Bugün 15 Eylül 2018. Amerikan emperyalizmi yine 11 Eylül hakkında propaganda yapıyor. Yaşanan hadise tarih itibariyle dokuzuncu ay olan Eylül’ün 11’inde olduğu için 9/11 olarak anılmakta. Bunun el-Kaideli mücahidler tarafından gerçekleştirilen bir feda eyleminin tarihi olduğu herkes tarafından biliniyor. Bu mücahidler eğitimli insanlardı. Ajan değillerdi. 

İnsanları, bu hadisenin arkasında kimin olduğuna dair yapmış oldukları manipülasyonlarla kandırmaya çalışıyorlar. Washington’da bulunan Amerikan Savunma Bakanlığı’na (Pentagon) saldırı yapılmadığı gibi yalanlar söylüyorlar. Beyaz Saray’a varamadan düşen uçağı saklıyorlar. Bu senelerdir devam eden bir propaganda. Usame bin Ladin’in 2002’de öldüğünü söylediler bir çok kez. Onun CIA ile bağlantılarından ve desteklendiğinden, ortak iş yaptıklarından bahsedip durdular. Bunlar tamamıyla saçmalık. Ladin’in 2002’de öldüğünü söylemelerine rağmen 2011’de Pakistan’da yapılan bir operasyon neticesinde öldürüldü. 

Mücahidler, prensipleri ve inandıkları değerler uğruna kendilerini kurban ettiler. Saygı duyulacak bir mücadele verdiler. Emperyalizme karşı olan insanlar esasında barışçı insanlardır; fakat emperyalizme ve sömürgeciliğe aktif bir şekilde muhalefet eden insanlar marjinalize ediliyor. 11 Eylül hadisesinin ardından özellikle Afganistan ve Pakistan başta olmak üzere dünyanın tüm bölgelerinde binlerce insan emperyalistler tarafından öldürüldü.

Bir çok akıllı, dürüst ve entelektüel insan, yapılan düşman propagandasına çocukça inanıyor. Ben de hakkında kara propaganda yapılmış örnek bir savaşçı olarak karşılarında duruyorum. Çıkarlarım için, para için operasyon yaptığımı söylediler. Oysaki o operasyonu da ben yapmadım ben komutandım. Paragöz ve çıkarcı bir adam olduğum yönünde kara propaganda hep devam etti. İnsanlar duyduklarına inanmamalı araştırıp öğrenmeli. Şimdi internet vasıtasıyla beyinler daha kolay manipüle edilebiliyor. İnternette isteyen istediğini yazabiliyor. Emperyalist ve Siyonist düşmanlarımız bu alanı bunun için kullanıyorlar. 

Bugün Rusya devleti eskisi gibi komünist olmasa da Sovyetler Birliği’ni savunan Rus arkadaşlar Stalin’e saygı gösterirler. Stalin bir çok yanlışına rağmen iyi bir idarî sistem kurmuştur, herkese eşit haklar vermiştir. 

Bu mental kaosun içerisinde hayatta kalmaya çalışıyoruz. Bundan evvel bir çok kez söylediğim gibi insanların beyinleri manipüle ediliyor ve bu gerçekten çok tehlikeli. Çünkü hakikatler basittir. Ben eski bir komünistim. Dünyanın merkezinde bulunan dogmatik anlayışın dışında bir insanım, bu sebeple asla düşman propagandasına düşmedik. Anglikan bir dahi olan Wadi Haddad’ın bize sürekli söylediği bir şey vardı: “Duyduklarına asla inanma, sadece gördüklerine inan!” Bu gerçekten çok önemli. 

Stalin ve Sovyetlerin propagandası son derece akıllıcaydı. Belki kendilerini müdafaa etmek için bir çok yalan söylüyorlardı; ama akıllıcaydı, düşmanın ne olduğunu anlamasının önüne geçiyordu. Ben 1968’de Moskova’da öğrenciyken, turistler için Moskova haritası vardı. Haritada herhangi bir müdahaleye karşı şehrin kolay çözülmemesi için tedbir amacıyla bir çok yanlış bilgilendirme yer alıyordu. Bu biraz da paranoyanın açığa çıkması olarak görülebilir. 

Dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye’de de manipülasyonları görülüyor. Ümid ediyorum ki, gönüldaşlarım bu tuzaklara düşmeyeceklerdir. 11 Eylül mücahidler tarafından gerçekleştirilmiş bir operasyondur.

Butto suikastinde de operasyonun el-Kaide tarafından organize edildiği yönünde manipülasyon yapıldı. Emperyalistler kendilerine karşı olanlara suikast yöntemini de sıkça kullanıyor. Ben de yavaş yavaş uygulanan bir suikasta maruz bırakılıyorum. Aynı şekilde Kumandan Salih Mirzabeyoğlu da bir suikasta maruz kaldı. Kumandan Mirzabeyoğlu’nun vefatında cezaevi şartlarının da tesiri olduğunu düşünüyorum. Herkesin saygı duyduğu fikirler ortaya koydu ve düşmanları tarafından şehid edildi!

 
Allahü Ekber!
15.09.2018
Tercüme: Faruk Hanedar

Baran Dergisi 610. Sayı