Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin ard arda toplantılar düzenleyip, Rusya’ya karşı bir karar çıkartmak için ne kadar uğraştığını hep beraber izliyoruz. Buna karşılık, Rusya, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi daimi üyesi olduğundan ve dolayısıyla “veto” hakkına sahip olduğundan hiçbir karar çıkartamıyorlar.
Bu arada BMGK, Birleşmiş Milletler'in “uluslararası barış ve güvenliği sağlamada birincil yükümlü” organı ve aldığı kararlar bütün üyeleri bağlayıcı nitelik taşıyor.
BMGK daimî üyeleri ABD, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin’den müteşekkil. Bu devletlerin direkt kendi aralarındaki dalaşmalar yahut kendilerini alâkadar eden olaylarda menfaatlerini korumak için veto yetkilerini kullanmaları dışında, “uluslararası barış ve güvenliği” sağlamak üzere almış oldukları tek bir karar yok. Uluslararası barış ve güvenliğe yönelik olarak gelişen bütün tehditlerin, elinde “veto” yetkisi olan bu devletlerin elinde bulunduğunu hesaba katacak olursak, bu müessesenin daha en başında varlık sebebinin hilâfına tesis edildiği açıktır.
BMGK’yı teşkil eden bu devletlerin üzerinde ittihad ederek, karar çıkarmak noktasında hiç sıkıntı çekmedikleri tek husus ise Müslüman memleketlerine müdahale edilmesi. Konu Müslümanlar, hele ki Müslümanların kanının dökülmesi olduğunda aralarınki bütün ihtilâflar bir ânda kalkıp, hep beraber rahatlıkla karar çıkartırlar.
Müesses nizâm İslâm düşmanı olarak kurulmuş ve İslâm düşmanı olarak işletilmiştir. Dünya düzeni ve bu düzeni meydana getiren müesseseler ortadan kalkmadıkça dünya çapında Müslümanların adil bir düzen içinde yaşadıklarından bahsedilemez!