Pakistan’ın içlerinde yapılan bu operasyon aslında Pakistan’a yapılmıştır da onlar bunun farkında değil. “Bir daha olursa” gereğini yaparız türündeki bir açıklama adam yerine konulmamanın, egemenlik haklarının ihlalinin, işbirlikçiliğin ve hepsinden önemlisi acziyetin ifadesidir.
Pakistan’da operasyon yapan Amerikan Katil Timlerine hiçbir şey yapamayan Pakistan istihbaratı, Usame’nin eşini ve çocuklarını gözaltına alarak, bu timin bağlı olduğu devletin sivil giyimli katilleriyle birlikte halen sorgulamaktadır.
Dünyada ve ülkesinde adaleti tesis etmek, haksızlıkları önlemek gibi yiğitçe davranışlar sergilemesi gereken İslam Dünyası (!) haksızın kötünün karşısında yer almaktan korkarak “Vurun Abalıya” misali peşi sıra Bin Laden’ in “kötü olduğu ve öldürülmesinin dünyayı ne kadar iyi bir yer haline getirdiğini” içeren hem de dinlerinin açıkça “ölülerinizi rahmetle anınız” emri hilafına açıklamalar yapmakta batılı meslektaşlarıyla yarışarak, kumaşlarını gösterdiler.
Bu kumaş, Mavi Marmara’da şehit edilenlerin kanları gemiden henüz yıkanmadan “Kimse bu olay için bizden İsrail’e savaş açmamızı beklemesin”, “Beni gönderirseniz yerime El Kaide gelir” diyenlerin kumaşıdır.
Müslümanların yaşadığı her yere yağmur gibi bomba yağdıran, ülke halklarını nifakla birbirlerine düşürerek birbirine kırdıran, bütün zenginliklerini sömüren, onların geleceğini çalan” haçlı ordularıyla el ele kol kola hareket eden, haçlı ordularına, ülkesinin kapılarını sonuna kadar açan, havaalanlarını ve bütün imkânlarını kullandıran devlet adamlarının tamamı acziyet içinde olan işbirlikçiler. Dedik ya, bu vasıflar sadece Pakistan’daki yöneticilere mahsus değil.
Adı seks, yolsuzluk, hırsızlık gibi her türlü melanetle anılan Silvio Berlusconi gibi adamlar Usame’nin şehadetini “Şerle mücadelede büyük bir adım” olarak nitelendiriyorlar. Habis bir ur gibi girdiği her bünyeyi hasta eden ve öldüren bu tiplerle aynı safta olanlar, İnşallah onlarla birlikte hesaba çekilirler.
Bu tiplerle birlikte hesaba çekilmesini Rabbimizden dilediğimiz bir tayfa daha var ki, onlarda Usame gibi bir yiğidi ‘Amerikan ajanlığıyla” suçlayanlardır. Amerikan domuzunun propagandasını yaymakla, onlara karşı köpüren Müslüman öfkesini dindirmekle görevli bu tipler, Müslümanları cihattan ve Usame’nin yaptığı yiğitlik gibi yiğitlik yapmaktan soğutmak misyonunu eksiksiz bir şekilde yerine getirmektedirler. Bu tiplerin içerisinde her görüş ve düşünceden insanlar olduğu gibi en dikkat çekici olanları da Amerika’da yaşamını sürdürenlerin suçlamalarıdır. Amerikan ajanlığı gibi bir suçlamanın, Müslümanların öfkesini çekeceğini bildikleri için, kendilerini saklayarak bunu Usame’ye izafe etmekten kaçınmıyorlar.
Usame Bin Laden şehit edildi. Şimdi dünya daha iyi bir yer mi olacak? Bugünün yumuşaklarının yarının Radikalleri kabul edilmeyeceğini nereden biliyorlar. İslam’la açıkça savaştıklarını her fırsatta açıklamaktan kaçınmayan Haç’lı devlet adamlarına nasıl güveniyorlar? Müslümanların içindeki cihad anlayışını bitirdikten sonra sıra namaz kılanlara, suya sabuna dokunmadan İslam’ı yaşadığını düşünenlere gelecek, o gün geldiğinde nereye kaçacaksınız, ne yapacaksınız bilemiyorum?
Bugün putlaştırdığınız, ilahlaştırdığınız Amerika ve haçlı orduları üzerinize geldiğinde, sırtınızı döndüğünüz Allah (C.C.)’’a nasıl hesap vereceksiniz, bunları da düşünün. Aramızda çok kalın çizgilerle anlayış ve yaşayış farkı var. Biz biliyoruz ve inanıyoruz ki “Kafirler istemese de Allah (C.C.) nurunu tamamlayacaktır”
Baran Dergisi, 226. Sayı
Baran Dergisi, 226. Sayı