Zonguldak’ta 14 yaşındaki bir kız çocuğu doğum yaptı. Olayın emniyete intikal etmesiyle birlikte Zonguldak İl Müdürlüğü ekipleri harekete geçti, kız çocuğu ve bebeğin sağlık kontrollerinin ardından devlet himayesine alınması için işlemler başlatıldı. Olayla ilgili gözaltına alınan şüpheli tutuklanarak cezaevine gönderildi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, hukuki sürece müdahil olacağını ve suçlunun en ağır cezayı almasının takipçisi olacağını duyurdu.
Zina 13-14 yaşına düştü!
Laik Kemalist düzenin ahlaksızlığı meşrulaştırıcı ideolojisi sebebiyle zina, 13-14 yaşına kadar düştü. Gençlere İslami manada verilmeyen eğitimin ve İslam'dan uzaklaşmanın; en önemlisi de başta okullar ve medya olmak üzere her türlü bilgi aracının laikliği empoze etmesi ve hukukun da bunu destekleyici yasaları sebebiyle çocuklarımızı teker teker kaybediyoruz.
Toplum nereye gidiyor?
Günümüzde toplum, sosyallikten uzaklaşmış, fertlerin diğer insanlardan kopuk bir yaşam sürmeye başladığı bir yapıya dönüşmüş durumda. Teknolojinin denetimsiz hayatın her yönüne girmesi, dini ve manevi eğitimin tam manasıyla verilmemesi, özellikle Batıcı Kemalist eğitim politikaları sebebiyle toplum büyük yara almaya devam ediyor.
Sosyal hayat daralırken, fertler maddi değerlere daha fazla önem verip, manevi ve kültürel zenginlikleri ihmal ediyor. Bu durum, hem ferdî hem de içtimaî düzeyde derinleşen bir yabancılaşma ve çözülmeye sebep oluyor.
Toplumu tekrar toparlayacak, her yönüyle kendi değerleriyle buluşturacak Büyük Doğu idealinin model alınması sürekli kendisini ihtar ediyor.
Toplumsal çürümüşlüğün sebepleri
1. Toplumun kendi köklü norm ve kanunlarından uzaklaşması ve bu sebeple ahlaki değerlerin yıpranması.
2. Ahlaklı, nitelikli ve liyakat sahibi fertlerin azalması.
3. Gençlere kültürel, dini ve manevi eğitim verilememesi, onların başka toplumların değerlerini benimseme durumunda kalması.
4. Kültürel araştırmaların ve yatırımların yetersizliği, yabancı kültürlere karşı direnç geliştirememe.
5. Particilik, rüşvet, aldatma, yabancılaşma, samimiyetsizlik ve güvensizlik gibi ciddi sosyal sorunların yaygınlaşması.
6. Medya, iktisat, siyaset ve kültür alanlarının tamamen seküler, Batıcı ve pozitivist bir anlayış doğrultusunda hareket etmesi.
7. Ekonomik ve siyasi aidiyetin, ahlaki ve kültürel aidiyetin önüne geçmesi, hatta dini ve sosyal hizmetlerde bile ayrımcı tutumların ortaya çıkması.
8. Toplumun, geçmiş başarılarıyla avunup, yeniliklere karşı uyuşuk bir zihin yapısına sahip olması.
9. Toplumun yanlış gidişe karşı bir değişim ve mücadele çabası içine girmemesi.
10. Ruh, fikir ve ahlakın sosyal bunalımlara çözüm sunmada yeterince etkili bir şekilde ele alınmaması.
11. Siyaset, tüketim ve maddiyat odaklı yaşamın temel kültürel ve ahlaki değerlerin önüne geçmesi.
12. Toplumun, çevresinde olan bitene karşı duyarsız ve sadece seyirci konumunda kalması.
13. En önemlisi de bütün bunları meşrulaştıran Kemalist rejimden kurutulup İslami bir rejime geçilememesi...