Eylem, 2 Haziran Pazar günü saat 18.00’da Şişli Cemal Reşit Rey Konser Salonu önünde yapıldı.
Eylemde okunan basın bildirisinde İstanbul'da düzenlenecek olan "Çin folklörü ve halk müziği" gösterisinin, Uygur Türklerinin kültürünü Çin kültürü olarak göstermeye yönelik bir propaganda aracı olduğu dile getirildi. Bu gösteri, Çin'in Uygur Türklerine karşı uyguladığı asimilasyon ve soykırım politikalarını örtbas etmek için bir girişim olduğu söylendi. Gösterinin düzenleneceği sırada Uygur Türklerinin evlerine "kardeş aile" uygulaması adı altında Çinli ajanlar yerleştirildiği ve Uygur Türklerinin toplama kamplarında işkence gördüğü hatırlatıldı.
Eylemde Müslüman Anadolu'nun sessiz kalmayacağı vurgulandı.
İşte basın bildirisi:
Kardeşlerim,
Çinli kafirler ve davet ettikleri bürokratlar, diplomatlar- İstanbul'un göbeğinde -adeta Anadolu Müslümanlarına meydan okurcasına- işte tam bu binada güya "Çin folklörü ve Çin halk müziği" gösterisi yapacaklarını duyurdular.
Kafir Çin, Uygur kültürünü Çin kültürü olarak tanıtmakta, yürüttükleri asilimasyon ve soykırım politikalarını örtbas etmek adına Uygur folklörünü- Çin halk dansı, Uygur müziğini ise- Çin halk müziği olarak tanıtmakta, Uygur kültürünü Çin kültürü olarak göstermekte; Doğu Türkistan'ın, Çin'in bir parçası olduğu söylemini pekiştirmeye çalışmaktadırlar!
Burada bu çirkin organizasyon yapılırken, Müslüman Uygur Türklerinin evlerine, "kardeş" aile uygulaması adı altında Çinli ajanlar yerleştirilmektedir. Burada bu çirkin organizasyon yapılırken, Uygur Türkü kardeşlerimiz toplama kamplarında ailelerinden koparılmakta ve işkence görmektedirler!
Bu toplama kamplarını "Uygurların beyinleri hasta, bu hastalığı iyileştirmek için okullar kurduk." diyerek alçakça savunan Çin Başkonsolosluğu, nasıl oluyor da bu organizasyonu düzenleyebiliyor? Nasıl oluyor da yetkililer, bu organizasyonun düzenlenmesine izin verebiliyor? Bu çirkin organizasyonun düzenlenmesine önayak olan ve zalim Çin'in davetini kabul ederek, bu organizasyona katılan bütün yetkilileri kınıyoruz! Yazıklar olsun!
Bugün, Kızıl Çin ile göbek bağı olanlar susabilir!
Sermayesini büyütmekle meşgul işbirlikçi kodomanlar susabilir!
Kızıl Çin kuyrukçusu komünistler susabilir!
Sözde milliyetçi, özde kafatasçı, yiyici, çıkarcı çapsızlar susabilir!
"Bana ne bundan" diyen rahat düşkünleri de susabilir!
Fakat Müslüman Anadolu susmaz, susamaz!
Unutanlara hatırlatmak isteriz ki: Müslümanlar zulüm odağı nice valsleri, imanlarıyla ve gür sesleriyle bastırmış ve susturmuştur. Öyleyse kardeşlerim, hep birlikte bir daha, göğsümüzde bir nefes şifahi cihadla!
Kahrolsun Kızıl Çin! Yaşasın Türkistan!
Ya Cabbar Ya Kahhar Ya Muntakim Allah Biz İntikamına memur et!