Pandemi sonrası üretim fonksiyonlarının zayıflaması ve Rusya-Ukrayna savaşının uzun sürmesi dünyanın birçok bölgesinde tahıl krizi yaşanmasına sebep oldu. Gıdaya erişim problemi, kendi nüfusunun iki katı gıda üretimi olan Latin Amerika bölgesini de oldukça etkilemiştir.
Latin Amerika’da tarımsal üretimde kullanılan gübrenin, önemli bir kısmı kısa süre öncesine kadar Rusya’dan temin ediliyordu. Ancak bugün Rusya’ya uygulanan yaptırımlarla birlikte gübre fiyatlarında, yüzde 300’e varan artışlar ve karşılaşılan tedarik sorunları, bölgede üretim maliyetlerinin artmasına ve tarımsal üretimin de azalmasına yol açmaktadır.
Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP) yetkilileri, salgında son 120 yılın en ağır ekonomik krizinin yaşanmasının ardından enflasyon ve alım gücü eksikliği gibi sorunların derinleştiği Latin Amerika’da, bugüne kadar kaydedilen en şiddetli gıda krizlerinden birinin yaşanabileceğini belirtmektedir.
Bölgenin tarım ve sanayi devi Brezilya, kullandığı gübrenin yüzde 81’ini ithal ediyor ve hükümet verilerine göre ithal gübrenin yüzde 20’si Rusya’dan temin edilmektedir. Latin Amerika’da buğday üretiminin merkezi Arjantin’de, geçen yıl kullanılan 6,6 milyon ton gübrenin 4 milyon tonuna yakını ithal edildi ve Rusya’nın pazar payı, yüzde 15’e tekabül etmektedir. Venezuelalı meslek örgütleri de gübreyi esas olarak Rusya’dan temin eden ülkenin, yıllık 180 bin ton gübre ihtiyacı olmasına rağmen bunun ancak 100 bin tonunu karşılayabildiğini ülkenin tahıl ambarı olarak bilinen Portuguesa eyaletinde, geçen yıl 270 bin hektar olan mısır ekim alanının, bu yıl 90 bin hektara düştüğünü bildirmiştir. Bölge aktörleri Rusya’dan ciddi bir gübre ithal etmektedir. Uzmanlar Peru’da 2021 yılının Ocak-Nisan döneminde toplamda 200 bin ton olan gübre ithalatının bu yılın aynı döneminde 20 bin tona düştüğünü kaydediyor. Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Peru’da tarımsal üretimin bu yıl yüzde 20 azalması durumunda, en az 15,5 milyon kişinin gıda krizi yaşayabileceğini belirtmektedir.
Rusya’dan gübre temin edemediği için tarımsal üretimi etkilenecek diğer önemli bölge ülkeleri arasında Meksika, Kolombiya ve Ekvador da gösterilmektedir. Diğer yandan Latin Amerika’da farklı bir bahar yaşamakta olan Karayipler ise sorunlu ve zayıf ekonomik durumları ile bu süreci ağır geçirmektedir.
Latin Amerika’da gıda fiyatlarının artmasındaki diğer bir etken de bölgenin buğdayı ithal ediyor olmasıdır. Bölgede en çok buğday üreten ülke, bu yıl 13,3 milyon ton buğday ihraç eden Arjantin olarak öne çıkmıştır. Ancak gübre fiyatlarının artması ve küresel ısınmaya bağlı yaşanan nem eksikliği gibi sebeplerden dolayı buğday ekilen alan miktarının, geçen yıla nazaran yüzde 8 azaldığı görülmektedir. Yıllık 6 milyon tonla, Arjantin’den sonra en fazla buğday üretilen ülke Brezilya’dır. Ancak ülkede bir yılda 12,7 milyon ton buğday tüketilmesi, Brezilya’yı da ithalata bağımlı yapmıştır. Latin Amerika’da en çok buğday üretilen üçüncü ülke Meksika’da ise 3,3 milyon ton buğday üretilirken, 5,2 milyon ton ithal edilmiştir.
Özellikle küresel aktörler uzun süredir dünyanın tarıma elverişli coğrafyalarında arazi kiralamaktadır. Dünya Ticaret Örgütünün raporlarına göre yaklaşık 41 ülke, başka ülkelerde arazi kiraladı, 62 ülke de arazilerini başka ülkelere kiraladı veya sattı. İngiltere başta Afrika’da olmak üzere 4,4 milyon hektar arazi kiralamıştır. Bu durum Danimarka’nın yüzölçümüne eşittir. ABD’nin aynı yöntemle kiraladığı arazilerin büyüklüğü 3,7 milyon hektardır. ABD, İsviçre ve Çin’in Moldova büyüklüğünde kiraladığı tarım arazileri bulunmaktadır. Söz konusu mevzu geleceğe hazırlanmak ve yatırım gayesi ile mi yoksa gıda ve tahıl krizinin daha büyük sonuçlarına hazırlık mıdır?
Türkiye’nin de farklı bir strateji güderek, Latin Amerika ve Afrika’daki bazı ülkeler başta olmak üzere toplam 10 ülke ile yürütülen görüşmeler neticesinde tarım arazisi kiralamak adına temaslarını sürdürdüğü belirtilmiştir. Kiralanacak tarım arazilerinde, iklime bağlı sebeplerle Türkiye’de üretilemeyen veya üretimi yetersiz kalan tarım ürünleri yetiştirilecektir. TİGEM’in öncülüğünde yürütülecek projelerde kiralanan araziler için özel sektör de devreye girecektir. Örneğin Sudan’da ananas, mango, avokado ve kanola gibi tropikal meyve sebzelerin yanı sıra Türkiye’de üretim açığı olan ayçiçeği, mısır, pamuk, susam, şeker kamışı ve yonca ekilecektir. Son dönemde yem fiyatlarının artması sebebiyle, kiralanacak arazilerde özellikle yem bitkisinin üretilmesine ağırlık verileceği belirtilmektedir. Türkiye’de işlenip yurtdışında bisküvi, makarna ve bulgur olarak ihraç edilecek buğdayın üretiminin de yine yurtdışında kiralanacak arazilerde yapılacağı belirtilmiştir.
Sonuç olarak Afro-Avrasya bölgesinin kritik aktörü Türkiye, Rusya-Ukrayna mevzusundan kaynaklanan tahıl ve gıda krizini çözmüş ve tüm dünyanın zor bir dönem içerisinde olduğu kritik bir süreçte dünyayı rahatlatıcı bir diplomatik başarıyı Ukrayna limanlarındaki tahılın çıkışını sağlayarak elde etmiştir. Kuşkusuz Birleşmiş Milletler, ABD ve Avrupa ülkeleri gibi Latin Amerika aktörleri de bu durumdan son derece memnundur. Birçok bölge devleti kendi iç medyalarında Türkiye’nin tahıl krizini nasıl çözdüğünü haber yapmıştır.
Tüm sürecin ötesinde böylesi büyük tarım ülkeleri olan bölge sakinleri bu durumun ciddi anlamda mağduru olmuştur. Latin Amerika ülkelerinin genel sorunu olan enflasyon ve ekonomik problemlerin büyük bir bölümünü gıda ürünlerindeki fiyat artışı ve alım gücünün azalması oluşturmaktadır. Bu durum ise zaman zaman halkın toplumsal hareketlilik ile sokaklara çıkmasına neden olmaktadır. Toplum yapısı Ortadoğu toplumlarına benzeyen ve isyan ve sokak hareketlerine sık sık başvuran Latin Amerika toplumları bu ekonomik tablo ve gıda krizi karşısında nasıl bir reaksiyon gösterecek? Bölgede birçok devletin ciddi anlamda siyasi istikrarsızlık ve ekonomik problemleri bulunmaktadır. Kuşkusuz ki, gıda krizi gelecekte dünyanın daha büyük krizler içerisine girmesine sebep olacaktır. Üreten ve tüketen nüfusun eşitsizliği, üretim fonksiyonlarının zayıflaması, küresel aktörlerin planları ve “3. dünya ülkeleri”nin bu planlara malzeme edilmesi daha büyük küresel ve bölgesel krizleri beraberinde getirmeye çoktan başlamıştır.
Aylık Baran 7. Sayı
Eylül 2022