Son Kıvılcım dergisinin 3. sayısının takdiminden:

"Seçim ve geçim telaşesinin ayyuka çıktığı bir dönemi/süreci daha geride bıraktık.

Hadiselerin ve bu hadiselere ilişkin nutukların, tehditlerin ve siyasî manevrala- rın oluşturduğu mevcut ülke atmosferinde “Son Kıvılcım” olarak mevzumuzun ve sesimizin işitileceğini beklemiyorduk zaten. Kalabalıklara ve yaşanan hengâmeye kapılmamış, sağlıklı düşünebilme yetisini kaybetmemiş “bir avuç” okuyucuya ses- leniyorduk sonuçta.

Dilimize ve diyalektiğimize yabancılaştırılmış topluma/topluluğa meramımızı anlatmanın çetinliğini ve sıkıntısını yıllar yılı yaşamaktayız. Buna rağmen muha- taplarımızın talepleri doğrultusunda ne hedef ve ne de metot değişikliğine yana- şabilirdik. Olsa olsa yeni bir strateji belirleyebilirdik ki, bu strateji değişikliğine bir yıllık yayın hayatımızdan sonra (Allah nasip ederse) geçebileceğimizi söyle- yebiliriz.

Bu sayımızda iktisat konusunu veya kaosunu ele almaya çalıştık. Kitap değil belki kütüphâne çapında ele alınması gereken iktisadı takdir edersiniz ki, bir dergi-ki- tap çapıyla sınırlandırmak gerekiyordu. Çoğu kere bilinmeyen ve görünmeyen yanlarını kurcaladığımız iktisadın batı hegemonyasından kurtulacağı günü belir- lemeye çalışırken ütopik tespit ve değerlendirmelerden kaçınmaya çalıştık.

Çağımızın en önemli hasletlerinden yahut hastalıklarından biri olan ekonomik merkezli bir dünya tasavvurunun çoğu gerçekleşmiş olduğunu, bilim ve tekniğin seküler ve maddî bir hurucu olan batı uygarlığının peşine takılmış (küresellik) çoğu ikinci dünya ülkelerinin yüzyılı aşkın bir süreçte varlık mücadelesi verdiğini biliyoruz. Ne var ki, küresel iktisadın iktisattan ibaret olmadığı, felsefi, tarihî, psi- kolojik, sosyolojik ve kültürel uzantıları olduğu ve bu uzantılarıyla ayakta kaldığı da bir gerçektir.

Yepyeni bir dünya inşasında iktisadın/ekonominin önem ve değeri tartışılamaz. İktisadın sadece kendinden kaynaklı bir “ret ve kabul” yargısıyla yola çıkılınca “insanı” kayıt dışı olarak benimsemek anlamına geldiğini söyleyebiliriz. Bizse, ta en başta (temelde) “değerlerimizin” öncülüğü ve önceliği ilkeleriyle inşasını öngördüğümüz iktisadın tüm yeryüzü canlılarının refah ve huzuru için izahı ve başlığıyla yetinmeyip, çağımızın iktisadî gerçeklerinin “bize göresini” de ortaya koymakla mükellef ve yükümlü olduğumuzu ifade etmeliyiz."

İçinde neler var?

İktisadın Gözenekleri - Ali Hışıroğlu

Zamanın Ruhunu Kapitalizm Üzerinden Okumak - Fatih Tekin

İktisadi ve Ahlâki Bir Değer: Şehirler - Hasan Hüseyin Akdağ

Ekonominin Küresi Ali Hışıroğlu

İktisat ve Ahlâka Dair Mücmel Mülâhaza - Sedat Bulut

Ölümün Pazarı: Sağlığın Ticarileştirilmesi ve Küresel Adaletsizlik - Aleyna Coşkun

K. Singer Oikonomia: İktisadi Düşünce ve Dilin Kökeni Üzerine Bir Araştırma - Tercüme

Mücerred-Müşahhas- Terkib Ve; Mâna Yoğunluğu - Sadettin Ustaosmanoğlu

Diourbel Ulu Camii 100 yıllık geçmişiyle tarihe meydan okuyor Diourbel Ulu Camii 100 yıllık geçmişiyle tarihe meydan okuyor

Beşyüz Senedir Beklenen Yepyeni Bir Disiplin : İslam Hikemiyatı

Zerafet Anlayışımız : "Güzellik" - Handan Özduygu

Geceden Hiç mi İbret Almadın Sen?

Kum Saati - Fatma Parmaksız

Doğrucu - Ali Hışıroğlu

Mefhumlar

Kitabiyat