Dünya piyasaları her türlü dalgalanmaya açık. Biz ise dışardan gelen sıcak paralarla ve ağır borç yüküyle mutluyuz. Bakalım elin parasıyla nereye kadar gidilecek?
Tabiî ki parayı verenlerin istediği yere kadar!
Bizim buna teşne olur vaziyetimiz! “Sermayenin dini imanı olmaz” deyip IMF’nin güdümündeki hükümet!
Gelsin sıcak paralar, gitsin sıcak paralar, o esnada nefesleniyoruz ya, gerisi kimsenin umurunda değil!
Umurunda olsa da ne yapacak?
Türkiye İşçi Emeklileri Derneği tarafından yapılan çalışma da Türkiye’nin 2008’de dakikada 106 bin 544 YTL faiz ödeyeceği belirtilerek, tahminlere göre fert başına düşen yükün de 3 bin 685 YTL olacağı belirtildi.
Türkiye’de iç ve dış borçların sadece faizlerine ödenen tutarların âdeta “dudak uçuklatır” hâle geldiği ifade edildi.
Kayıt dışı ekonomi bir türlü kontrol altına alınamıyor. Neden?
Uyuşturucu, fuhuş, kumar vs. sektörlerinde dönen paralar?
Uyuşturucu, fuhuş, kumar, okul çeteleri şunlar bunlardaki artış, ahlâkî olduğu kadar ekonomik sebeplerle de alakalı!
Bu sektörlerde dönen paralardan hükümet memnun mu?
Öyle ya ekonomik canlılık oluyor ve istihdam açığının doğuracağı sosyal patlamalara sibop görevi görüyor. Uyuşturucu, içki, kumar vs. alanlar hükümetin can simidi mi oluyor?
Alan memnun satan memnun ve altta kalanın canı çıksın!
Acaba altta kim kalıyor?
Dakikada 106 bin YTL faiz yükü herkesin sırtına biniyor, bilhassa orta sınıfın, geniş halk kesimlerinin. Zaten devamlı artan dolaylı vergilerle, sabit gelirler her gün zora giriyor.
Fakat sıcak para ile bir şekilde işimizi çeviriyoruz. Benim memurum işini bilir hesabı gidiyoruz.
Dış dürtüklemeye ihtiyaç bırakmayan bizim kendi kendimizi gönüllü köleleştirmemiz. Sömürü çarklarını devamlı yağlamamız. İntiharlara, iflaslara, aile facialarına şuna buna rağmen.
Hükümet yaptığı bazı çalışmalarla sosyal patlamalara fren görevi yapıyor, bilhassa belediyelerin iyi çalışmaları kayda değer. İstihdama biraz cevap veriliyor ve dar gelirliye yardım ediliyor!
E, hepten batmamamız lâzım, faizleri kimler ödeyecek yoksa ?
Baran Dergisi 52. Sayı
Baran Dergisi 52. Sayı