Mavi Marmara’dakiler İsrailliler tarafından saldırıya uğradı. Bu bir insanlık suçudur. Ve kimse bunu umursamıyor. Ama biz biliyoruz ki kazanacağız. Çünkü Allah bizimle beraber!
Haziran ayının ilk günü Mavi Marmara trajedisinin yıldönümüydü; 13. yıldönümü. Mavi Marmara, bildiğiniz gibi, Filistin'e, Filistin'in güneyine yiyecek götürmek için kullanılan bir Türk gemisiydi. Mısırlılar ve tabii ki İsrailliler tarafından tecrit edilen bölge Gazze. Bu tekne de Türkiye'den yiyecekle Gazze Şeridine gidiyordu.
Farklı milletlerden gönüllüler vardı geminin içerisinde. Avukatlarımdan biri de o gönüllüler arasındaydı; Lübnanlı Şii bir avukat, Hani Süleyman. Bir de Hıristiyan bir piskopos vardı, Lübnanlı bir Hıristiyan piskopos. O da Filistin davası için çalışıyordu. Şimdi hayatta değil. Kıyıya varmadan önce, geceydi, Haziran ayının ilk günü sabahın erken saatleriydi ve İsrail gemileri tarafından saldırıya uğradılar. İsrailli komandolar tekneye çıkarak bazı insanları öldürdüler. İnsanlar silahsızdı, çünkü bu bir savaş değildi, bu bir dayanışma faaliyetiydi. Gazze'de, Gazze Şeridi'nde insanlar açlıktan ölüyordu. Onlar da yardıma koştular.
- Read to English
Büyük bir adam, iyi bir avukat olan Hani Süleyman, Hıristiyan piskoposu kurtarmayı başardı. Çünkü İsrail askerleri onu öldürmeye çalışmışlardı. Süleyman onun hayatını kurtarmayı başardı. Kendisini de kurtuldu.
Bu olay korkunç bir suç. Birincisi, Türkler Filistin davasıyla dayanışma içinde, yasadışı olmayan, suç olmayan bir şey yapıyorlardı. Silah taşımıyorlardı; ama İsrailliler tarafından saldırıya uğradılar. Bu bir insanlık suçudur. Ve kimse bunu umursamıyor. Filistinliler ya da Türk Müslümanlar öldürülebilir; elbette bu onların umurunda değil. Ama biz biliyoruz kikazanacağız. Çünkü Allah bizimle beraber!
Bu meseleden sonra Isabelle, Beyrut'taki piskoposla görüştü. O çok iyi bir adamdı. Isabelle'izaten biliyorsunuz, evlendiğimiz zaman benim avukatımdı. Onlar gerçekten iyi insanlar. Gerçek Müslümanlar, gerçek Yahudiler ve gerçek Hıristiyanlar bizim tarafımızda. Filistinli Yahudiler bizim tarafımızda. Filistinli Yahudiler var ve binlerce yıldır oradalar. Topraklarında soruna sebep olmak için gelen yabancılara karşılar. Unutmayalım ki 1948'e kadar her inançtan insan vardı o topraklarda; ama ortak özellikleri, hepsi Filistinliydi.
İşler gittikçe kötüye gidiyor, ancak bu suçlu hükümeti İsrail'de iktidarda tutarlarsa, Yahudiler için işler daha da kötüye gidecek. Kutsal Filistin topraklarını yasadışı bir şekilde işgal eden İsrailli Yahudiler… Ne olacağını bilmiyoruz; ama ben kazanacağımıza inanıyorum. ÇünküAllah bizimle beraber!
***
3 Haziran Raul Castro Ruz'un doğum yıldönümü. Kendisi 3 Haziran 1931'de Küba'da doğdu. Aslında Fidel'in kardeşi değil, Fidel'in ailesinden değil, Fidel Castro'nun babasının sevgililerinden birinin oğlu. O kadınlardan çok hoşlanırdı ve nihayetinde onları terk edergiderdi. Bir gün sevgilisinin küçük oğlunu gördü. Çocuğun babası Çinliydi. Buna rağmen onu eve getirdi. Tabii ki herkes çok kızdı. Fakat çocuklar, Fidel ve diğerleri, hepsi küçük çocuğu sevdiler, nazikti ve onu bir kardeş olarak tuttular. Çünkü babaları "bu sizin kardeşiniz" demişti. Babanın bakış açısına göre, o bir kardeş gibi yetiştirilmişti. Gerçek bir Castro olduğunu da daha sonra kanıtladı. Devrimde, dağlarda ve sonra da iktidarda çok önemli bir rol oynadı. Ve Fidel Castro'nun yerine geçti, şimdi emekli oldu, artık çok yaşlı, yaşı 90'dan fazla. Gelmek istediğim nokta şu, onun hakkında da çok fazla yalan ve çok fazla manipülasyon var. Tıpkı benim hakkımda yazdıkları gibi, benim hakkımda en az 27 tane film, dizi ve belgesel yayınladılar. Ve hepsi de yalanlarla dolu. Bazıları gerçekten kötü niyetli, biliyorsunuz. Ve tek bir tanesi bile benim için yazılmadı. Bu çok üzücü bir durum. Allah’aşükür İstanbul'da kitaplarımdan bazılarını ve yazılarımı yayınlayan Türk kardeşlerim var. Ümid ediyorum uzun süre iktidarda kalırlar. İktidar derken manevi ve fikrî iktidardan bahsediyorum. Ben Ankara hükümetinden yanayım, Erdoğan hükümetini seviyorum çünkü Türkiye NATO'ya girdiğinden beri en azından ilk defa bağımsız bir ülke haline geldi onun döneminde. Amerikan ajanı olarak, Siyonist ajanı olarak çalışmıyorlar.
Enteresan şeyler de var. İsrail ile ilişkilerini yeniden kuruyorlar, çünkü başka seçenekleri yok; ama İsrail ajanı değiller, Siyonist ajanı değiller. 3-4 milyon Suriyeli göçmeni korudular; ama Kürtlerle sorun yaşadılar. Kürt sorunu çözülmek zorunda. Ve Kürt milleti bir millet olarak, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir parçası olarak tanınmalıdır. Kürt dili Kürtler için okullarda öğretilmelidir. Tabiî ki bütün Kürtler de Türkçe öğrenmelidir. Bir bir millî dildir..
Unutmayın ki Türkiye'de azınlıklar var. Ana muhalefet lideri, cumhurbaşkanı adayı, kaybetti. O da Türkiye’deki küçük bir mezheptendi; onlar Aleviler. Müslümanların geri kalanı gibi değiller.
Ne olacağını bilemeyeceğiz; ama Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ülkeye adalet getirmek için gerekli önlemleri alacağını düşünüyorum. Kürtler savaşmayı bırakmalı. CIA tarafından manipüle ediliyorlar, bu çok üzücü bir durum. Artık ormalleşmeliler. Kürtler tarihsel olarak Türkiye'nin bir parçasıdır!
Allahü Ekber!
03.06.2023