Şu an Suudi Arabistan’ın Veliaht Prensliğini yapan Muhammed bin Selman kimdir? 

36 yaşındaki Suudi Arabistan Veliaht Prensi, savunma bakanı ve Kral Selman'ın ihtiraslı evladı. Suudi Arabistan’ın tüm ipleri bu karanlık adamın elinde. Kral Suud Üniversitesi’nin hukuk bölümünden mezun MbS, babasının 13 çocuğundan birisi... 

23 Ocak 2015’te 91 yaşındaki Kral Abdullah öldü, kardeşi Selman bin Abdülaziz yeni kral oldu. Türkiye’de millî yas ilan edilmişti. Selman bin Abdülaziz, Kral Abdullah’ın en küçük kardeşidir. 

Yeni kral tahta geçer geçmez iki şaşırtıcı karar aldı.

Birincisi, oğlu Muhammed bin Selman'ı savunma bakanı yapmaktı. Prens Muhammed 29 yaşında dünyanın en genç savunma bakanı oldu. O zamanlar Veliaht Prens değildi.

İkinci şaşırtıcı karar ise yeğeni Muhammed bin Nayif'i Veliaht Prens ilan etmekti. Muhammed bin Naif, içişleri, güvenlik ve siyasî ilişkiler konseyinde tecrübeli bir isimdi. Halbuki Suudi anayasasına göre Veliaht Prens’in, Kral Abdülaziz’in kardeşleri arasından seçilmesi gerekirdi. Yeni Veliaht Prens ilk kez yeğenler arasından seçildi. Bu hamle için anayasada bir madde değiştirildi. 

Kral Selman, direkt oğlu MbS’yi veliahtlığa getirmek yerine sahneye Naif’i itti de diyebiliriz aslında. Asıl hedef Muhammed’i veliaht yapmaktı, bu daha sonra anlaşıldı… Kral Abdülaziz, MbS’yi direkt Veliaht Prens yapmış olsaydı belki de büyük bir tepkiyle karşılaşacaktı. Suud ailesinin içinde önemli bir adam olan Naif’i sinsi plânlarına giden yolda harcadılar. Nasıl?

Yemen’de Husiler ayaklanınca, “Savaşın bize gelmesini beklemeyeceğiz, asıl savaş İran’da olacak!” diyerek yavaş yavaş ipleri eline alan Muhammed bin Selman, Yemen’de harekât başlattı. Muhammed bin Selman o sıra, başkan yardımcılığı, savunma sorumlusu ve ekonomik kalkınma konseyi başkanlığı görevlerinde; üç kilit noktadaydı. 21 Haziran 2017’de Kral Selman, Veliaht Prens Naif’i görevden aldı, 32 yaşındaki Muhammed bin Selman’ı veliaht olarak atadı. Naif’in korumaları apar topar değiştirildi. Naif, Cidde’deki Kraliyet Saray’ında hapsedildi; başbakanlık ve içişleri görevlerinden de azledildi. 

MbS’nin tahta çıkabilmesi için, Kral Selman öldükten sonra “sadakat konseyi” tarafından kabul görmesi lâzım. Her ne kadar Veliaht Prens olsa da, Suudilerin fiili kralı gibi hareket ediyor Muhammed bin Selman. Ülkenin gidişatına yön veriyor. 

Beş yıldızlı hapishane

5 Kasım 2017’de 400’e yakın kişi Kral Selman ve MbS’nin davetiyle bir toplantıya katıldı. Burada bakanlar, prensler ve Suudi işadamları yer aldı. Beş yıldızlı otel Ritz Carlton’daki davete gelmeyenler gözaltına alındı. İddiaya göre burada taht yolundaki engellerden kurtuldular, Kral ve Veliaht Prens’in “düşman”ları birer birer sorgulandı, sindirildi. Bu operasyon medyaya “yolsuzluk operasyonu” olarak yansıdı. Otelde gözaltına tutulanlar arasında, MbS’nin kuzeni Ulusal Muhafızlar’ın başı Prens Miteb bin Abdullah -1 milyar dolar verdiği için serbest kaldı/BBC-, diğer kuzen Kingdom Holding’in sahibi Prens El-Velid bin Telal ve Riyad’ın eski valisi Prens Türkî bin Abdülaziz de vardı. Eski Kral Fahd'ın oğlu Prens Abdülaziz öldürüldü. CIA, Abdülaziz’in kendisini tutuklamaya gelen güvenlik güçleri ile korumaları arasında çıkan çatışma sırasında öldürüldüğünü açıkladı. 

BBC’de yer alan bir habere göre; Prens Abdülaziz bin Fahd kalın bağırsak kanseri olduğu için tedavi görürken hayatını kaybetti. “Yolsuzluk operasyonu”ndan 107 milyar dolar elde edildiği, bunun Suudi Arabistan’ın hazinesine geçtiği açıklandı. İngilizler de bu büyük operasyonun bir parçası olabilir.

Ayrıca “yolsuzluk operasyonu” yürütülürken, eski Veliaht Prens Mukrin’in oğlu Mansur bin Mukrin’in helikopteri de şaibeli bir şekilde düştü. Genç Mansur bin Mukrin de diskalifiye oldu! 

107 milyar dolar direkt ABD’ye mi geçti?

Eski ABD Başkanı Donald Trump 2017’de göreve geldiğinde ilk yurtdışı ziyaretini Suudi Arabistan'a yaptı. Trump, “ABD tarihinin en büyük silah anlaşmasını” MbS ile imzaladı. Reuters haber ajansı, 6 milyar dolar değerinde 150 Blackhawk tipi helikopterin de anlaşmaya dahil olduğunu açıkladı. Suudi petrol devi Aramco'nun CEO'su Amin Nasser, 11 Amerikan şirketiyle 50 milyar dolarlık bir dizi anlaşma imzalanacağını söyledi. 

Lübnan Başbakanı Hariri’ye Siyonist tezgâh

Dönemin Lübnan Başbakanı Saad Hariri, 4 Kasım 2017’de Riyad’a davet edildi. MbS ile toplantı yapan Hariri, Suudi Arabistan kanalında canlı yayına çıkarak istifa ettiğini duyurdu. Haftalık olarak avukatlarımız vasıtasıyla irtibata geçip, analizlerini tercüme ederek yayınladığımız Çakal Carlos (Salim Muhammed), “Lübnan Başbakanı Suudi Arabistan rejiminin adamı olarak bilinirdi. Esasında bir suikast neticesinde öldürülen babasının Suudi Arabistan ile yakın ilişkileri vardı. Şimdi de Başbakan Hariri, öldürüleceğinden endişe ettiğini söyleyerek istifasını verdi. Onun üzerinden bir takım planlar yapıldığı anlaşılıyor.

Yaşanan hadiselerin hepsi gerçekten enteresan ve ben geçmişte de, bugün de söylenenlerin hepsinin düşman manipülasyonundan ibaret olduğunu düşünüyorum. Lübnan hükümetini indirmek için bahane arıyorlar.” (Baran Dergisi 565. Sayı) demişti.

Reformist Prens: Muhammed bin Selman

Yahudi tıynetli Muhammed bin Selman’ın korku salan suretinin ardında bir de reformcu tarafı var. MbS, “Yeni Avrupa, Ortadoğu’dadır. Suudi Arabistan beş yıl içinde tamamen farklı bir yer olacaktır!” demişti. “Vizyon 2030” mottosuyla büyük bir işe girişti Veliaht. Veliaht Prens ve ortaya attığı vizyon ile doğrudan alâkalı birkaç haberi paylaşalım:

-Suudi Arabistan'ın Tebuk Bölgesi'nde planlanan bir şehirden bahsedildi. Bu şehrin adı Neom. Proje, ilk olarak 24 Ekim 2017 tarihinde Prens Muhammed bin Selman tarafından ortaya atıldı. Bu tarihte Suudi Arabistan’daki kadınlar araba bile süremiyordu. Kadınların çarşaf giymesinin zorunlu olmayacağı “mega” kentte gelecekte robotların sayısının insan sayısını aşması bekleniyor. Bu şehirde Suud yasaları geçerli olmayacak.

-Suudi Arabistan, bir robota vatandaşlık hakkı veren ilk ülke oldu. Sophia adlı robot Suudi Arabistan vatandaşı ilan edildi. Sophia "Dünya'nın ilk vatandaşlık hakkına sahip olan robot olmaktan gurur ve onur duyuyorum" dedi. 

-Suudi Arabistan’da “din adamı” olarak bilinen bazı şahıslar 2017’de tutuklandı. (Middle East Eye-Londra merkezli haber kaynağı) Reformist prens, “din adamları”na yapılan operasyon sonrası, “Suudilerin yüzde 70’i 30 yaşından küçük. Hayatınızın 30 yılını aşırılıkçı düşüncelerle harcamayın, onları hemen bugün yok edeceğiz!” dedi. 

-Suudi Arabistan’daki “Din Polisleri”nin tutuklama yetkisi de kaldırıldı. Sinema salonları da tekrar açıldı.

Trump gitti Biden geldi; ABD-MbS ilişkileri bozuldu

ABD Başkanı Joe Biden, seçim kampanyasında “Suudi Arabistan’a hak ettiği değeri vereceğiz, onları parya devlet yapacağız ve onlara bedel ödeteceğiz!” demişti. Başkanlık seçimlerinde Trump’ı geride bırakarak ABD Başkanı olan Biden, göreve geldikten sonra dediğini yaptı. ABD’nin İran politikasını değiştiren Biden, yeniden Şii rejim ile müzakerelere başlarken bu durum Vahabi Suudi Arabistan’da ve özellikle MbS’de rahatsızlığa sebep oldu. CIA raporlarıyla da MbS’nin üzerine giden Biden, Suudi Arabistan-ABD ilişkilerini iyice kızıştırdı…

Cemal Kaşıkçı’ya tuzak

MbS’nin sicilindeki en önemli hadiselerden biri de Cemal Kaşıkçı cinayetiydi. Bu cinayet niçin işlendi? Eski İstihbarat Şefi Türkî bin Abdülaziz’in basın danışmanı, Suudi Arabistan’ın “en iyi gazetecisi” Cemal Kaşıkçı, Veliaht MbS’yi eleştirdiği için dokuz ay yazı yazmaktan menedildi. Twitter’dan da uzaklaştırıldı. Sürgün hayatını seçen Kaşıkçı, ABD’ye gitti. Washington Post’ta MbS’yi eleştiren yazar artık bir hedefti. Yolsuzluk operasyonunda soruşturmaların başında olan, MbS’ye yakın isimlerden Suud el-Kahtani, Kaşıkçı’ya Suudi Arabistan’a dönmesi gerektiğine dair çağrı yaptı. İddiaya göre; Kaşıkçı’ya kraliyet mahkemesinde danışmanlık teklif edildi, yâni tecrübeli gazeteciye tuzak için bu minvalde bir şeyler vaat edildi. Kaşıkçı, Kahtani’nin teklifini kabul etmedi.

Daha sonra Türkiye’ye gelen Kaşıkçı, nişanlısıyla evlenebilmek için Suudi Arabistan’ın İstanbul konsolosluğundan bazı belgeler temin etmek istedi. 2 Ekim 2018’de nişanlısı Hatice ile beraber İstanbul’daki Suud Konsolosluğu’nun önüne gelen Kaşıkçı, nişanlısından ayrılıp, konsolosluğa yalnız başına giriş yaptı; fakat buradan çıkamadı. Akabinde bir sürü şey söylendi. “Kaşıkçı kaçırıldı” diyenler de oldu, “öldürüldü” diyenler de… Olaydan birkaç gün sonra Kaşıkçı’nın zalimce öldürüldüğü ortaya çıktı.

“Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın ortadan kaybolması olayına karışan 15 kişilik esrarengiz istihbarat timinin, Türkiye’ye giriş yaparken Atatürk Havalimanı’ndaki görüntüleri ortaya çıktı.” denildi. 

Suikast timi, Atatürk Havalimanı’nın güvenlik kameralarında gözüktü. Suudi Arabistan’a ait bir uçağın gelip cinayeti işleyenleri gece vakti Türkiye’den çıkarttığı belirlendi. Suikast timinin, Kaşıkçı’dan üç saat önce konsolosluğa geldiği ortaya çıktı, kameralar ise kapatılmıştı.

CIA: Emri Veliaht Prens verdi

ABD Merkezi Haberalma Teşkilatının (CIA), gazeteci Cemal Kaşıkçı'yı öldürme emrini Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın verdiğini açıkladı.

Washington Post gazetesinin bir haberinde; "CIA, Prens Bin Selman'ın Kaşıkçı'nın suikast emrini verdiği sonucuna ulaştı." ifadesine yer verildi.

Suudi Arabistan savcıları Ocak 2019’da Kaşıkçı cinayetiyle alâkalı ismi açıklanmayan 18 kişiyi “yargıladı” ve beş kişiyi ölüm cezasına çarptırdı. 

Kaşıkçı cinayeti için seferberlik ilân edip bu hususta uluslararası kamuoyunu yönlendiren Türkiye ise, 7 Nisan 2022’de Suudi Arabistan ile ilişkileri normalleştirme evresinde dava dosyasını Suudi Arabistan’a devretti. Karşılığında ne alındığı ise muamma.

Joe Biden, Prens’in ayağına gitti

Rusya-Ukrayna savaşının başlamasının ardından ortaya çıkan enerji krizi ABD’nin Suudi Arabistan’ın petrol arzını yükseltmesi için yeniden MbS’ye muhtaç olmasına sebep oldu. Biden İsrail, Filistin ve Suudi Arabistan'ı kapsayan bölge ziyaretinin son durağı olan Suudi Arabistan'ın Cidde kentine 15 Temmuz 2022’de gitti. Biden, 20 Ocak 2021'de göreve başlamasından bu yana ilk kez Suudi Arabistan'ı ziyaret etmiş oldu.

Joe Biden, Riyad yönetiminin hava sahasını İsrail'i de kapsayacak şekilde tüm sivil uçuşlara açma kararının ardından Tel Aviv'den doğrudan Suudi Arabistan'a giden ilk ABD Başkanı oldu. 

Biden Cidde’de Arap liderlere hitap etti. Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) vesilesiyle Mısır, Ürdün ve Irak yetkilileriyle bir araya gelen Biden, Suudi Arabistan’ı petrol arzını artırması için ikna etti. Nihaî olarak “Muhammed bin Selman ile görüşmeyeceğim” diyen Biden tükürdüğünü yaladı. Başkan, MbS ile yumruk tokuşturarak “selâmlaştı” ve bu da “ABD’yi zayıf gösteren bir hamle” diye yorumlandı.

Netice itibarıyla MbS emperyalistlerin geçici maşalarından birisidir ve üzerine düşeni iştahla yapmaya devam ediyor.

Aylık Baran Dergisi 8. Sayı

Ekim 2022