Gönüldaşlarımın isteğiyle Venezüella üzerine öncelikle İspanyolca olarak yaptığım yorumları paylaşmak istiyorum. Ümit ediyorum, Venezüella halkı içerisinde bulunduğu berbat vaziyetten kurtulacaktır. Halkım, dünyanın en zengin ülkesinin halkı. Venezüella’nın şimdiki vaziyetine bakınca aptalca konuştuğum düşünülebilir; fakat aptalca konuşmuyorum. Çünkü Venezüella petrol üreticisi ülkelerinden hepsinden daha fazla kanıtlanmış petrol rezervine sahip. Ülkedeki tüm insanlara ekonomik yeterlilik sağlayacak kadar çok petrol var Venezüella’da…
Bu tabiî zenginliğe rağmen Venezüella’nın bu halde olunmasının ve hadiselerin sürekli daha fazla karmaşıklaşmasının ilk sebebi yozlaşma, ikincisi ise düşman manipülasyonları ve sabotajlarıdır. 2004 yılında Venezüella’nın yurtdışında bulunan tüm rezervlerinin ülkeye getirilmesi gerektiğini çeşitli vasıtalarla söyledim. Bilhassa Londra’daki İngiltere bankasında bulunan tüm altınların ivedilikle Venezüella’ya getirilmesini, aksi takdirde altınlara el konulacağını söylemiştim ve bu oldu. Venezüella’nın altınlarına el koydular. Bunun sorumlusu ise devlet başkanları (Chavez ve Maduro) değil, Venezüella hükümetinin içindeki hainlerdir. Tüm uyarılarıma rağmen bu hainler hâlâ devlette önemli mevkileri elinde bulunduruyor ve Bolivarcı devrimi sabote etmek için ellerinden gelenin en iyisini yapıyor.
Venezüella göç veren bir ülke değildi. Ne yazık ki, 6 milyon Venezüellalı iş ve aş bulabilmek için diğer ülkelere iltica etmek zorunda kaldı. Venezüella’yı terk eden bu insanlar hain değildi; fakat bunların bazıları Venezüella’ya döndükten sonra geldikleri yere geri gönderildi, bazıları ise tutuklandı.
Venezüella’da büyük hatalar yapan insanlar var. Birçok defa söylediğim üzere, benim Fransa’daki vaziyetim önemli bir misal teşkil ediyor. Eylüldeki son mahkememde altıncı defa cezalandırıldım. Venezüella’ya dönmem gerekiyor. Venezüellalı yetkililerin benim ülkeye dönmem adına alâka göstermiyor oluşuna şaşırıyorum. Ne olacağını bilmiyorum; fakat Allah’a inanan insanlar olarak iyi olacağını biliyoruz.
Venezüella nüfusunun geneli itibariyle Hıristiyan bir ülke; fakat onlar, Müslüman’ım diyenlerden ve halkının büyük çoğunluğu Müslüman olan ülkelerden daha fazla gerçek Müslümanlarla dayanışma içerisinde. İslâm dünyasına baktığımızda da bir keşmekeş ile karşılaşıyoruz. Lübnan da mesela çok zengin bir ülke; fakat sürekli manipülasyonlara ve sabotajlara muhatap kalıyor. Öte yandan Suriye’de savaş devam ediyor. Suriye hükümeti elbette kusursuz değil; fakat en azından düşmana ajanlık etmiyorlar. Hafız Esad ajan değildi, oğlu Beşar Esad da ajan değil. Bugüne kadar iktidarda kalabilmesinin tek sebebi ise Rusya’nın desteği. İkisinin de birçok hataları olmasına rağmen Siyonistlerle iş tutmuyor ve onlara çalışmıyorlar. Elbette Suriye’yi azınlık marjinal bir Nusayrî grubun yönetmesi kabul edilemez.
Bütün dünyadaki bu karışıklığın sebebi rejimlerin hastalığı ve hükümetlerin içinde bulunan hainlerin ihanetleri. ABD ve onun en önemli müessesesi CIA kendi ülkelerinin menfaatleri için çalışıyor, CIA’ya çalışan diğerleri ise şahsî menfaatleri için kendi insanını satıyor! Tüm hainler en katı şekilde cezalandırılmalı!
Allahü Ekber!
Baran Dergisi 774. sayı