Yeni Şafak yazarı Ersin Çelik'in moderatörüğünde, tvnet'te her çarşamba canlı yayınlanan Siyaseten programında, Yeni Şafak yazarı ve Derin Tarih Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Taha Kılınç ile Yeni Şafak yazarı İsmail Kılıçarslan gündemi değerlendirdi.
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin Türkiye ziyareti üzerinden Tahran yönetiminin Sünni dünyaya nüfuz etme çabalarına değinen Kılınç, bu amaç için yürütülen iki yola dikkat çekti.
Taha Kılınç, İran'ın Sünni dünyaya nüfuz etmek için hangi yolları kullandığını anlattı. İran'ın birinci olarak 'ehlibeyt' kavramını kullandığını belirten Kılınç, "Şimdi ehlibeyit muhabbetine kim karşı çıkabilir? Hazreti Hüseyin'e, Kerbela'ya kim üzülmez? Son dönemde Türkiye'de de gördüğüm, siyah giymiş insanlar sokak aralarından Hazreti Hüseyin'i anarak yürüyor. İnsanlar buna karşı çıkamaz. Nasıl çıkacaksın? Yani ne diyeceksin yani? Şimdi adam diyecek, karşı mı çıkıyorsun kardeşim? Yoksa sen Yezidçi misin diyor mesela. Yahu Yezitçi değilim de abi, bu konuyu böyle sürekli sanki Hazreti Hüseyin'i Sünniler öldürmüşe getiriliyor. Konu buraya geldi" ifadelerini kullandı.
"Kudüs'ün üç figüründen nefret ediyorlar, o yüzden modern figürler üretiyorlar"
İkinci olarak da Gazze ve Filistin örneğiyle İran'ın Şii yayılmacılığını anlatan Kılınç, "Bir Şii'nin düşünce dünyasına bakıldığında; Hz. Ömer, Selahattin Eyyubi ve Yavuz Sultan Selim'e nefret var. Kudüs'ün tarihinde bu üç figür var. Yavuz Sultan Selim, bölgeye 400 yıl sürecek sükunet getirdi. Bunlar olunca çocuklara ne anlatacaksınız? Şii kahraman da yok. Bu nedenle modern figürler üretiliyor. Kasım Süleymani falan üretiyorlar. Zihinler ABD'ye karşı çıkıyor diye düşünüyor ama lafın ucu Süleymaniye çıkıyor." dedi.
"Şii ve Siyonist düşünce arasında benzerlikler var" diyen Kılınç, "Trajedi ve acılar üzerinden varlığını anlamlandırma ciddi bir ortaklık. Diğer insanlardan üstünlük ve yayılmacılık da aynı şekilde" diye konuştu.