Ahmet Bostancı isimli bir genç Gayrettepe Hacı Nimet Özden Camii’nin işgüzar imamının Mustafa Kemal’e rahmet okumasına tepki göstermesi nedeniyle ters kelepçeyle gözaltına alınmış, jet hızıyla cezaevine atılmış ve gelen tepkiler üzerine de 70 gün sonra serbest bırakılmıştı.

Fakat Kemalist artıklar Müslümanları rahat bırakmıyor. Dine, peygambere, şeriata küfredildiğinde bir kuzuya dönüşüp Allahsız Kemalistleri misafir ağırlar gibi ağırlayanlar; mesele Müslümanlar olduğunda aslan kesiliyor.

İşleri sadece Müslümanlarla uğraşmak olan Kemalist rejimin kalıntıları, o günden itibaren Ahmet Bostancı’yı mimlemiş olacaklar ki rahat bırakmıyorlar.

Bostancı'nın sosyal medya paylaşımında kullandığı "kahpeler" ifadesi Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik olarak gösterildi ve dava açıldı.

İsrail’e mühimmat sevkiyatından dönen Alman gemisine baskın İsrail’e mühimmat sevkiyatından dönen Alman gemisine baskın

Ancak Bostancı, Baran Dergisi'ne yaptığı açıklamada "kahpeler" ifadesini İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi için kullandığını, savcılığın kendisine yönelik bir "algı operasyonu" yürüttüğünü dile getirdi. Zaten devam eden bir davası olduğu halde ekim ayındaki duruşmaya kadar beklemeden ifadeye çağrılmasının da bu algı operasyonunun bir parçası olduğunu, savcının 10 Kasım'ı bahane ederek kendisine yönelik suçlamaları artırmaya çalıştığını da sözlerine ekledi.

Tekrar gözaltı

Taksim Meydanı'nda polis tarafından gözaltına alındığını ve karakolda yaşadığı olayları Baran Dergisi’ne anlatan Bostancı, zaten devam eden bir mahkemesi varken kendisine yönelik "Atatürk ve devlet düşmanısın" suçlamalarıyla gözaltına alındığını ve psikolojik baskıya maruz bırakıldığını söyledi.

Bostancı’nın ifadesine göre, gözaltına alınması sırasında, "Çıkar hemen bağcıklarını, bu gece buradasın. Şimdi araştırdım seni. Atatürk ve devlet düşmanısın, herkese giydirmişsin" ifadelerini kullanan kadın polis memurunun sözlü tacizine uğradı. Bostancı, telefonla yakınlarını ararken de polis memurunun kendisini rahatsız ederek psikolojik baskı uygulamaya devam ettiğini belirtti.

Gözaltına alındıktan sonra "nefes almakta zorluk çektiği, pis ve havasız" bir hücreye konulduğunu söyleyen Bostancı, ikindi namazını kılmak için seccade ve kıble yönünü sorduğu polislerden "Yok!" ve "Bize 'Allah için' deme, biz Allah için hiçbir şey yapmayız" yanıtını aldığını aktardı.

Bostancı'nın yaşadıkları bununla da sınırlı kalmadı. Bir polisin kendisine "Kes lan sesini, zaten şeriat bayrağı açmışsın, öldürürüm seni burada" diyerek tehditler savurduğunu dile getirdi.