2021 yeni yıl mesajımı okumak istiyorum, benimle etkin şekilde uluslararası dayanışma içerisinde olanlar için:
“2020 birçok değişiklik getirerek geride kaldı. Bu değişikliklerin neticelerini bütün insanlık görecek. 2021 masum, savunmasız, kayıp, unutulmuş ve baskı altındaki insanlar için, tüm devrimcilerin her zamankinden daha fazla dayanışma, işbirliği içerisinde olmasının insan hakları ve hukuka riayet etmesinin, çalışmasının zaruri olduğu bir sene olarak geldi. Bu sayede, adalet ve sevginin hâkim olduğu, şerefli ittifakların kurulduğu bir dünya ortaya çıkabilir. Dünyamız için bu uzun öğüdün tutulması gerekiyor. Bu önemli dayanışma bizim zenginliğimizi yansıtarak mesuliyetimizin farkına varmamızı sağlayacak. Siyonist ve emperyalistlerin hâkim olduğu sistem kendi acziyetini de ortaya sererek tüm dünyayı salgına mahkûm etti. İnsanların irtibatının artması için oluşan fikir birlikteliği bunu daha da görünür hâle getirdi ve gelecek için ümitleri yeşertti. Tüm bileşenlerin dayanışma içerisinde olması Atlantik için uzun zamandır beklenen sarsıntıyı ve insanlığın vaziyetinin düzelmesini sağlayabilir. Yeni yılda olmasını temenni ettiğim budur.
Unutulmamalı ki, ben Siyonist ve emperyalistler yüzünden 26 senedir Fransa’da cezaevindeyim. Bunun için Fransa’yı kullandılar. Bu mesajım başta Türk gönüldaşlarım olmak üzere benimle dayanışma içinde olan tüm devrimciler, vatanseverler ve enternasyonalistler için… Çünkü bütün enternasyonalistler aynı zamanda vatansever olur, memleketini sever ve herkesin hakkı için mücadele eder. Enternasyonalizm bu bence.
Herkese hayırlı bir sene diliyorum.”
***
Gündem değerlendirmesine geçersek… Korkunç şartlarla yüzleşiyoruz. Müslümanlar birlik olarak dünyanın geri kalanına rol model olmalı. Müslümanlar tüm inançlara saygılıdır. Müslümanlar saygılı olduğu zaman diğer inançların takipçisi olanların Müslüman olmasını sağlayabiliyor. Dünyadaki Müslüman sayısı bu sebeple artıyor. Fakat öte yandan Müslümanlar, Müslüman ülkeler, Müslüman hükümetler diye bahsettiğimiz bazıları İsrail ile müttefiklik ilişkisi içerisinde. Bu yeni bir şey değil. Bundan daha önce de defalarca bahsettik. Uzun yıllardır biliyoruz ki, özel servisler vasıtasıyla Siyonist İsrail devleti ile ilişki içinde olan Müslümanlar var. Yanlış kişiyi öldürmek gibi bir hataya varan ortak faaliyetleri oldu. Bunlar inançlarından bağımsız bir ihanet içerisindeler, İsrailciler! Müslüman numarası yapıyorlar, Müslüman bir devletmiş gibi davranıyorlar. Abu Dabi yönetimi mesela… Tüm Müslümanlar için en mukaddes topraklar olan Mekke ve Medine de hainler tarafından kontrol ediliyor, oradaki tüm tarihî yerler yok ediliyor, yüksek binalar dikiliyor. Saygı gösterilmesi gereken yapılara asla saygı gösterilmiyor. Ne yazık ki Müslüman halklardan ve Müslüman hükümetlerden de bu hainlere karşı tepki gelmiyor.
Suriye hükümeti, Müslüman bir hükümet değil, Beşar bir alevî ve tabiî ki hükümeti de öyle. Savaş öncesi Suriye tüm hatalara mukabil belki de Müslüman olarak anılan bu rejimlerden daha az baskıcıydı. Mesela Cezayir rejimi örnek bir rejim olmamasına rağmen çevresindeki diğer devletlerden daha az hainin olduğu bir hükümete sahip. Fas’tan bu ülkeye ara ara tacizler oluyor ve bu bölgede de birtakım mücadeleler yaşanıyor.
Dünyadaki tüm hadiseleri bir bütünlük içinde değerlendirmek gerekiyor. Venezüella hükümeti Essequibo’da elinden alınan bazı tarihî haklarını elde etmeyi deniyor. Venezüella bu hususta Guyana ile bir sorun yaşıyor. Burası 19. yüzyılın sonunda İngilizler tarafından ele geçirilmişti. Şu an bağımsız ve iyi bir hükümet var, devlet başkanı Hindistan kökenli bir Guyanalı. Karısı da Yahudi asıllı Amerikalı, sömürgecilik karşıtı iyi bir kadın. Buranın kapısı petrol sondajı yapan Batılı şirketlere açıldı. Büyük bir ülke değil, Venezüella istese müdahale edebilir. Onlar da Venezüella’ya karşı savaşmayı göze alabilirler ve bunu bekliyor da olabilirler. Çünkü Essequibo Guyana bölgesinin Venezüella’nın kontrolünde olması gerekiyor. Zira halkı da bölgenin yerlisi Kızılderili kabilelerden oluşuyor ve onlar da buna taraftar. Bu sorun yıllardır devam ediyor. Venezüella defalarca hak talep etmesine rağmen emperyalistler buna müsaade etmedi. ABD menşeli, sadece Trump tarafından değil tüm Amerikan yönetimleri tarafından desteklenen petrol şirketleri burada aktif faaliyet gösteriyor.
Emperyalist sistem hayatını sürdürüyor. Ateşe atılan memleketim Venezüella’da mücadele devam ediyor ve bu mücadele iyi insanlar tarafından destekleniyor. Bu destekçilerden biri de gönüldaş Erdoğan; yıllardır Venezüella’ya desteğini açıktan beyan ediyor. Bunu asla unutmayacağım, Başkan Maduro’ya benim Venezüella’ya dönmem hususunda da desteği olacağını düşünüyorum.
2021 yılına girerken dikkat çeken, sürekli vurgu yaptığım üzere, hainler ihanetlerini artık açıktan yapıyor olmaları. Katar rejimi ise, devrimci bir rejim olmamasına rağmen hain değil. Batı ile iyi ilişkileri olmasına rağmen Filistin davasına katkılarını da kimse görmezden gelemez. Onlar İsrail ile birlikte hareket ederek ihanet etmiyor. Malum olduğu üzere Arap Yarımadasındaki diğer bazı devletler için bunu söyleyemiyoruz. Arap Yarımadasındaki Müslüman halk elbirliği ile hain rejimlere müdahale etmeli ve onları düşürmelidir. Mekke ve Medine özgürleştirilmelidir!
Kimse neler olacağını bilmiyor; bizim üzerimize düşen ise kavgamızı sürdürmek.
Allahu Ekber! - 30.01.2021
Baran Dergisi 734.Sayı