İslâm’ı bu topraklardan süpürmeyi misyon edinen Batıcı Kemalist rejimin idarecileri, 30 Ocak 1932’de Ezan-ı Muhammedî’yi ilk kez Türkçe olarak Fatih Camii’nde okutturdu! Bu sürecin akabinde Kur-an’ı Kerim’i “Türkçeleştirme” çalışmalarına başladılar. Bir “ses sanatçısı” Dolmabahçe Sarayı’nda saz eşliğinde “ezan” okudu. M. Kemal de bu “etkinliğe” katıldı.
Arapça ezan yasaklandığı bu dönemlerde Müslümanlar da bu kafirliğe karşı boş durmadı ve ülkenin her yerinde Arapça ezan okudu. Türkçe ezan okumayanlar, “deli, meczup, maznun, yobaz, cahil” yaftasıyla tutuklanıp derdest edildi, hapse atıldı, hatta idam edildi. Müslümanlara yapılan bu baskı da bizzat Mustafa Kemal tarafından gerçekleşti. O Arapça ezan okuyanlar için “cahil mürteciler” ifadesini kullanmış ve Cumhuriyet adliyesinin pençesinden kurtulamayacaklarını da gazetelere demeç vererek ihtar etmişti.
O dönemlerde gazetelerin manşetleri de ezanı aslıyla okuyanların haberleriyle doldu taştı. Sırf ezanı aslî diliyle okudukları için Batıcı laik gazeteler haberlerinde Müslümanları aşağıladı, küçük düşürdü, o “tüm dinlere saygılı” dedikleri laikliğe imanlarını bir kez daha yeniledi. İşgalcilerin yapmadığı katliamı Kemalist rejim yaptı. Ezan asli haline getiriline kadar da bu tutuklamalar sürdü.
Adnan Menderes liderliğindeki Demokrat Parti’nin iktidara gelmesi ile bundan tam 73 yıl önce, 16 Haziran 1950’de "Türkçe ezan" kaldırıldı ve ezan aslî haliyle yani Arapça okunmaya başlandı.