Bülent Düvenci, 31 yıldır Madımak davasında cezaevinde tutulan ve ilerleyen yaşı ve sağlık sorunlarıyla boğuşan 23 kişiden sadece biri. Eşi Buket Düvenci, yaşadıklarını "tam bir hukuksuzluk" olarak tanımlıyor. Eşinin olay günü Sivas dışında olduğunu, çok sayıda şahidin ifadesine rağmen "medyatik hedef gösterme" sonucu cezaevine atıldığını ve 31 yıldır devam eden bu çilede 'slogan atmaktan müebbet hapis cezasına çarptırıldığını' ifade ediyor.

Düvenci, gözyaşları ve isyanıyla yetkililere sesleniyor: "Eşim ve diğerleri insan öldürmekten, yakmaktan değil uydurulmuş bir slogandan müebbet aldılar. Biz tahliye veya af istemiyoruz. Sadece adil bir yargılama, dosyalarımızın yeniden incelenmesini istiyoruz."

Yıllar Cezaevinde Geçti, Hayatları Çalındı

Bülent Düvenci gibi birçok isim, genç yaşlarında cezaevine girdi ve 31 yıldır demans, kalp yetmezliği gibi sağlık sorunlarıyla mücadele ederek adeta cezaevinde yaşlandı.

Buket Düvenci, yaşadıkları acının ve adalet arayışının altını çiziyor: "Eşim Madımak Oteli yakıldığında şehir dışındaydı. Bunun birçok şahidi var. Bunu belgeleriyle ispatlamamıza rağmen dikkate alınmadı. Eşimin yakalanması ile ilgili gazeteler ve televizyonlarda sansasyonel haberler yapıldı. Bu kadar gündeme geldiği için de mahkeme onu bırakmadı ve ceza verdi."

Polis İtiraf Etti, Mahkeme Görmezden Geldi

Düvenci, eşinin 'yalancı tanık ifadeleriyle' suçlandığını ve bu ifadeleri veren polis memurunun daha sonra vicdan azabı çekerek gerçeği itiraf ettiğini belirtiyor: "Eşimin ceza almasını sağlayan polislerden birisi eşimi kolundan tanıdığını ifade ediyordu. Biz o polis memuruna ulaştık, kendisi vicdan azabı çektiğini söyledi. Kendilerine isim listeleri verildiğini ve o isim listeleri doğrultusunda kişileri teşhis ettiklerini söyledi. Eşimi tanımadığını ve kendisine verilen listede ismi olduğu için onun üzerine ifade verdiğini anlattı. Biz bunu mahkemeye sunduk. Mahkeme bunu kabul etmedi ve ilk ifadenin geçerli olacağını söyledi."

"Madımak Davası Yeniden Görülmeli"

Tüm Hukukçular Birliği Genel Başkanı Av. Mustafa Kuran, Sivas Davası’nda verilen müebbet hapis cezalarının çok ağır olduğunu ve delil yetersizliği sebebiyle davanın yeniden görülmesi gerektiğini belirtiyor. Kuran, "Mahkemede tek taraflı olarak kararın verildiği açık ve nettir. Bu davada kararın olayın hemen evvelinde değil, 28 Şubat sürecinde verilmiş olması da manidardır. Menfi havanın tesiri altında verilmiş Sivas Davası kararlarının düzeltilmesi adına hukuken, vicdanları rahatlatmak için yerinde olacaktır." ifadelerini kullanıyor.

Kaynak: Baran Haber

Soykırıma ortak olan çifte vatandaşlara hukuki yaptırım uygulanmayacak mı? Soykırıma ortak olan çifte vatandaşlara hukuki yaptırım uygulanmayacak mı?