İslam tarihi boyunca, ara ara kesintiye uğrasa da bilimsel gelişmeler teşvik edilmiş ve farklı alanlarda birçok ilim adamı ortaya çıkmıştır. Yazımızda İslam tarihinde bilimsel gelişmelerin altında yatan temel motivasyonlara dair düşüncelerimizi paylaşacağız.
Allah Resulü Aleyhisselam “Hikmet müminin yitiğidir onu bulduğu yerde alır.” (İbni Mace, Tirmizi) buyurarak Müslümanları ilme ve bilime teşvik etmiştir. Allah Resulü Aleyhisselam cahiliye döneminde işlevsel olan kurumları korumuş, işlevsel olmayan kurumların ise eksikler giderilerek devam ettirilmesini sağlamış, ilmi tecrübeye önem vermiş ve o kaynaklardan beslenilmesini sağlamıştır.
İslam tarihinde Hz. Ömer döneminden itibaren, Sasani devletinin yönetim noktasında ilmi birikimi alınmış, Emeviler döneminde Endülüs ile ilmi gelişmeler zirveye çıkmış, Abbasiler döneminde ise Beytül Hikme kurularak tercüme faaliyetlerinde bulunulmuş ve bu faaliyetler Avrupa Rönesans’ına da kaynaklık etmiştir.
Nitekim birçok ayete hayvanlardan bitkilere, bitkilerden doğanın oluşumuna dair tefekürün teşvik edilmesi de bilimsel çalışmalara ilham kaynağı olmuş ve bu türden teorik ve pratik ilmi çalışmalar yapılmıştır.
Özellikle İslam dininde çok önemli bir yere sahip olan namazın vakitlerini öğrenmek amacıyla güneş ve ayın hareketlerini hesaplayacak makinalar geliştirilmiş, daha sonra astronomi ilmi İslâm âlimlerince bir hayli geliştirilmiştir.
İlahi kelimetullah niyetiyle gazaya çıkan Müslümanlar askeri alanlarda gerek başka ülkelerden gerekse kendi icatları ile birçok alanda önemli çalışmalar yapmışlardır. Bu çalışmaların temelinde İslam’ın cihad anlayışı etkili olmuştur. Sultan Alparslan’ın Anadolu’nun kapılarını Müslümanlara açması ve Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul fetihleri göstermektedir ki askeri alanda da dönemin üstünde bir yapı ve başarı vardır.
Yine İslam’ın tefekkürü teşvik etmesi dolayısıyla sanatsal çalışmalarda da yeni teknikler ortaya çıkmıştır. Rahat bir şekilde ibadet edilebilmesi için özellikle Mimar Sinan gibi dahi bilim adamları eliyle caminin altına hamam suyu girişi sağlayarak camiyi ısıtma, iz odaları oluşturma ve akustik sağlama amacıyla kubbe ve mihrap mimarisinin gelişmesinde bizzat cemaatle namaza teşvik eden hadislerin etkisi büyüktür.
Tasavvufun insan ahlakını güzelleştirme amacıyla nefsle mücadeleyi öne çıkarması, nefsi tanımaya dönük çalışmaların yoğunlaşmasına ve bu türden eserlerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bugün psikoloji diye ifade edilen kişinin ruhi yapısını çözme, Batı’da son yüzyılda gelişmiştir. Bundan önce tasavvufun etkisi ile İslam tarihinde gelişim sağlanmış ve buna dönük ilmi çalışmalar başlamıştır. Hatta İmam Gazali’nın İhya’sının 3 ve 4’ncü ciltleri psikolojik tespit ve çözüm önerilerine ayrılmıştır.
Tıp alanında İbni Sina gibi dahileri çıkaran İslam coğrafyasında, bu gelişime dair en büyük motivasyon kaynağının tıbbı nebevi olduğunu söylemek abartı olmaz.
İslam dininin bilimsel anlamda temel motivasyonlarına dair söyleyeceğim son şey şu: Şehirleri ihya, müslümanların ihtiyaçlarını gidermeye dönük gerek ayet-i kerimlerde gerekse hadisi şeriflerde ifade edilen teşvik ve hükümler, toplum hayatını kolaylaştıracak buluşların ortaya çıkmasına da vesile olmuştur. Özellikle Artuklu döneminde yetişmiş olan, sibernetik alanının en büyük dâhisi olarak kabul edilen fizikçi, robot ve matris ustası Cezerî, toplum hayatını kolaylaştıracak makinalar yapmıştır.
Aylık Baran Dergisi 19. Sayı Eylül 2023