Tarım ve Orman Bakanlığı geçtiğimiz günlerde gıdada hile yapan ve halk sağlığını tehlikeye atan firmaları ifşa etmişti. Bunlardan biri de Köfteci Yusuf’tu.

Bakanlığın ifşa listesine göre Köfteci Yusuf’un 2 şubesinde döner ve köfte ürünlerinde domuz eti çıktı. Bursa Yenişehir’deki şubede çıktığı öğrenilen domuz eti skandalı kısa sürede sosyal medyanın da gündemine oturdu.

İncelemeler pişmiş köfte eti ve dana eti dönerinden numune alınarak yapıldı. Pişmiş köfte etinden 300 gram, dana eti dönerinden 400 gram numune alındı. Raporlara göre her iki üründe domuz eti tespit edildi.

Olayın ardından işletmenin sahibi Yusuf Akkaş Bakanlığın belgesini yalanladı ve ürünlerinde domuz eti olmadığını söyledi.

Vatandaş ise bu hadisenin ardından ortaya çıkan belgelere rağmen Köfteci Yusuf’u haklı bularak dükkanlarını tıka basa doldurdu.

Ürünlerinde domuz eti kullandığı tespit edilmesine rağmen, millet, nasıl şüphe dahi duymadan Köfteci Yusuf’tan yemeye devam edebiliyor ve ortaya konulan belgeye inanmıyor?

Demek ki milletin gözünde devletin kurumları öyle güvensiz hale gelmiş ki, Köfteci Yusuf’a kumpas kurulduğunu düşünüyor ve işletmeye sahip çıkıyor!

Milletin işletmeye sahip çıkmasının ardında da en azından şu iki sebep yatıyor. Birincisi, işletmede domuz eti kullanıldığı sabit olmasına rağmen devletin kapısına kilit vuramaması ve “bize iftira atılıyor” açıklamasına karşı herhangi bir tavır gösterememesi, yaptırım uygulayamaması. Yani Bakanlığın müfteri konuma düşürülmesi. Bu da kumpas iddialarını güçlendiriyor.

İkincisi ise milletin, işletmede domuz eti olma ihtimalini göz ardı ederek, hiç şüphe duymadan, tiksinmeden Köfteci Yusuf’tan yemeye devam etmesi. Hatta Helal Akreditasyon Kurumu’nun Köfteci Yusuf’un akreditasyonu olmadığını söylemesine rağmen özellikle destek için yemeleri. Kapısında “millete domuz eti yedirdiler” diye protesto edilmesi gereken yere karşı böylesi bir tavır milletin de domuz eti hassasiyetinin kaybolduğunu gözler önüne seriyor.

Devletin kurumlarının ortaya koyduğu bir belge millet nezdinde anında çöp olabiliyorsa, devlet otursun bunu düşünsün. İşletmelerin hakkıyla denetlenmediği, gayri ahlaki işlere göz yumulduğu, yasaların milleti korumadığı, toplumun Kemalist rejim eliyle çığırından çıktığı bir yerde ne işletmelerden ne de milletten hassasiyet beklensin!

İdlib’te Türkiye’nin stratejik körlüğü İdlib’te Türkiye’nin stratejik körlüğü

Baran Dergisi