Burjuva cemiyeti, kendi için mütemadiyen Yahudiyi meydana çıkarmakta ve yaratmaktadır.

Yahudi dininin temeli aslında ne idi? Amelî ihtiyaç egoismi. Yahudinin tek tanrıcılığı, o halde, hakikatte, birçok ihtiyaçların çok tanrıcılığıdır. Refah yerlerini hattâ ilâhî kanunu bir mevzu haline getiren bir, çok tanrıcılık.

Amelî ihtiyaç egoismi Burjuva cemiyetinin prensibidir. Ve bu sıfatla, Burjuva cemiyeti siyasi hali tamamiyle doğurduğu zaman-
dan itibaren meydana çıkar. Pratik ihtiyaç ve egoism tanrısı, paradır.

Kadim müktesebatı ihya ve yeniyi kurmak Kadim müktesebatı ihya ve yeniyi kurmak

Para, Beni İsrail'in kıskanç tanrısıdır: Onun önünde başka hiçbir tanrı tutunamaz. Para insanın bütün tanrılarına boyun eğdirir ve onları mal haline getirir.

Para her şeyin umumî değeridir. Bu sebepten dolayı o bütün âlemi kendi değerinden uzaklaştırmıştır; insanlar âlemini olduğu gibi, tabiatı da. Para, insandan ayrılan insanın mahiyetidir ve bu yabancı mahiyet ona hükmeder ve tapınır.
Yahudilerin tanrısı asrileşmiştir ve âlemin tanrısı olmuştur.

Poliçe; işte Yahudilerin hakiki tanrısı budur! Onun tanrısı mevhum poliçedir. Hususi mülkiyet ve paranın saltanatı ile tabiata hükmedilebileceği fikri dinin fiilen alçalmasıdır ki bu, Yahudi Beynelmilel Yahudi dininde mevcuttur; fakat orada ancak muhayyilede mevcuttur. Bu mânada Thomas Münzer, her mahlûkun, sudaki balıkların, havadaki kuşların, topraktaki nebatların mülkiyete kalbedilmesinin tahammül edilemez bir şey olduğunu söylüyor. Mahlûklar da hür olmalıdır. Yahudi dininde, mücerret bir şekilde dahil bulunan, teoriyi, sanatı, tarihi, kendi hedefi olarak nazarı itibare alınan insanı istihfaf etmek fikri gerçek ve şuurlu görüştür; para adamın faziletidir. Hattâ erkekle kadın arasındaki münasebetler bile bir ticaret mevzuu olurlar! Kadın bir trafic mevzuu haline gelir.

Yahudinin mevhum ve hayalî milliyeti tüccarın, para adamının milliyetidir.

Yahudinin temelsiz ve sebepsiz kanunu temelsiz ve sebepsiz ahlâklılık ve hukukun, sırf formel olan âyinlerin dinî karikatürüdür. Burada da insanın ulvî statüsü, kanunî statüdür. Yahudi cezvitliği, Bauer'in Talmud'da varlığını isbat ettiği amelî cezvitlik, egoizm âlemi ve bu âlemde hâkim olan kanunlar münasebetidir.

(Büyük Doğu Dergisi, Necip Fazıl Kısakürek 18 Haziran 1954, Sayı: 7)