Kasım ayında birçok önemli hadise yaşanmıştır. Bunları unutmamalıyız; Remember Remember “The Days” of November.*
***
11 Kasım 1918’de, yani 11. ayın 11. günü saat 11’de bir ateşkes antlaşması imzalandı. Almanlar I. Dünya Savaşı’nda kaybetti. Fransa ordusunun ve idaresinin bunda pek bir payı yoktu. Aslında zaferde İngiltere ve bilhassa Doğu cephesinde Rusya’nın payı büyüktü. Rusya, Almanların mağlup edilmesine giden yolda önemli rol oynadı. Fakat İngiltere ve Fransa ile Almanya arasında ateşkes antlaşması imzalandı. Fransa’da bu antlaşma dolayısıyla zafer kutlanıyor; fakat unutulmamalı ki Fransa savaşı kazanmadı. Cesaret göstermiş, savaşmış ve ölmüş olabilirler, zafer ise başka bir şey. Fransa yönetimi sadece zaferin bir tarafı olarak menfaat elde etti. Zira Almanlar Hitler liderliğinde tekrar kalkınıp güçlendikten sonra tekrar saldırıya geçtiler ve ilk olarak Fransa’yı hedef aldılar. Bu savaşta da Paris’e girdiler.
***
10 Kasım 1982 şehidleri de anmak icap ediyor. Çünkü Filistin’de yoldaşımız Ahmed Kassir bu günde şehid oldu.
***
Asla unutmamamız gerekenlerden birisi de Yaser Arafat. O da 10 Kasım’da Fransa’da vefat etti. Kanaatimce o öldürüldü. Fransızlar tarafından değil, tabiî ki Siyonistler tarafından. Kendisi birçok siyasî hata yapmıştı ve bu hatalarının etkisi hâlâ devam ediyor; fakat ben bu insanlarla, HAMAS ile birlikte savaştım, mücadele ettim. Eski bir Stalinist-Komünistim, Allah’a inanıyorum ve HAMAS’ın gerçek Müslüman olduğunu düşünüyorum. Gerçek Müslüman diyorum; çünkü artık her yerde ikiyüzlü münafıklar dolu, bunların başında da Suudi Arabistan’ı yönetenler geliyor. 10 Kasım, şehidler günü ve Arafat’ın vefat ettiği gün olması bakımından önemlidir. Arafat, tabiî bir şekilde vefat etmedi, o öldürüldü. Bu planlı ölüm organize edilmiş, Fransa Arafat’ı almış, İsrail ise geri dönüşünde Arafat’a izin vermeyi kabul etmişti. Elbette Fransızlar öldürdü demiyorum; fakat meselenin enteresan yönleri var.
***
21 Kasım 1957’de Venezüella’da bir değişim süreci yaşandı. 23 Ocak 1958’e kadar devam eden bu karışık süreç neticesinde Venezüella diktatörü General Marcos Peres Jimenez, bir darbe ile iktidarı kaybederken Venezüella’da yeni bir sistem oluşturuldu.
***
29 Kasım 1947’de Filistin bölündü. Birleşmiş Milletler’de, hem Müslümanlar hem Hıristiyanlar hem de Yahudiler için mukaddes olan Filistin topraklarının bölünmesine yönelik kararın alınmasında İngiltere başrolü oynadı. Bu, berbat karar tesirleri bugüne kadar gelen büyük bir hataydı. İş müntehasında 1948 yılında İsrail devletinin kuruluşuna vardı. Bu kararın ardından Siyonistler, Filistin yerlilerine daha önce hiç olmadığı kadar çok saldırı gerçekleştirmeye başladı. Filistinli Yahudiler antisiyonisttir. Siyonist hareketi başlangıçta sola yakın gözükmesine rağmen daha sonra aşırı sağcı bir çizgiye geldi. Son hükümetler ise aşırı uç sağ hükümetler oldu. Daha önce bunların bazıları parlamentoda Müslümanlar tarafından da enteresan bir şekilde desteklendi. Bugünkü aşırı sağcı İsrail hükümetinin iktidarda olmasında da Müslümanların desteğinin etkisi var. Bunu gerçekten anlayamıyorum ve kabul edilemez buluyorum. Hesap hataları Filistin halkının mazlum duruma düşürüldüğü suçların işlenmesine sebep oluyor. Müslüman Kardeşler Filistin’in hürriyeti için mücadele ediyor, savaş veriyor, kendilerini kurban ediyor.
***
28 Eylül 1945 doğumlu olan yoldaşım Mariya (Fusako Shigenobu) 8 Kasım 2000 tarihinde tutuklandı. Shigenobu, Japon Kızıl Ordusunun lideri ve kurucusudur. Biliyorum ki, Arap hükümetleri onun için de birtakım pazarlıklar yaptı. Suriye’den Lübnan’a geçti, Lübnan’dan Japonya’ya gittiğinde havaalanında onu tutukladılar. Kendisi hâlâ hapishanede ve orada ölmek istiyor. Japonya’daki cezaevlerinin durumu gerçekten kötü.
Benim ceza alma sebeplerim arasında da bazı Japonların verdiği ifadeler var, bunlar hain olmamasına rağmen işe yarayacağı zannıyla verilen ifadeler. Özellikle Japon özel servisinin de dahli olan şeyler.
***
Hâlâ hayattayım ve hayatta kalmaya çalışıyorum, Filistin davasına destek vermeye çalışıyorum. Filistin’de mücadele gerçek Müslüman olan Hamas tarafından devam ettirilirken onların elinde kalan kısım dışında her yer işgal altında. İngiliz ajanı olmayan Müslüman Kardeşlerden onlar. Bir Müslüman Kardeşler mensubu gibi konuşmuyorum çünkü değilim; eski bir Stalinist-Komünist olsam da Stalin’in bir sürü berbat hareketini asla kabul etmedim. Birçok papazı idam etti, kiliseleri yıktı, fakir insanlara acı çektirdi.
Kazanacağız, çünkü haklıyız.
Allahü Ekber!
* Carlos “Hatırla, Kasım’ın günlerini hatırla” diyerek, 2003 yılında vizyona giren V For Vandetta filminin meşhur “Remember Remember The Fifth of November-Hatırla 5 Kasım’ı Hatırla” sloganına atıf yapıyor.
13.11.2021
Baran Dergisi 775. sayı