2024 YKS yerleştirme sonuçlarına göre, Türkiye genelinde 987 bin 388 aday, lisans ve ön lisans programlarına yerleşti. Bu yıl toplamda 1 milyon 21 bin 986 kontenjanın bulunduğu üniversitelerde adaylar eğitim hayatlarına adım attı.

YÖK tarafından yapay zeka, dijitalleşme ve büyük veri alanlarında açılan 73 yeni programa büyük ilgi gösterildi. Devlet üniversitelerinde yapay zeka ile ilgili açılan 2 bin 225 kontenjanın tamamı doldu.

Uzmanlar yapay zekanın gelecekte yüksek maaşlı ve prestijli iş imkanları sunduğunu, bu nedenle öğrencilerin bu alana yoğun ilgi gösterdiğini, üniversite yerleştirme sürecinde öğrencilere doğru ve kişiselleştirilmiş öneriler sunarak büyük avantajlar sağladığını söylemiş olsa da işin bir diğer boyutu da akıllara soru işaretleri getiriyor.

Görüş: Gazze neye vesile Görüş: Gazze neye vesile

Millet, Batılı değerlere göre dizayn edilen bu sisteme mi ayak uyduracak yoksa bu sistemi kendi emri altına mı alacak?

Sadece teknolojiden ibaret olmayan, sosyolojik ve psikolojik tarafı olan bu araç, insan gibi düşünebilen, öğrenebilen ve karar verebilen bir sistem olarak tanımlanıyor. Bu teknoloji, insan yaşamını kolaylaştırma potansiyeline sahip olmasının yanı sıra, insanlık için ciddi bir tehdit de oluşturabilir. Yapay zekanın insan yeteneklerini aşabilecek seviyeye gelmesi durumunda, insanı düşünmeyen, tefekkür etmeyen, bilakis robotlaştıran, makineleştiren bir duruma getirebilir.

Yapay zekanın dini boyutu da akıllara ileride yapay zekanın kendi ahlaki değerlerini oluşturabilecek ve Batı tandanslı bir şekilde yönlendirebilecek bir kapasitede olabileceğini getiriyor.

Müslümanların yapay zeka teknolojisinin geliştirilmesinde aktif bir rol alması ve bu teknolojinin insanlığın yararına nasıl yönlendirmesi gerekiyor. Türkiye’nin yapay zekanın insanlığa zarar verebilecek yönlerine karşı önleyici tedbirler alması, bir an evvel, programa adapte olup bu minvalde program üreten insanlar yetiştirmesi gerekiyor.

Ayrıca yapay zekanın geliştirilmesinde insanın merkezde tutulması gözden kaçırılmamalı, İslam'ın insana verdiği değer ve ahlaki sorumlulukların yapay zeka projelerinde dikkate alınması ileride oluşabilecek tehlikeleri gidermesi açısından da önem arz ediyor.

Çünkü insan, ilahi bir varlık olarak yapay zekadan üstündür ve bu üstünlük, teknolojinin kullanımında da belirleyici olmalı. Hem tehdit hem de fırsat olan yapay zeka Batılı değerlere göre değil de kendi din, anlayış, kültür ve bakış açımıza göre kullanılmalı.

Baran Dergisi