Osmanlı'nın tarih sahnesinden çekildiği günden beri İslam dünyası emperyalizmin işgal, baskı, katliam ve ihlallerine maruz kalmıştır, kalmaya devam etmektedir.

Ne BM, ne NATO, ne UCM, ne AİHM ne de diğer uluslararası kuruluşlar, Müslümanlar lehine tek bir adım atmıştır!

Siyonist işgalcilerin 15 gündür Gazze'ye yaptığı saldırılar karşısında bu uluslararası kuruluşlar, bırakın ateş kesmeyi, insani yardım ulaştırılması oylamasında bile Filistinlileri ölüme terk etmiştir.

Akif merhumun dediği gibi Batı medeniyeti tek dişi kalmış canavar olduğunu bir kez daha ispat etmenin gayreti içinde maalesef.

Batı'nın demokrasi, insan hakları, özgürlükler edebiyatı, sadece kendi insanı söz konusu olunca bir anlam ifade ediyor. Başkasını bunlara layık görmüyorlar.

Mazlum Filistin halkının yanında olduğunu söyleyen futbolcunun lisansını iptal edecek kadar canavarlaşmış Batı yönetimleri!

Olan mazlum Müslümanlara oluyor. Dün Bosna ve Rohingya Müslümanlarıydı bugün Filistinliler!

Direniş ekseni ve demokrasi palavrası! Direniş ekseni ve demokrasi palavrası!

Siyonistler, Filistinlileri insan olarak görmüyorlar. Resmi ağızdan 'Hayvanımsı insanlar' olarak tarif ediyorlar. Yani ölen Filistinlinin, Siyonizm ve destekçileri nezdinde bir kıymeti yok.

Yine resmi ağızdan, 'Gazze'ye bir gram insani yardım girmeyecektir Gazze'ye sadece hava kuvvetlerinin bombaları girecektir!' açıklaması yaparak Filistinlilere ölümden başka tercih bırakmıyorlar.

Bu canavarlığa karşı mesela BM ne yapıyor?

Sözde çağdaş demokratik ülkeler ne yapıyorlar?

Başta ABD olmak üzere Batı ülkeleri kayıtsız şartsız İsrail'in yanında olduklarını ilan ediyorlar!

Onlardan aldığı bu destek ile Siyonistler katliama devam ediyorlar. Ne hastane ne cami ne kilise ne okul tanıyorlar.

Siyonizm'in ciddiye aldığı ve korktuğu tek şey kuvvet!

57 İslam ülkesinin kınaması tehdidi onlar nezdinde hiçbir şey ifade etmiyor. Ama HAMAS'ın bir avuç mücahidi Siyonistlerin uykusunu kaçırıyor!

Merhum Erbakan Hoca'nın dediği gibi Siyonistler sadece kuvvetten anlar!

O kuvveti de maalesef Müslümanlar gösteremedikleri için zalimler işgale, ihlale ve katliama devam ediyorlar!

Merhum Erbakan Hoca, İslam dinarı, İslam Ortak Pazarı ve İslam Askeri İşbirliği'nden bahsederken aslında İslam dünyasının emperyalizmin pençesinden kurtuluş reçetesini anlatıyordu.

Düşünün İslam İşbirliği Teşkilatı'nda (İİT) 57 İslam ülkesi var.

Bunlar sadece Müslümanları ve Müslüman devletleri koruma amaçlı NATO benzeri bir birleşik ordu kursalar.

Her devlet 1000 asker verse 57 bin askerlik bir ordu eder. Bu ordu Filistin gibi, Bosna gibi Rohingya gibi katliamlarda Müslümanların yanında dursa bu kadar zulüm yaşanır mı?

Böyle bir ordunun varlığı bile zalimleri düşündürür. Çünkü böyle bir ordu illa savaşacak demek değildir. Elbette ki gereğinde savaşır ama savaştan ziyade caydırıcı rol oynar.

Enfal Suresi'nin 60. ayetini iyi tefekkür etmek lazım!

Evet, bu kadar zulüm yaşanmaz da bu ordu neden kurulmaz?

Çünkü İslam dünyasının yönetimlerinin, emperyalizmin karşısındaki eziklikleri, bağımlılıkları ve korkuları engel olur da ondan kurulmaz!

Hatta 2015 yılında Suudi Arabistan'ın öncülüğünde İslam Ordusu kurulması gündeme gelmiş ve görüşmeler yapılmıştı. Nerede?

Türkiye, Başkan Erdoğan'ın dirayetli yönetimiyle tartışmasız bölgesel güç, kimi alanlarda da küresel güç olmuştur.

Ancak sadece 'Türkiye'nin tavrı tüm dünyayı arkasına almış İsrail'i durdurmaya yeter mi?' sorusunun cevabını çok iyi düşünmek gerekir.

Peki, Türkiye, Hukuk Profesörü İzzet Özgenç'in, 'Türkiye'nin bir an evvel, askeri gücü bulunmayan FİLİSTİN DEVLETİ ile bir GÜVENLİK ANLAŞMASI imzalaması ve bu anlaşmayı TBMM'nin onayından geçirmesi gerekir.' teklifini yerine getirerek Filistin devletiyle güvenlik anlaşması yapabilir mi?

Yapsa çok iyi olur ama kiminle yapacak?

Hangi Filistin devletiyle? Var mı öyle bir devlet? Ya da Filistin Özerk Yönetiminin böyle bir yetkisi var mı?

Diyelim ki var. Başkanlık süresi dolmuş, başkanlığı tartışmalı Mahmud Abbas ile mi?

Şu anda bile Filistin meclisinde 132 sandalyeden 74'üne sahip olan HAMAS'ın, Filistin'i temsil etmediğini söyleyen Mahmud Abbas ile mi?

Çin'e gittiğinde işgal altındaki Uygur Türkleri'nin terörist olduğunu söyleyerek işgale karşı direnen Filistinlilerin de dolaylı olarak terörist olduğun ima eden ve İsrail'in kontrolündeki/güdümündeki Mahmud Abbas ile mi güvenlik anlaşması imzalanacak?

Keşke imzalanabilse. Böyle bir anlaşma İsrail'i elbette ki düşündürecektir!

Fikir güzel ama muhatap?!!

İsrail'in anladığı tek şey kuvvettir.

Aslında Türkiye'de Başkan Erdoğan, Mısır'da Muhammed Mursi cumhurbaşkanı seçildiğinde İsrail'i korumaya programlı emperyalist çevreler telaşlandılar ve her ikisini de indirmek için harekete geçtiler.

2013 yılında Mısır'ın bütün şehirlerinde muhalifleri sokaklara döktüler, Türkiye'de de Gezi olaylarını başlattılar. Her iki ülkede de hedef, cumhurbaşkanlarını indirmek ve İsrail'in güvenliğini sağlamaktı.

Mısır'da başarılı oldular!

Aslında bugün Mısır'ın başında Mursi olsaydı, Gazze'de bu katliam yaşanmazdı. Çünkü Mısır ile Türkiye el ele verince İsrail'in direnme gücü kalmayacaktı.

İsrail uluslararası karar, ceza ve kınamalardan zerre etkilenmiyor, anlayacağı tek şey kuvvettir!

Sözün kısası çare var ama çareye evet diyebileni ara ki bulasın!

Evet, şimdi bile Mısır ve Ürdün yönetimi Türkiye ile ciddi bir işbirliği içine girseler, ciddiyetlerini gösterseler, Gazze'de katliam anında durur!

Girerler mi?

Kaynak: Resul TOSUN, STAR