Bu hafta faizle mücadele meselesi gündemdeydi… İslâmî bir nizam tesis edilmeden faizle mücadele mümkün müdür?

Başyücelik’te İslam iktisadına dair bir sistem var. Bütünlükçü bir iktisat politikası da bunu gerektiriyor. Yoksa parçacı bir şekilde bizim nassa ittibamız var, bu nassdır demek olmaz. Eğer iktisatta gerçekten İslami, Müslümanca bir duruş göstermek istiyorsan baştan aşağı iktisadi hayatı dizayn etmen gerek. Bunu dizayn edebilmek için de dünya düzenine dair bir tartışmaya girilmesi gerekiyor. Hükümet eğer iktisatta İslami bir tavır takınmak istiyorsa onda da parçacı yaklaşmamalı. Faiz alanında tamam; ama faize dair bütün faaliyetleri de kendisi organize ediyor. Müessese olarak bunlara meşruiyet kazandırıyorsun sonra bununla mücadele edeceğim diyorsun. Nasıl edeceksin, önce kendi açığını kapat. O tutarlılık için de bir bütünlük lazım.

Büyük hatalar yapılmasına mukabil yaşananların takdir olduğu, tevekkül edilmesi gerektiği yönünde de bir söylem hâkim. Bu hususta neler söylemek istersiniz?

Ekonomi ile ilgili krizi Allah'la, dinle, diyanetle vs. ilişkilendirerek izah etmeye çalışanlar hata ediyor. Bunu yapmayın. Elbette her şey Allah'ın takdiri ile ama siz evvela elinizden gelen, mantıklı, rasyonel adımları atarsınız sonra takdire tevekkül mevzu olur. Şu an ekonomi alanında hangi adımın atıldığını yahut atılacağını bilen, alınan-alınacak önlemlerden haberi olan bir kişi varsa beri gelsin. Belirsizliğin bu denli büyük olduğu bir ahvalde konuyu dinle, diyanetle ilişkilendirmek asla doğru değil.

İnsanlar ekonomik olarak zorluk yaşıyor, hayat pahalılığı artıyor, geçim sıkıntısı bir kısım ailelerin kâbusu oluyorken dinî edebiyat yapmanın cahillik ya da istismar dışında bir tarafı olduğu kanaatinde değilim. Ekonomik olarak rahatta olabiliriz fakat bu durum bizim mağdur, garip kardeşlerimizin derdine bigâne kalacağımız, asgarî ücretin asgarî bir hayata dahi imkân bırakmaz hâle geldiğini söylemeyeceğimiz mânâsına gelmez.

Her şeyi duygusal bir şekilde ele almaya meyyal olduğumuz için ekonomiyi dahi duygusal ifadelerle anlıyor, yorumluyoruz. Ekonomi rasyoneldir. Gerçekten işsizlik yoksa, üretim varsa, dış borç bulunmuyorsa vs. ekonomi kendi kendine bir ülkeye operasyon yapmaz, yapamaz. Dilerim en kısa sürede ayakları yere basan, güven veren, kısa ve uzun vadeli olarak ne yapıldığı-yapılacağını bilen adımlar atılır da garip gureba evine götüreceği bir yağ bir ekmekten dahi üç kuruş tasarruf için marketler arasında gezip durmaz.

Teşekkür ederiz.

Ben de teşekkür ederim.

Baran Dergisi 776. sayı