2010 yılında, İsrail'in Gazze'ye insani yardım taşıyan "Mavi Marmara" gemisine yaptığı saldırının üzerinden tam 14 yıl geçti.

"Gazze Özgürlük Filosu" olarak bilinen bu filo, İHH, Avrupa Gazze Ablukasını Kaldırma Kampanyası, Özgür Gazze Hareketi ve diğer sivil toplum kuruluşlarının ortaklaşa düzenlediği bir insani yardım girişimiydi. Filo, İsrail'in Gazze'ye uyguladığı ambargoyu kırmak ve Gazze halkına yardım ulaştırmak amacıyla yola çıkmıştı.

Ancak, 31 Mayıs 2010'da uluslararası sularda İsrail askerleri tarafından Mavi Marmara gemisine yapılan saldırı, 9 Türk yardım gönüllüsünün hayatını kaybetmesine ve 56 kişinin yaralanmasına sebep oldu. Saldırı sırasında, gemide bulunan Cevdet Kılıçlar ve Furkan Doğan, İsrail askerleri tarafından vurularak şehit edildi.

Saldırı, dünya genelinde büyük bir tepkiyle karşılandı ve uluslararası hukuk ihlali olarak kabul edildi. Saldırı sonrasında, hayatını kaybedenlerin anısına Türkiye'nin çeşitli şehirlerinde ve Gazze'de anıtlar dikildi.

Borrel, işgalci İsrail ile ilişkilerin askıya alınmasını önerdi Borrel, işgalci İsrail ile ilişkilerin askıya alınmasını önerdi

Mavi Marmara davası düşürüldü

Mavi Marmara gemisine yapılan saldırı sonrasında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İsrail yetkililerine dava açıldı. 2013 yılında İsrail, saldırı için Türkiye'den özür diledi ve mağdurlara tazminat ödedi. 2016 yılında Türkiye-İsrail ilişkilerinin normalleşmesi için anlaşma imzalandı ve bu çerçevede Mavi Marmara davası düşürüldü. Davanın düşürülmesine itiraz eden mağdurların itirazı da reddedildi. Mavi Marmara davasında temyiz itirazlarını reddeden Yargıtay, İsrail'in sorumluluğundan tamamen muaf tutulmasını kabul edilemez buluyor. Davanın yeniden açılması ve İsrail yetkililerinin soykırım, insanlığa karşı suçlar ve savaş suçlarından yargılanması isteniyor.