Hamas, Doha ve Kahire'de düzenlenen yeni ateşkes görüşmelerine katılmayı reddediyor. Bunun nedeni, Hamas’ın uluslararası mutabakatla üzerinde anlaşmaya varılan ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) tarafından onaylanan ateşkes çerçevesi dışında başka bir planın müzakere edilmesini kabul etmemesi.
ABD Başkanı Joe Biden’ın önerdiği ve 2 Temmuz 2024'te Hamas tarafından büyük ölçüde kabul edilen üç aşamalı ateşkes planı, geçici ateşkesin sağlanması, İsrail’in yoğun nüfuslu bölgelerden çekilmesi, rehinelerin serbest bırakılması ve insani yardımların artırılması gibi maddeler içeriyordu. Bu plan, BMGK tarafından 10 Haziran 2024 tarihinde kabul edilmiş ve uluslararası hukuk gereği bağlayıcı olan 2735 sayılı karar ile hem İsrail’e hem de Hamas’a bu plana uyma çağrısı yapılmıştı.
Ancak, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ateşkes sürecini uzatmak ve sahada üstünlük sağlamak amacıyla, Netzarim ve Philadelphi koridorlarını kendi kontrolü altına alma ve "operasyon hakkı"nı saklı tutma gibi yeni talepler öne sürdü. Hamas, bu taleplerin kabul edilemez olduğunu belirterek, BMGK tarafından onaylanan çerçeve dışında bir müzakereyi reddetti. İsrail'in, bu yeni taleplerle Gazze'yi fiilen ikiye bölme ve bölgedeki kontrolünü artırma hedefi güttüğü belirtiliyor.
Bunun sonucunda, Hamas, İsrail'in uzlaşmaz ve genişlemeci politikalarına karşı durarak, uluslararası toplumun üzerinde anlaştığı çerçevenin dışına çıkılmaması gerektiğini savunuyor. Hamas’ın bu tutumu, bölgede gerginliğin artmasına yol açarken, İsrail ise bu durumun sorumluluğunu Hamas’a yüklemeye çalışıyor. Gazze'de süren insani kriz ve çatışmalar, her geçen gün yeni acılar ve yıkımlara neden oluyor.
Uzmanlar, uluslararası toplumun bir an önce BMGK’nin kabul ettiği çerçeveye geri dönülmesi için İsrail üzerinde baskı kurması gerektiğini belirtiyor. Aksi takdirde, Gazze’deki insani durumun daha da kötüleşeceği ve bölgedeki çatışmaların uzayacağı ifade ediliyor.