“Allah vatanı milleti korusun, başımızdakilere güç kuvvet versin. Böyle giderse başımıza taş yağacak, Mevla’m sonumuzu hayra tebdil etsin” gibi temenniler aslında halkımızın mütevekkil inanmışlarından çoğunun sık sık başvurduğu bir dua ritüelidir.
Hatta bazıları daha da ileri giderek ufak bir dil hareketiyle cık cık yapıp, kulak memesini de okşadıktan sonra bir tahta masaya orta parmak kemiğiyle tak tak vurmayı da ihmal etmezler. Batıl gibi görünen bu hareketin bir vebali olmadığı gibi asla bir faydası da olmaz, yine de tam zamanı diyebiliriz.
Türkiye ve İslâm düşmanlarının beyinlerinde oluşturdukları aslında muharref Tevrat’ın satır aralarına sıkıştırılan “Arzı mev’ud” (vaad edilmiş topraklara postu serme) serüveninin internet adresi “Hedef TÜRKİYE nokta com” olsa gerek.
Burnumuzun tam ucunda Suruç’ta patlatılan canlı bombacının bugünlerde hiç dillendirilmeyen Amerikan/İsrail iş birliği ortak projesi olan Bob’un (Büyük Ortadoğu Projesinin) süper yetiştirilmiş bir ajanı olduğunu söylemek vatansever hiçbir Müslüman’ı rahatsız etmez sanırım.
Önce politik hainliğin ateşlediği huzursuzluk ortamı, koynumuzda beslenen dış destekli ağır silahlı hain terör örgütlerinin mevcut gücü, iç düşmanla dış güçlerin ortaklaşa yürüttükleri IŞİD, PYD ve PKK zıtlaşmaları neticesinde sınırlarımızın ateş çemberi içine alınması, koskocaman ülkenin belirgin ve yetkili bir hükümete sahip olmadığı bir döneme rastlaması da asla sıradan bir rastlantı değil, uygulanmak istenen senaryo gereğidir…
İşin dua ve temenni ile düzeleceğini sanmak tam inanmışlık manasına gelmez. Bunu şu aşağıdaki İnfitar Suresi’ndeki ayet üzerinden değerlendirecek olursak, bakın “Allahü Teâla” ne diyor: ‘’Ya eyyühel insanü ma ğarreke birabbi kel kerim. - Ey insan seni yaratan, birtakım bilgi ve nimetlerle donatan gerekli imkânları sağlayan rabbine karşı seni aldatan nedir?”
Sen daha NEYİN NEREYE KONACAĞINI, NEREDE nasıl tedbirlere başvuracağını, tavrını kimden yana alacağını oy’unu kime vereceğini bilmiyorsan, işte netice böyle olur bu duruma düşer hükümetsiz ve güçsüz kalabilirsin.
Kendi kazanımın cezasını da kendin çekeceksin… Bu ikaz hem seçenlere hem de seçilenleredir.
Ülkeyi kana boyama, mevcut iktidarı zayıflatıp hâkimiyet gücünü kırma, demokrasi elden gidiyor gibi çatma yargı ve yaygaralarla emperyalist dış güçler tarafından istenmeyen bir Vatanperver HÜKÜMETİN iktidardan uzaklaştırılması beş büyük köpek ulus için hiç zor olmasa gerek. Sayın Cumhurbaşkanı boşuna demiyor “Dünya beşten büyük” diye. Amma nafile…
Allah’a şükür(!) içimizde yetecek kadar hainimiz var. Terörümüz var. Paranın şıkırtısını duyar duymaz itaatkâr uşak kesilip iktidara yaltaklananlarımız var. Hem de Ak Parti içinde yüzlercesi var, kim iktidarda ise hemen ona yamanıp köşeyi dönen var, yalama olmuş beyinlerini birtakım mihraklara ipoteklemiş sefih güruhlarımız var, yetmez mi?
“Etühliküna bima fe alessüfeha’ü - İçimizdeki beyinsizler yüzünden bizi helak eder misin Allah’ım?”
Faiz paraları hayra verilebilir mi? Hayır! Faiz gelirlerinin yenmesi harcanması hatta, iyilik olsun diye birine hediye olarak verilmesi bile hiç doğru değildir, tamamen yasak ve haramdır. Yiyene hiç yaramadığı gibi verene de bir fayda sağlamaz. Ancak bazı pisliklerin pis ve kullanılmış su “kirli su” ile temizlendiği gibi mesela çocuk bezini yıkayan bir anne illa da gidip tertemiz pınar suyu aramaz içine ayakla basılmış hayvanlar girmiş çıkmış dere suyu ile bile temizleyebilirler. Buna benzer misallerle yola çıkacak olursak. Faiz parasını bile kirli suyun necaseti yıkadığı gibi haksızlığa uğradığını zaman çarptırıldığınız ceza parasını o faiz parasından ödeyebilirsiniz. Gümrüklerde resmî işlerde, tapu dairelerinde işinizi zora sokup rüşvet istiyorlarsa bu pis paradan o pisliği savmanız caizdir. Gerçi rüşvet alan da veren de cehennemliktir. Zora sokulan işlerde Bulgar ve Yugoslavlardan geçerken keyfî cezalarda... Hayır! Beklemeden tuttuğunuz takımın maçına girerken bilet parasına, çocuğunuzun askerlik ücreti ve zorla alınan sportif harcamalara, fakir bir kimsenin evine kışlık yakıt parasına hayır beklemeden ne parası olduğunu söylemeden verilebilir. Köyün veya şehrin belediye tuvalet hanelerine köy korumasında lazım olan araç ve gerece verilebilir.
Baran Dergisi 446. Sayı