Bu sene güzel bir şekilde başladı, güzel haberler geliyor. Amerikan Başkanı Donald Trump başkanlık seçimlerinde aday olarak ilk sunulduğunda onun seçilmesinin çok iyi olacağını söylemiştim. Onu destekledim ve başkanlığa geldiğinde de sevindim. Bunun sebebi, onun iyi bir adam olması değil, bilakis berbat birisi olmasıydı. Trump gerçekten kirli bir adam ve Amerikan emperyalizminin de ne kadar kirli olduğunu bizlere açıktan gösterdi. Amerikan halkı çoğunluğu Hıristiyan olan çalışkan ve dürüst insanlardan oluşuyor; fakat tamamen yozlaşmış bir sistemle yönetiliyorlar ve Trump da bu sistemin kötülüğünü teyid eden bir başkan oldu.
ABD’de Jimmy Carter gibi farklı düşünen, vatansever başkanlar da oldu. Kendisi bir denizaltının birinci kaptanıydı ve Amerikan tarihinde denizaltı kaptanı olan ilk başkandı. Sovyetler Birliği de dahil herkesle iyi bir ilişki kurmaya çabaladı ve barış için çalıştı. Bugün gelinen noktada ise Amerikan başkanlığı bir çılgının elinde. İsrail devletinin en kötü türden çıkarlarını dahi kararlılıkla destekleyen bir Siyonist gibi davrandı. İsrail’in başında da pek farklı birisi yok, zira eski Siyonist liderler dahi bunlar kadar berbat tipler değildi. Trump gibi İsrail başbakanı Netenyahu’nun da gitmesi gerekiyor; fakat o her seferinde kalmayı başarıyor. Hülasa Trump’a cezaevi yolu göründü; fakat çok yaşlı olduğu için bundan yırtabilir. Yine de bir şekilde yargılanması isteniyor. Elbette bunun için evvela “eski başkan” konumuna gelmesi beklenecek. Son günlerinden başkanlıktan azli de konuşuluyor ve bu da Amerikan kongresinin vereceği bir karar; ama kolay değil. Trump’ın Georgia’daki seçimlerle alakalı girişimlerini bu hususta kullanmak istiyorlar. Parlamentoda ise özellikle sağ kesimin büyük çoğunluğu hâlâ Trump’ı desteklemeyi sürdürüyor.
ABD’de Kongre’ye baskın yapılırken buna polis tarafından müsaade edildi. Baskıncıların durdurulması için emir verilmedi. Oysa aralarında silahlı olanlar vardı. Niçin “vur” emri verilmedi? Sivil korumalar müdahale etti ve korumaların ateşi neticesinde ölenler oldu. Polis ise hiçbir şey yapmadı, çünkü emir verilmedi. Neticesinde sadece parlamentodaki politikacıların odalarına girip koltuklarına oturarak aptalca poz verdikleri için o insanlar cezaevine girecekler.
ABD güzel bir ülke ve her şeye rağmen hafızamda ABD’ye dair güzel hatıralar var. Bu, onların çok büyük hataları olduğu ve her şeyden önce ABD’nin en büyük emperyalist güç olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Mesela uzun zamandır Suriye’de yaşanan mücadelenin müsebbibi emperyalist ABD’dir. Bugün, Rusya orada, Türkiye bir taraftan bağımsızlığı için mücadele ederken diğer taraftan komşusunda menfaatlerini korumaya çalışıyor, Suriye rejimi İran ve Rusya’nın desteği ile ayakta duruyor.
“Güzel haberler geliyor” dedim. Hatta harika haberler… Çünkü Başkan yahut eski Başkan Trump, Amerikan siyasî sisteminin önemli ölçüde parçalanmış olduğunu kanıtladı. Bu insanlar yaklaşık iki yüzyıldır dünyanın dört bir tarafında terör estiriyorlar. Müdahaleler, sabotajlar vesaire… İngiltere’den bağımsızlığını kazandıktan sonra yaşanan tarihî hadiseler ve ABD’nin dünyanın en büyük emperyalist gücü hâline gelmesi enteresandır. Bugün o büyük güç Trump sayesinde sosyal olarak parçalanmış bir vaziyete geldi. Trump’ın iktidara gelmesi de sistemin çarpıklığının bir neticesiydi; çünkü Trump, Hilary Clinton’a karşı daha az oy alarak başkan olmuştu. Bu seçimlerde de Demokratların seçilmiş başkanından daha az oy aldı. Şimdi Trump’ın yeniden canlanma hakkını elinden almak istiyorlar.
ABD’nin bu vaziyeti dış politikada da değişikliğe zemin hazırlıyor. Hususiyetle Doğu Avrupa ülkeleri üzerindeki tesiri kırılacaktır ve AB’ye kendisini yönetmesi hususunda alan açılacaktır. Burada da Fransa ve Cumhurbaşkanı Macron mesuliyet alabilir. Doğu Avrupa için gerekli askerî tedbirlerin alınması gibi bir takım meseleler gündeme gelebilir; fakat Doğu Avrupa için tehdit oluşturacak bir düşmanın varlığı ortada yok. Bu esasında bir komedi. Soğuk Savaş’a bağlı olarak Sovyetler Birliği bir tehdit olarak algılanıyordu uzun zaman önce. Rusya için ise aynı şeyi düşünmeye gerek olmamasına rağmen Rusya’ya karşı agresif bir tavır takınılıyor. Rusya artık aynı değil, Sovyetler değil… II. Dünya Savaşı sırasında Führer liderliğindeki Alman ordusu dünyanın en güçlü ordusuydu ve bütün Avrupa’yı işgal etmişti. Almanlar savaşın sonunda mağlup olacaklarını, topraklarının işgal edileceğini asla düşünmedi. Sovyet Rusya bir varlık mücadelesi verdi ve yenilmez Alman ordularını durdurmayı başardı. Fakat şimdiki Rusya, Sovyetlerden ayrı düşünülmeli. Avrupa senelerdir sahte Rusya korkusu ile terbiye ediliyor. Dolayısıyla bugün Avrupa, ABD’de yaşanan hadiseler sebebiyle derin bir kaygı yaşıyor.
ABD gibi büyük ülke, dünyanın en önemli endüstriyel gücü sistemin müsaade etmesi neticesinde Donald Trump isimli berbat bir adamın idaresine terkedildi. Neticesi ise ABD nüfusunun parçalanması oldu. ABD’deki büyük bir kısmı Amerikan vatanseveri olan ulusalcı kesim Trump’ı destekliyor. O ise İsrail’in en önemli müttefiki. Görev süresi boyunca İsrail’e destek oldu. Bu süreçte “Müslüman ülkeler” de İslâm’a ve Müslümanlara ihanet ettiler. Ben bir FHKC’li olarak İsrail’e ve Siyonizm’e karşı yıllarca mücadele ettim ve etmeye devam ediyorum. Bu mücadelemiz herkes içindi; Müslümanlar, Hıristiyanlar ve hatta Yahudiler içindi. Siyonist olmayan Yahudiler… Biz Birleşik Filistin için mücadele ederken birçok Arap liderinin ihanetini gördük. Asla Arap düşmanı değilim, hatta bir Arap destekçisiyim ve Müslümanım; fakat hainler her yerde… Bazen ABD’de ortaya çıkıyorlar, bazen Türkiye’de, bazen başka bir yerde… İnsanların büyük bir kısmı ise manipüle edildiği için yanlış tarafta yer alıyor. Bazı Kürtlerin ABD tarafından nasıl manipüle edildiğini görüyoruz. Bu hususta Erdoğan’ın Türkiye’de Kürt halkını tarihî haklarını vererek birlikte güçlenmenin zeminini oluşturacağını düşünüyorum.
En iyisini ümid edip en kötüsüne hazır olalım!
Allahü Ekber! - 09.01.2021
Baran Dergisi 731.Sayı