İGDAŞ'ta 800 Bin TL’lik Araca Aylık 1,3 Milyon TL Kira: 320 Araçlık Hırsızlık Zinciri
Anladım. Bundan sonra yorum kısmını çok kısa ve olayın bağlamına uygun biçimde vereceğim, asıl ağırlığı ise detaylı ve İGDAŞ'ta 800 Bin TL’lik Araca Aylık 1,3 Milyon TL Kira: 320 Araçlık Hırsızlık Zinciri
İBB iştiraki İGDAŞ’ta Mart 2024 seçimlerinden hemen önce yapılan 320 araçlık kiralama ihalesi, büyük bir hırsızlık mekanizmasını gözler önüne serdi. İGDAŞ, 800 bin TL’ye satın alınabilecek Van tipi kamyonet için aylık 1 milyon 280 bin TL kira ödedi. Piyasa değerinin 50 katı bedelle yapılan bu kiralama, toplamda 178 milyon 348 bin 270 TL’lik bir israfa yol açtı.
İhale, Flora Sosyal Destek Hizmetleri isimli şirkete verildi. Bu şirket, sadece Van tipi kamyonetler değil, asansörlü kamyon, damperli kamyonet gibi birçok aracın kira bedelini fahiş şekilde gösterdi. Örneğin, 1 milyon 403 bin TL’lik asansörlü kamyonetin bir aylık kirası 1 milyon 380 bin TL olarak belirlendi. Listede 33 aracın da aynı şekilde değerinin üzerinde kiralandığı tespit edildi.
Üstelik araçların %30’unun hiçbir işte kullanılmadığı, sadece kağıt üstünde kiralanmış gibi gösterildiği iddiaları soruşturma dosyasında yer aldı. Fatura kayıtları ve HTS analizleri bu durumu ispatlayabilir nitelikte.
Daha çarpıcı olanı ise, ihaleyi yapan dönemin İGDAŞ Genel Müdürü Mithat Bülent Özmen’in kısa süre sonra CHP tarafından Eyüpsultan Belediye Başkan adayı gösterilmesi ve seçilmesidir. Bu da CHP içinde hırsızlığın ödüllendirildiğini ortaya koymaktadır.
Acarkent’te 3 Villa, 5 Daire: Hırsız Ekrem’in Yandaşı 500 Milyonluk Servetle Yakalandı
İBB’deki hırsızlık soruşturmasında tutuklanan reklamcı Murat Kepki’nin Acarkent’te toplam değeri 500 milyon lirayı bulan 8 gayrimenkul aldığı ortaya çıktı. Kapki, bu mülkleri Hırsız Ekrem’in başkanlığı döneminde kısa sürede edindi. Reklam alanlarının dağıtımında tekelleşen Kepki, Advertcity isimli şirketiyle tüm ihaleleri kendine aldırdı.
MASAK raporları, Kepki’nin şehir merkezlerindeki stratejik reklam alanlarını fahiş fiyatlarla değil, cüzi bedellerle aldığına işaret ediyor. Bu alanlardan yüksek kar elde eden Kapki, 2’si B tipi villa, 1’i C tipi villa ve 5 daire olmak üzere Acarkent’te dev bir portföy oluşturdu.
Reklam pastasının CHP eliyle bu şekilde yandaşlara dağıtıldığı, paraların ise gayrimenkule dönüştürülerek aklandığı ortaya konuldu.
CHP’li Vekil Üzerinden Kurulan Hayali Şirket Ağı: İhalelerden Milyonlar Uçuruldu
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde yıllardır yürütülen hırsızlık düzeninin ne derece organize ve siyasi bağlantılarla iç içe geçtiği, son soruşturmada ortaya çıkan bir tanık ifadesiyle netlik kazandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında ifadesi alınan avukat Gökhan Taşkapan, CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat’ın ismini doğrudan bu düzenin merkezine koydu.
Taşkapan’ın ifadesine göre, belediye otobüslerinin bakım ihaleleri başta olmak üzere birçok farklı kalemde açılan ihaleler, gerçekte var olmayan ya da yalnızca kâğıt üstünde faaliyet gösteren "Şimşek Oto" adlı bir firmaya yönlendirildi. Söz konusu firma, kamuya açık ihalelerde yer almasına rağmen fiiliyatta hiçbir işlevi olmayan bir paravan şirketti.
İfade metnine göre, bu sistem bizzat CHP'li vekil Özgür Karabat tarafından yönlendiriliyor, organizasyonu ise kardeşi Devrim Karabat yürütüyordu. Ancak işin perde arkası çok daha derindi: Karabat ailesi, kamu kaynaklarıyla dolup taşan bu paravan şirket üzerinden büyük bir finansal ağ kurmuştu. İhalelerden elde edilen devasa paralar, çeşitli yöntemlerle gayrimenkule, arsalara ve kooperatiflere aktarılıyor, izleri silinmeye çalışılıyordu.
Örneğin, tanığın ifadesine göre milyonlarca lira, Silivri ve Çatalca bölgelerinde oluşturulan "kooperatif projeleri" adı altındaki gayrimenkul oyunlarına yatırıldı. Silivri Çatalca bölgesinde her biri 40 bin dolar değerindeki 60 adet parsel satın alındı. Yine aynı bölgelerde, her biri 110 bin dolar olan 250 adet kooperatif hissesi satın alındı. Bu da toplamda 27,5 milyon dolarlık bir kara para aklama operasyonunu işaret ediyor.
Bununla da kalınmadı. Soruşturmaya göre yaklaşık 200 dönümlük, değeri 200 milyon lirayı bulan araziler de bu paravan sistem üzerinden satın alındı. Bu yatırımlar “SS Sefaköy Toplu Yapı Kooperatifi” ve “SS İkitelli Silivri Toplu İş Yeri Yapı Kooperatifi” isimli yapılar üzerinden gizlendi. Kooperatif kılıfı, bu paraların meşru yatırım gibi gösterilmesini kolaylaştırdı. Oysa bunlar, kamu kaynaklarının sistematik biçimde iç edilip arsa ve mülk üzerinden aklanması için kurulan profesyonel organizasyonlardı.
Tanığın sözleri açık: “İhalelerden gelen paralarla bu bölgelerdeki kooperatiflere ciddi yatırımlar yapıldı. Ayrıca şahısların 2023 sonrasında edindikleri çok sayıda daire ve banka hesaplarındaki yüklü paralar da bu sistemin sonucudur.” Bu açıklamalar, sıradan bir yolsuzluk değil, köklü ve yayılmış bir hırsızlık şebekesinin ipuçlarını sunmaktadır.
Bu sistem, yalnızca birkaç belediye yetkilisinin rant devşirmesi değil; doğrudan CHP’nin siyasî kadroları tarafından yönlendirilen ve planlı biçimde kurulan bir vurgun ağıdır. Hırsız Ekrem’in yönetimindeki ihalelerle kamu kaynaklarının yandaşlara nasıl aktarıldığı ve bu kaynakların nasıl organize bir şekilde aklandığı bu dosyada net biçimde gözler önüne seriliyor.
İşin en çarpıcı yönü ise, tüm bu işlemler yürütülürken devletin resmi kurumlarının aldatılması, kamu düzeninin pervasızca çiğnenmesi ve halkın göz göre göre soyulmuş olmasıdır. İhaleler, göstermelik şirketler, sahte kooperatifler ve siyasî koruma kalkanı... Hepsi bir araya gelerek CHP’nin iç yüzünü ve milletin emanetini nasıl gasp ettiklerini bir kez daha ispatlamaktadır.