatayım, ikaz edeyim.

Notlar

https://www.odatv.com/yazarlar/hurrem-elmasci/iktidara-yakin-genel-yayin-yonetmeni-ekrem-imamogluna-hangi-teklifte-bulundu-son-gorusme-120091245

https://www.haber7.com/dunya/haber/3516023-israil-ordusu-gazzede-nasir-hastanesini-vurdu