Rusya, Kursk bölgesini Ukrayna'dan tamamen aldığını bildirdi Rusya, Kursk bölgesini Ukrayna'dan tamamen aldığını bildirdi

Son yıllarda küresel güç dengelerinde yaşanan sarsıntı, özellikle ABD’nin tek taraflı ekonomik politikaları ve stratejik belirsizlikleri karşısında Avrupa ülkelerini yeni arayışlara itti. Bu çerçevede dikkat çeken son gelişme, İngiltere’nin bir hafta içerisinde iki üst düzey yetkilisini Çin’e göndermesi oldu. Hem ticari hem askerî düzlemde gerçekleşen bu temaslar, Londra-Pekin hattında yeni bir iş birliği perspektifinin doğabileceğini gösteriyor.

İngiltere Ticaret Politikası ve Ekonomik Güvenlik Bakanı Douglas Alexander, 11 Nisan’da Çin’in Hainan eyaletinde düzenlenecek olan 5. Çin Uluslararası Tüketici Ürünleri Fuarı vesilesiyle Çin’e bir ziyaret gerçekleştirdi. Çin Ticaret Bakan Yardımcısı Ling Ji ile görüşen Alexander, iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin derinleştirilmesini ve ABD’nin “karşılıklı tarife” uygulamalarına karşı iş birliğinin güçlendirilmesini ele aldı. Ling Ji, ABD’nin bu politikalarının çok taraflı ticaret sistemine zarar verdiğini belirtirken, İngiltere’nin Çin ile birlikte daha istikrarlı bir ekonomik yapı oluşturma yönündeki çabalarını olumlu karşıladıklarını ifade etti.

Askerî Diplomasi ve Çok Taraflı Mesajlar

Aynı hafta içinde dikkat çeken bir diğer temas ise İngiltere Genelkurmay Başkanı Amiral Tony Radakin’in 10 yıl aradan sonra Çin’e gerçekleştirdiği ziyaret oldu. Çin Merkezi Askerî Komisyonu’nun Genelkurmay Başkanı Liu Zhenli ile yapılan görüşmede, askerî ilişkilerin yanı sıra bölgesel ve küresel güvenlik konuları ele alındı. Bu görüşme, iki ülke arasındaki askerî iletişimin yeniden tesis edilmesi açısından önemli bir adım olarak değerlendirildi.

Radakin’in görüşme sonrası sosyal medya platformu X’te yaptığı paylaşımda, “istikrarsız bir dünyada sorumluluk sahibi ülkelerin iletişimde olması gerektiği” ifadeleri dikkat çekti. Çinli yetkililer ise bu temasların ikili güvenin artırılması ve ortak çıkarların korunması açısından mühim olduğunu vurguladı.

Yeni Diplomatik Denge Arayışları

Çinli uzmanlar, İngiltere'nin bu yoğun diplomatik trafiğinin, ABD’nin agresif ticaret politikaları karşısında Londra’nın daha bağımsız bir pozisyon arayışında olduğuna işaret ettiğini belirtiyor. Özellikle iş gücü, yatırım ve tedarik zinciri gibi alanlarda Çin ile İngiltere arasında ciddi bir tamamlayıcılık bulunduğu ifade ediliyor. İngiltere Başbakanı Keir Starmer’ın henüz Çin’i ziyaret etmemesi ise, Washington’un tutumuna karşı dikkatli bir denge politikası izleme gayreti olarak yorumlanıyor.

Diğer yandan, İngiltere’nin önümüzdeki haftalarda Akdeniz ve Hint-Pasifik'e yapacağı çok uluslu deniz görevi için hazırlık yapması, Londra’nın küresel ölçekte etkinlik arayışını sürdürdüğünü gösteriyor. Bu görevin 12 ülkenin katılımıyla gerçekleşecek olması ise İngiltere’nin “çok taraflı” diplomasi arayışlarını somutlaştırıyor.

Anglo-Sakson Düzenin İç Gerilimleri

Bu gelişmeler, İngiltere gibi Batı'nın merkez ülkelerinden birinin dahi ABD’nin ticaret savaşları ve öngörülemez politikaları karşısında yeni ittifaklar ve açılımlar arayışına girdiğini gösteriyor. Anglo-Sakson düzeninin kendi içindeki çelişkileri ve çıkar çatışmaları, özellikle Avrupa’yı daha bağımsız hareket etmeye zorluyor. Çin ile kurulan bu temaslar, yalnızca ekonomik değil, jeopolitik düzlemde de Batı bloğu içindeki çözülmelere işaret ediyor.