Camii, isminden de anlaşılacağı üzere cem eden, toplayan, toplanılan yerdir. E, toplanıp ne yapacağız? Günümüz anlayışı ile “yalnızca namaz kılacağız ve Kur’an-ı Kerîm okuyacağız.” Yanlış… Peki tarihte nasıldı? Asr-ı Saadette camii-mescit nasıl kullanılıyordu?
Camii, halkın nabzının attığı mekandır, dersek hiç yanlış olmaz. Karargâh, kongre alanı, yemekhane, yatakhane hepsinin yekûnu camiidir… Maksat Allah yolunda hizmettir… Siyasi toplantıların yapıldığı, askerin bir mevzi olarak kullandığı, açların yemek yediği, kalacak yeri olmayanların sığındığı bir alandır. Bütün bunları idare edene de imam denir. Halkın nabzını kontrol eden, halka yol gösteren ve güncel meseleler karşısında halkın nasıl bir tavır alacağına dair yönlendirmelerde bulunan zât... İmam, tek tek evleri gezer, ihtiyaçları olanlara yardım eder, ıslah olmaları için maarif faaliyetinde bulunur, sorulan her türlü soruya İslâmî bakış ile suallere cevap verir.
Uzun zamandır camii ve imamın işlevselliğinin yitirilmiş olması, bir daha aslî görevine dönmemesi manasına gelmez. Günümüzde halen daha yurdumuzun bazı yerlerinde bu saydığım özellikleri ile görevini yerine getiren camiiler ve imamları bulunuyor.
İmamlar hakkında “güncel meseleler karşısında halkın nasıl bir tavır alacağına dair yönlendirmelerde bulunan” demiştim bir kere. Batıcı rejim, bu tür imamlardan korkar, derhal ortadan kaldırılması gereken bir unsur olarak görür. İstiklal Mahkemeleri’ne baktığımız zaman, halka yönlendirmelerde bulunan imamların, önderlerin nasıl susturulduğunu apaçık görmekteyiz. O dönem bu işlemler direkt kafa uçurma yöntemiyle yapılıyordu. Şimdi daha farklı yöntemlerle yapılmaya çalışılıyor. Daha “merhametlice”, vasıflı imamlar susturulmaya çalışılıyor.
Avrupa’nın ve Avrupalının göğsüne hançer gibi saplanan Ayasofya Camii’nin imam-hatibi Prof. Dr. Mehmet Boynukalın, ayet ve hadisler ışığında gündeme yorum yaptığı zaman gerek muhalif, gerek iktidar kesimden olan insancıklar tarafından hedefe koyuldu.
İstedikleri imam portresinde, üç maymunu oynayan, imamlığı yalnızca camiide olan bazı “yol göstericiler” zaten var. Ahlâkları iğdiş edilmişlerin hedefindeki Boynukalın Hoca, “İmam kimdir ve nasıl olur?” sorusuna en güzel cevab oldu. Yanındayız, Allah yar ve yardımcısı olsun.
Baran Dergisi 741.Sayı