Salgın öncesinde Türkiye en çok ziyaretçi alan ülkeler içinde 6. sırada iken, 2022’de 3. ülke oldu.
2023 turizm hedefi 60 milyon turist ve 56 milyar dolar.
Gelir bazına baktığımız zaman kişi başı gecelik gelir ilk 6 ayda geçen sene 89,2 dolar, 2023’ün ilk 6 ayında 99,9 dolar olarak gerçekleşmiş.
Yani yüzde 11,9 artış söz konusu.
Bu çok çok önemli bir rakam.
10 dilde yayın yapan GoTürkiye internet sitesini yılın ilk 6 ayında 75 milyon kişi ziyaret etmiş.
GoTürkiye Instagram hesabı, sahip olduğu 2.6 milyon takipçi sayısı ile dünyada Avustralya ve Dubai’nin ardından üçüncü sırada.
Dünyada sağlık turizmi yapan ilk 5 ülkeden biri olmuşuz.
Ocak-mayıs 2023 döneminde Türkiye’ye gelen yabancı ziyaretçi sayısında geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 23,65 artış yaşanmış.
Yılın ilk 5 ayında Türkiye’ye en çok ziyaretçi gönderen ülkeler sıralamasında ise bir önceki senenin aynı dönemine göre Rusya Federasyonu yüzde 110,12 artışla birinci, Almanya yüzde 20,75 artış ile ikinci, Bulgaristan ise yüzde 11,64 artışla üçüncü oldu. Bu ülkeleri İngiltere (Birleşik Krallık) ve İran izliyor.
Verilere göre birilerinin gelmelerinden rahatsız olduğu Ortadoğu ülkelerinden gelen turist sayısı olması gerekenden bile çok az.
**
Sağlık turizmi kapsamında gelenlerin çoğu Ortadoğu’dan.
En çok saç ektirmek için geliniyor.
İkinci sırada estetik cerrahi yer alıyor.
İstatistiklere göre Türkiye dünyanın en çok estetik cerrahına sahip ilk 10 ülkesinden biri konumundaymış.
Estetik amaçlı ziyaretleri diş tedavileri, kısırlık ve tüp bebek tedavileri, onkolojik tedaviler, göz tedavileri, obezite cerrahisi ve diğer cerrahi uygulamalar gibi alanlar takip ediyor.
2022 yılında Türkiye sağlık turizminde 4 milyar dolar ile rekor kırmış.
TÜİK verilerine göre, yurt dışında yaşayan vatandaşlarla birlikte Türkiye’ye sağlık ve tıbbi nedenlerle gelen ziyaretçi sayısı geçen yıl 1,4 milyonu aştı.
**
Ocak-Mart 2023’te ise sağlık ve tıbbi nedenlerle gelen ziyaretçi sayısı 2022’nin aynı dönemine göre yüzde 37,5 artarak 474 bin 114’e yükselmiş.
Ortadoğu bölgesi ve İslam coğrafyasında yer alan ülkeler, sağlık turizmi alanında çok büyük bir potansiyeli barındırıyor.
Son dönemde siyasi rant peşinde olan bir kesim tarafından körüklenen ve köpürtülen sığınmacı düşmanlığı halk arasında Arap düşmanlığına kadar büyütüldü.
Arap dünyası ve gelen turistler de bunun farkında ve rahatsızlar.
Bölgeden turist sayısının son 3 aylık dönemde yüzde 30 azaldığı belirtiliyor.
Zengin Arap turistlerin daha önce gittikleri Avrupa ülkelerini bırakıp Türkiye’ye gelmeleri ilk önce kimleri rahatsız eder?
**
Petrolden kaynaklanan dolar milyonerlerinin Avrupa’da birçok futbol takımını, fabrikaları, markaları satın almasından kimse gocunmaz ve hiçbir Avrupalı, “eyvah ülkemizi işgal ediyorlar” demez.
Ama biz deriz.
Ortadoğulu turistlerin Avrupa’da Amerika’da satın aldıkları yüzlerce ev, villa, arsa kimseyi endişelendirmez.
Ama bizi endişelendirir.
Ekonomik olarak gelirleri yüksek Ortadoğu bölgesinden gelen turistlerin geleneksel kıyafetleri ne Amerikalıların ne Almanların ne İngilizlerin ne Fransızların ne de İtalyanların umurundadır.
Ama bizim umurumuzdadır.
Ortadoğulu turistlerin nasıl yemek yedikleri, nasıl içtikleri, nasıl oturdukları hiçbir Batılı ülke insanını rahatsız etmez.
Ama bizi rahatsız eder.
İskoç asıllı turistlerin erkek taifesini İstanbul’da etekleriyle gezerken gördüğümüzde, “Ulan bu Avrupalılar giyim konusunda ne kadar rahat ve özgürler” deriz ama aynı eteği Arap turistte gördüğümüzde, en hafif tepki “gerici” lafı olur.
Biraz daha fanatik olanlar da “Ulan kaçıncı yüzyılda yaşıyor bunlar. Git Arabistan’da giy bunları burası çağdaş bir ülke” diyerek kendilerini medeni turistleri de yobaz sınıfına koyar.
**
Ülkelerin en kazançlı ekonomi alanı olan turizm bacasız sanayidir.
Avrupa ülkeleri turist çekmek için kırk takla atarken bizim turist seçme, turist beğenmeme gibi bir lüksümüz olmamalı.
Memleketin hayrına olmayan, ülkeye zarar veren düşmanlıkları bırakmak lazım.
Biz işimize bakalım.
Evrensel ahlaka aykırı bir durum yoksa önümüze bakalım.
Sadece ne kadar mesafe alıp almadığımızı kontrol etmek için arada arkamıza bakalım.
Üreten insan sayısını artıralım.
Yaşar Süngü, Yeni Şafak
