Herpericum Perforatum, Kılıç otu ve Sarı Kantaron olarak da bilinir. Bilinen 400’e yakın türü bulunmaktadır. Bunlar birbirlerine çok benzerler. Kılıç otugillerden en yaygın olarak kullanılanı Heypericum Performatum’dur. Diğerleri bu tür kadar tesirli olmaz, derler... Öbürlerinden farklı olarak sapı iki köşelidir. Ayrıca yapraklarında küçük ve saydam yağ gudeleri bulunur. 30-100 santim boylarında, gövdesinin üst kısmı oldukça sık çatallaşır. Yaprakları karşılıklı gövdeye oturmuş, uzunca, eliptik bir yapıya sahip ve uçları sivridir. Yaprakları, alt taraflarda daha büyük, yukarı çıktıkça küçülür. Hafif esmerimsi yeşil renktedir ve tüysüzdür. Çiçekleri altın sarısı renginde ve taç yaprakları genellikle beş adettir. Çiçek yaprakları da gövde yaprakları gibi eliptik bir yapıya sahiptir. Çiçeklerin göbeklerinde 25-30 adet sarı saplı, topuzcuklu döllenme tozlukları bulunur. Çiçeklerinin sıvısı kırmızı renklidir. Meyveleri yumurta şeklinde, kırmızıdır; içi ise siyah renkli silindir şeklinde tohumlarla dolu üç bölümden oluşur.

Ülkemizde yaklaşık 70 türü bulunduğu bilinmektedir. Bizim bahsettiğimiz Kılıç Otu’ndan ayırıcı olması bakımından birkaç türünü şöyle sıralayabiliriz.

Anadolu Kılıç Otu (Heypericum Barbatum); bu tür tüylü olduğundan dolayı ‘Sakallı Kılıç Otu’ diye de anılır. Sapı yuvarlak, yaprakları iri ve tüylüdür.

Benekli Kılıç Otu (Heypericum Maculatum); sap ve yaprakları benekli, ayrıca sapı dört köşelidir.

Tüylü Kılıç Otu (Heypericum Hirsitim); yapraklarındaki tüy, saplarındaki tüylerden fazla olur.

Sarı Kılıç Otu (Heypericum Polyphyllum); çiçekleri sarı renkli ve sapı dört köşelidir.

Dağ Kılıç Otu (Heypericum Montana); sapı yuvarlak, yaprakları seyrek ve iridir.

Kılıç Otu Kutuplar hariç dünyanın hemen hemen her yerinde yetişmektedir. Türkiye’de neredeyse her yerde görmek mümkündür. Genellikle ırmak ve göl kenarlarında, nemli çimenlik ve meralarda, ormanların ışık alan yerlerinde bulunma olasılığı daha yüksektir. Günümüzde ilaç yapımında kullanmak için birçok ülke özel olarak yetiştirmektedir.

Kılıç Otu, Haziran’dan Eylül’e kadar toplanır. Havadar ve gölge bir yerde kurutulur. Bitkinin çiçek ve yaprakları kullanılacaksa kesinlikle güneş altında kurutulmaz. Kuruduğu zaman, içeriğindeki eterik yağları uçmadan havayla ilişiği kesilmelidir. Aksi takdirde kalitesi oldukça azalır. Yalnız kökleri güneşte kurutulur. Onlarda aynı şekilde kurur kurumaz havayla ilişiği kesilmelidir.

Kılıç Otu’nun kullanımı çok eski çağlara dayanır. “Eski Hristiyanlar, bu bitkinin kokulu ve kan kırmızısı suyunu Hz. İsa’nın yaraları ve kanı ile ilişkilendirirlerdi. Gerçekten de Kılıç Otu yağı en iyi yara yağıdır; acıyı azaltır, enfeksiyonu önler ve şifa verir. Bu bitkiyi vaftizci Yahya’ya atfeden efsanelerde vardır. Eski çağlarda başlarına Kılıç Otu’ndan çiçeklerle taçlar yapan kızlar, Aziz Yahya Bayramı’nda şenlik ateşlerinin çevresinde dans ederlermiş. Dileklerin cevaplandığına inanılan bu bayramın gecesi, bu bitkinin dalları suya atılır ve genç kızlar müstakbel eşlerinin kim olduğunu gösterilmesini beklerler ve kavuşmayı dilerlermiş.” (1)

Kılıç Otu çok faydalı bir bitkidir. Genellikle yaraları çok hızlı tedavi etmesi ve teskin edici özelliğiyle bilinir. Her türlü yaralanmalarda yaranın acısını alır, enfeksiyon kapmasını önler ve iz kalmayacak bir şekilde tedavi eder. Pek çok alanda kullanılan bir bitkidir. Eskiden karın ağrılarından rahatsız olan ve çok ağlayan bebeklerin karnına Kılıç Otu yağı sürülürmüş ve bebekler hemen teskin olurlarmış. Anti bakteriyel özelliğinden dolayı virüs, bakteri ve mantarlarda çok etkilidir. Uçuklarda ve böcek ısırmalarında da birebirdir. Vücudun iltihaplanmasını önler. Şişkinlikler, kabızlık ve gaz sancıları, mide rahatsızlıklarını önler. Gastridi (mide zarı iltihabı) tedavi eder. Hemoroit, deri, boğaz, yutak ve mukoza zarının iltihaplanmasına sebep olan bakteriyel ve viral enfeksiyonları tedavi eder.

Kılıç Otu Çayı sinir yaralanmalarında, ağır kaldırma ve çarpmalardan meydana gelen şikayetlerde çok faydalıdır. Trigeminal Nevralji (göz ve çene sinirlerini nevraljisi) günde 2-3 bardak Kılıç Otu çayı ile tedavi edilebilir.

Gudde (bez, beze) şişkinliklerinde, sırt ağrılarında, siyatik (aslı sinir sıkışmasına bağlı ağrı), lumbago (genelde soğuğun etkisiyle bel bölgesinde oluşan ağrı) ve romatizma ağrılarında Kılıç Otu Yağı ile ovulursa ağrıları dindirir. Çiçekleri Keten Tohumu Yağı’nın içine konulup sürülürse güneş yanıklarında ve haşlanmalarda çok etkilidir.

“Depresyon, yatak ıslatma, isterik (acı veren, duygu yüklü bir düşüncenin içe atılması, bastırılması sonucunda türlü ruh karışıklıkları, duyu bozuklukları, kasılmalar, çırpınmalar, kimi zaman inmelerle kendini gösteren bir sinir bozukluğu türü.) haller, uyurgezerlik, konuşma bozuklukları, rahatsız uykular Kılıç Otuyla tedavi edilebilir. Yaklaşık bir kova Kılıç Otu’nu, sap, yaprak ve çiçekleriyle beraber üstünü kapatacak şekilde bir gün önceden soğuk suya doldurulur. Ertesi gün bu su kaynama derecesine kadar ısıtılır. Su küvet-havuz tarzı bir yere dökülür. Hasta, böbrekler dışarıda kalacak şekilde suyun içine girer… “Yarım banyo” tedavisi böyle yapılır. “Tam banyo”da ise böbrekler suyun altında kalacak şekilde suya girilir. Kalb hizasına kadar suya girilir, kalp ve çevresi suya girmemelidir. Suda 20 dakika beklenir. Sonrasında bir bornozla kurulanmadan önce ısıtılmış bir yatakta 1 saat dinlenip terlemek şifadır. Bu su birkaç defa daha ısıtılıp kullanılabilir.

Haftada bir gün yarım banyo, altı gün üst üste ayak banyoları (yarım kova suya bir avuç Kılıç Otu konur ve kaynama derecesinde ısıtılır. Su ılıdıktan sonra ayaklar içinde 20 dakika bekler. Beklerken ovmakta fayda vardır.) her çeşit sinir hastalıklarına çok fayda sağlar.” (2)

Dipnotlar

  1. Maria Treben – Tanrı’nın Eczanesinden Sağlık, Ruh ve Madde Yayınları, s. 57.
  2. a.g.e., s. 59.

Baran Dergisi 754. sayı