Dinimiz, menfi yönden popüler kimselerin en bariz iki amelinden birine “Riya” ismi vermiş ve “küçük şirk” hükmünü koymuştur. Diğer bir amele ise “Kibir” ismini vermiş ve “Kibirlenen kimse cennete giremez!” hükmünü koymuştur. Detaylı bilgi için hadis ve şerh kitaplarına bakılabilir.
Asıl meselemiz din-i mübîn İslâm üzerinden popüler olmaya çalışan kimselerdir. Bu kimseleri tasnif edecek olursak iki sınıf görüyoruz: Dini inkâr üzerinden ve dini kullanma üzerinden popüler olmak isteyenler.
Birinci sınıf kimseler sözde çağdaş tabirle “havalı” olma hevesiyle salyalı ağızlarını İslâm’a bakarak akıtıyor, farklı gözükme numarası ile dikkat celbetmeye çalışıyorlar. Hem inkâr ederler, hem de sürekli gündemlerinde tutarak iyi bildikleri (!) İslâm’a ve Müslümanlara saldırıp, iftira atarlar. Bu kimselerin Hristiyanlık ve Yahudiliğe aynı muameleyi yapmadığına da şahidiz. Zira gündemde olan bir şeyi inkar ederek gündeme taşımak kişiyi popüler etmede kolay bir yöntemdir.
İkinci sınıf kimseler ise dini istismar konusunda Siyonist tâcirlere taş çıkartmaktadırlar. Muhtemelen bu kimseler sahaya salınmadan evvel pazarlama ve reklamcılık eğitimini yüksek düzeyde görmüş olmalıdırlar ki; din sayesinde etraflarında kul-köle olan binlerce adamı, sadaka niyetine hayırda kullanılması için gönderilen milyonlarca parayı ustalıkla menfaatleri yönünde kullanıyorlar. İnsanların da hoşlarına gidecek fetvaları rüyadan gelen ilham ile verince de muhteşem bir itibar görüp, TV kanallarında boy göstermeye başlıyorlar.
Bu iki sınıfın şerlerini anlayıp uzak durmak için bize lazım gelen tek bir şey vardır ki, o da hakikati gösteren ilimdir!
Baran Dergisi 716.Sayı