ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken dün akşam saatlerinde Türkiye’ye geldi. Dışişleri Bakanlığı’nda Hakan Fidan ile Blinken arasında görüşme sürerken Dışişleri Bakanlığı önüne gelerek Filistin bayrağı açan ve 'Bebek Katili Blinken' sloganı atan Avukat Gülden Sönmez gözaltına alındı.
Sönmez gözaltına alınırken polislere, Amerika Dışişleri Bakanı Blinken için "İçerde bir çocuk katili var, beni değil gidin onu yakalayın" dedi. Sönmez, kısa bir süre sonra serbest bırakıldı.
Serbest bırakıldıktan sonra sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yapan Sönmez şunları söyledi:
“Bugün Blinken’in Türk Dışişleri Bakanlığımızdan çıkışında oradaydım. Söylenmesi gerekeni söyledim, yapılması gerekeni yaptım. Tüm İslam ümmetinin kadınlarının yüreğinden akan gözyaşını ve acıyı haykırdım. Sesimi duyuran tüm medya mensuplarına Gazze’nin çocukları adına teşekkür ederim. Önemli değil ama merak edenler için açıklayayım. Gözaltına alınmıştım. Blinken uzaklaşana kadar tuttular sonra kısa sürede bırakıldım. Katile katil olduğunu söyleyerek defetmek boynumuzun borcuydu. Onlar için yaptım, onların acılarını dindiremesem de.”
Baran Haber’e konuşan Gülden Sönmez, terörist İsrail'e karşı dünyada ve Türkiye'de yapılan eylemlere değindi. Blinken'a gösterdiği tepkiden bahsetti.
Sönmez şunları aktardı:
"Katile katil olduğunu yüzüne haykırmak istedim"
"İşgalden bu yana yaşanan katliamların en yoğun en vahşi halini son bir aydır görüyoruz. Her gün çocuklar, kadınlar katlediliyor. Büyük bir acı var. Dünyanın sokakları çok büyük tepki gösterirken, maalesef İslam dünyasından beklenen tepki gelmiyor. Artık çocuk ölümleri seyretmek istemiyoruz. Müslümanların her zaman kanı, gözyaşı dökülsün istemiyoruz. Aslında benim yaptığım da bu katliamlara karşı bir isyandı. İnsanlar bu katliamların normalleşmesinden korktuklarından bahsediyorlar. Biz Müslümanız ve Müslüman olan, siyasetten, devletten, STK’dan vs yerlerden bir şey beklemez, kendisi kalkıp yapar. Daha etkili işler yapmamız gerekiyor. Çaresizmişiz gibi oturmak doğru gelmiyor. Ben elimden geldiği kadar yardım, eylem, protesto vs hepsine katılıyorum, hepsini destekliyorum. Fakat Blinken’ın elini kolunu sallayarak pişkin pişkin Türkiye’den geçmesine gönlüm razı değildi. Bir şekilde tavır ortaya koymak, katile katil olduğunu yüzüne haykırmak, babasının çiftliği gibi Türkiye’den gelip geçmemesini en azından tüm kadınların kalbinde geçen çığlıkları haykırmak istedim. Yaptığım da tamamen bireysel bir şeydi. Dünya medyası da oradaydı. Onlar da bu sözü dünyaya taşımış oldu. Benim haykırdığım cümleler, bütün İslam dünyasındaki kadınların yüreğindeki cümleler. Ama üzülerek şunu söylemek istiyorum ki, bu olan bitenleri kabullenemeyiz. Hamas İsrail’in yenilenebilir olduğunu gösterdi. Dünya halkları ayağa kalktı, gayri müslimler bile her gün her yeri bloke ediyor, hayatı durduruyor ama İslam dünyasından biz Müslümanlar olarak çok daha etkili, çok daha fazla bir şeyler olması gerektiğini düşünüyorum.
"Türkiye’deki STK’lar da kendilerini sorgulamalı"
Herkes ne yapılması gerektiği hususunda bir yerlere havale ediyor. Kimisi siyasi liderlere havale ediyor. Kimisi devletlere havale ediyor. Toplum STK’lara havale ediyor. STK’lar gidişata bakıyor. Yani Türkiye’deki STK’lar da kendilerini sorgulamalı ‘ne yapıyoruz biz’ diye. Yani dünyadaki STK’lara, aktivistlere baktığımız zaman muazzam eylemlerine şahit oluyoruz. Fabrika kapattılar, hayatı kilitlediler. Ve Fransa’da mesela eylemlere karşılık para cezası, hapis cezası var. Buna rağmen insanlar pes etmiyor. Ama Türkiye’ye baktığımızda 21 milyonluk bir İstanbul’da bir sivil eylem, bir gövde gösterisi yapabilmeyi birlik olarak başaramadık. Bunu da sorgulamamız lazım. Aslında toplu karar alınmalı. Herkes her yere destek veriyor ama parça parça oluyor. Biraz da sivil ve aktivizm duygularımız köreldi. Birçok sebepleri olabilir ama şimdi her şeyi kenara bırakıp aktif eylem yapmalıyız. Hayatı etkileyecek eylem, dünyada ses getirecek eylem, İsrail’i rahatsız edecek eylem, Filistin’i mutlu edecek eylem yapmalıyız.”
Baran Haber