Tarihçi ve yazar Said Alpsoy, YouTube kanalında Mustafa Kemal’in Kur’an-ı Kerim’e yönelik tutumu hakkında bir değerlendirme yaptı. Alpsoy, tarihi belgeler ve tanıklıklara dayandırdığı konuşmasında, Mustafa Kemal’in Kur’an’a saygısızlık içeren ifadeler kullandığını ve bu tutumunun çeşitli olaylarla ortaya çıktığını belirtti.
"Arap Oğlunun Uydurması" Sözü
Programın başında Alpsoy, Kazım Karabekir’in hatıralarından bir alıntıya yer verdi. Bu alıntıda Atatürk’ün, “Arap oğlunun uydurmalarını Türklere öğretmek için Kur’an’ı Türkçeye çevireceğim” dediği aktarılıyordu. Bu sözler, Atatürk’ün Kur’an’ı kutsal bir kitap olarak değil, insani bir üretim olarak gördüğünü açıkça ortaya koymaktadır. Alpsoy, bu söylemi “Kur’an’ın kutsallığını ve kaynağını doğrudan reddeden bir hakaret” olarak nitelendirdi. Ayrıca, Atatürk’ün Türkçe Kur’an çevirisini emrederken, Türk halkının Kur’an’ın gerçek yüzünü anlaması ve bu kitabı terk etmesi gerektiğini savunduğunu belirtti.
Kur’an’ın İçki Masasında Okutulması
Alpsoy, Atatürk’ün Cumhurbaşkanlığı döneminde hafızlara Kur’an okuttuğu bazı olaylara değindi. Ancak bu Kur’an okuma etkinliklerinin dini bir amaç taşımadığını, aksine bir saygısızlık içerdiğini ifade etti. Atatürk’ün içki masasında hafızlara Kur’an okuttuğunu belirten Alpsoy, bu sırada hafızlara enstrümanlarla eşlik ettirildiğini ve bunun dini değerlere açık bir alay olduğunu söyledi. Bu olayların, Atatürk’ün Kur’an’a yönelik tutumunun ciddi bir saygısızlık içerdiğini gözler önüne serdiğini ifade etti.
“Gökten İndiği Sanılan Kitaplar” Söylemi
Said Alpsoy, 1 Kasım 1937 tarihinde Atatürk’ün TBMM açılış konuşmasında yaptığı bir açıklamayı hatırlattı. Bu konuşmada Atatürk, kutsal kitaplar için “Gökten indiği sanılan kitapların dogmalarıyla hareket edemeyiz” ifadelerini kullanmıştı. Alpsoy, bu sözlerin Kur’an’ı küçümseyen bir tavrı yansıttığını ve Atatürk’ün dini dogmalara bakışını açıkça ortaya koyduğunu belirtti.
Kur’an’ın Yere Fırlatılması
Alpsoy, Atatürk’ün bir hükümet toplantısında Kur’an-ı Kerim’i yere fırlattığını ve ardından “Geçmişin kurallarıyla toplum kösteklenemez” dediğini aktardı. Bu olayın, 1937 yılında Reuters Ajansı ve New York Times gazetesinde yer aldığını ifade eden Alpsoy, bu davranışı Kur’an’a yönelik açık bir hakaret olarak değerlendirdi. Bu olayın fotoğraflarla belgelenmediğini, ancak dönemin diplomatik ve basın kaynakları tarafından aktarıldığını vurguladı.
“Kur’an, Allah Tarafından İndirilmedi” Söylemi
Alpsoy, Dolmabahçe Sarayı’nda gerçekleşen bir olayda Atatürk’ün, “Kur’an Allah tarafından indirilmedi, Muhammed’in kendi sözleridir” dediğini belirtti. Bu sözlerin, Atatürk’ün Kur’an’ı ilahi bir metin olarak değil, beşeri bir metin olarak değerlendirdiğini gösterdiğini ifade etti. Bu tür ifadelerin İslam inancına ve Kur’an’a yönelik açık bir hakaret içerdiğini söyledi.
“İkra Bismi Rabbi Safsatası” İfadesi
Tarihçi Alpsoy, Atatürk’ün Türk Tarih Tetkik Cemiyeti’ne yazdığı bir mektubunda, Kur’an’ın ilk ayetlerinden biri olan “İkra Bismi Rabbike” ifadesini “safsata” olarak nitelendirdiğini belirtti. Bu mektupta Atatürk, bu ayeti “Arabistan çöllerinden gelen iptidai bir düşünce” olarak tanımlamış ve Kur’an’ın ilahi bir vahiy olmadığını öne sürmüştür. Alpsoy, bu ifadelerin Atatürk’ün Kur’an’a yönelik genel tutumunu özetlediğini söyledi.
Kur’an’ın Türkçeye Çevrilmesi ve Amacı
Said Alpsoy, Atatürk’ün Kur’an’ı Türkçeye çevirtmesinin arkasında dini bir amacı olmadığını, aksine Kur’an’ın itibarsızlaştırılmasını hedeflediğini belirtti. Alpsoy, dönemin Amerikan büyükelçisi Joseph Grew’in raporlarına dayanarak, Atatürk’ün bu çeviri girişiminin halkın Kur’an’ın içeriğini anlayıp ondan uzaklaşması için yapıldığını ifade ettiğini söyledi. Bu durum, uluslararası belgelerde de doğrulanmıştır.
Alpsoy: “Hakikatler Açıkça Ortada”
Konuşmasının sonunda Said Alpsoy, belgeler ve tanıklıklarla Atatürk’ün Kur’an’a yönelik tutumunun açıkça ortada olduğunu belirtti. Alpsoy, Atatürk’ün söylemleri ve eylemleriyle dini değerlere saygısızlık ettiğini vurgularken, bu durumun tarihi belgelerle desteklendiğini söyledi.