Gazze'de katliam sürerken, Filistinlilerin yaşadığı acıları ve Gazze'deki olayları haberleştirme ve yorumlama hususunda yapılacak tüm faaliyetler sosyal medya tarafından sansüre uğruyor.
Filistinlilerin yaşadığı acılar görmezden geliniyor, medya kuruluşları ve sosyal medya platformlarında Filistin yanlısı sesler susturuluyor. Sansür Filistinlilere karşı süren soykırımı perdelemek için yapılıyor.
Meta'dan 'Siyonist' kelimesine yasak
Meta, sosyal medya platformunda nefret söylemiyle mücadele politikalarını güncelleyerek "Siyonist" kelimesinin Yahudilere karşı nefret söylemi bağlamında kullanımını yasaklayacağını duyurdu.
Yeni politika, "Siyonistler" ifadesinin güya insanlık dışı karşılaştırmalarda, zarar verme çağrılarında veya varoluşun inkârı yoluyla kullanıldığı durumları hedef alacak! Bu adım, Meta'nın 7 Ekim'den bu yana Filistin yanlısı hesaplardan gelen katliam görüntülerinden sonra atıldı.
Aralık ayında İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Meta'nın İsrail'in Gazze saldırıları sırasında "Filistin içeriğine yönelik sistematik sansür" uyguladığını raporlamıştı. HRW, bu durumun hatalı politikalardan, algoritmalara aşırı bağımlılıktan ve hükümet baskısından kaynaklandığını belirtmişti.
İsrail yanlısı görüşlere daha toleranslı davranılıyor
Gazze'deki insani krizin derinleşmesiyle birlikte, Filistinli gazeteciler ve vatandaşlar dünyaya gerçekleri ulaştırmak ve yardım çağrılarında bulunmak için sosyal medyaya daha fazla bağımlı hale geldiler. Bu durum, Meta gibi platformların politikalarının ve uygulamalarının taşıdığı önemi daha da artırıyor. Fakat sosyal medya platformları siyonistlerin emrinde hareket etmeye devam ediyor.
Meta, Filistin'e destek veya İsrail'i eleştiren paylaşımları kaldırırken, İsrail yanlısı görüşlere daha toleranslı davranıyor.
Filistinlilerin e-posta ve Skype hesapları kapatılıyor
Gazze'deki yakınlarına ulaşmaya çalışan birçok Filistinli, Microsoft tarafından Skype ve Hotmail hesaplarının sebepsiz yere kapatıldığını söyledi. İnternetin sık sık kesintiye uğradığı Gazze'de iletişim için hayati önem taşıyan Skype, ücretli abonelikler üzerinden ucuz görüşme imkânı sunuyor. Yurtdışında yaşayan bazı Filistinliler, hesaplarının Hamas bağlantısı şüphesiyle kapatıldığını düşünürken, Microsoft konuya net bir açıklama getirmekten kaçınıyor. Şirket sadece hesapların "şüpheli dolandırıcılık faaliyetleri" nedeniyle kapatılabileceğini belirtiyor. Ancak mağdurlar, Microsoft'a yaptıkları itirazların yanıtsız kaldığını ve hesaplarının sebepsiz yere kapatıldığını dile getiriyor.
İçerik üreticilerine Filistin engeli
Sudanlı film yapımcısı Amjad Al Nur, Filistin ile ilgili içeriklere uygulanan sosyal medya sansürünü, "Gazze" veya "Filistin" gibi kelimeler kullanmadan ve algoritmaları alt edecek yöntemler geliştirerek aşmayı başardı. Al Nur, 2009 yılından beri Gazze'deki yaşamı dünyaya duyurmak için videolar çektiğini ve sansüre rağmen milyonlarca insanın Filistin hakkındaki gerçeği öğrenmesini sağladığını belirtiyor. Ayrıca, ABD'nin TikTok'u yasaklama girişimini, gençlerin platformda Filistin meselesi hakkında aktif olarak içerik üretmesine bağlıyor ve İsrail'in El Cezire'nin Filistin'deki ofisine yaptığı baskını da eleştiriyor.
Banka hesaplarına engel
Filistinliler, Wise ve Payoneer'deki çevrimiçi hesaplarının engellendiğini söylüyor; bu da onları temel finansal hizmetlerden mahrum bırakıyor. Wise ve Payoneer, terörizm bahanesiyle engellemeler yapıyor fakat asıl teröristin İsrail olduğunu görmezden geliyor. Ayrımcılığa maruz kalan Filistinliler, ailelerine para gönderme ve günlük harcamaları karşılama hususunda engellerle karşılaştıklarını bildiriyor. Herhangi bir uyarı yapılmıyor ve fonlarına erişemiyorlar. Gazeteciler ve insan hakları grupları, durumun acil olarak ele alınması ve hesap bloke etmelerinin ardındaki süreçte şeffaflık sağlanması çağrısında bulunuyor.
Meta Filistinlilerin seslerini sistematik olarak sansürlüyor
Meta, Filistinlilerin ve Filistin'i destekleyenlerin paylaşımlarını sistematik olarak sansürlüyor. 7 Ekim'den beri artan bu durum, Meta'nın algoritmalarının ve içerik denetleme politikalarının ayrımcı olduğunu ve özellikle Arapça içeriklere karşı hatalı ve aşırıya kaçan uygulamalara yol açtığını gösteriyor. Ortaya konulan rapor, Meta'nın "terörist" tanımını gizli tutmasını ve bu belirsizliğin Filistinlilerle ilgili geniş bir içeriğin kaldırılmasına yol açtığını belirtiyor. Ayrıca Meta'nın, İsrailli kullanıcılara yönelik nefret söylemine karşı daha toleranslı davrandığına dair kanıtlar sunuyor.
Baskı ve yaptırımlara tabi tutuluyorlar
Avustralya'da bir gazeteci İsrail'in Gazze'deki katliamını eleştirdiği için işten çıkarıldı. İsrail'de bir öğretmen benzer eleştiriler nedeniyle tutuklandı. ABD ve Kanada'dan da akademisyen ve siyasetçiler Filistinlilere destek verdikleri için baskı ve yaptırımlara tabi tutuldu.
Gazeteciler de tutuklanıyor, tehdit ediliyor ve sansüre maruz kalıyor
7 Ekim'den sonra gazeteciler de saldırıya uğradı, tutuklandı, tehdit edildi ve sansüre maruz kaldı. İşte 7 Ekim’den beri gazetecilere yapılanlar:
- 22 Kasım'da Al-Jazeera muhabiri Anas Al-Sharif, İsrailli yetkililerden yayın yapmayı bırakması ve Kuzey Gazze'yi terk etmesi yönünde tehdit telefonları ve mesajları aldı.
- 19-26 Kasım tarihlerinde, gazeteci Motaz Azaiza, Gazze'deki haberlerini sonlandırması veya Mısır'a kaçması yönünde isimsiz tehditler aldı.
- 5 Kasım'da Batı Şeria'da, Alman yayın kuruluşu ARD'den bir ekip, İsrail askerleri tarafından tehdit edildi ve hakarete uğradı. Ekip, Filistinlilere yönelik yerleşimci şiddetini haberleştiriyordu.
- 30 Ekim'de Al-Jazeera muhabiri Youmna El-Sayed'in eşi, kendisini IDF askeri olarak tanıtan bir kişiden tehdit telefonları aldı. Aileyi "gitmeleri veya ölmeleri" konusunda uyaran kişi, El-Sayed'in Gazze'deki konumunu bildiğini ima etti.
- 15 Ekim'de İsrail polisi, RT Arabic muhabiri Dalia Nammari ve ekibini tehdit etti ve haber yapmalarını engellemeye çalıştı.
- 15 Ekim'de Aşdod'da bir İsrail polis memuru, Al-Araby TV muhabiri ile canlı yayında tartışarak küfür etti ve silahını tehdit edici bir şekilde gösterdi.
- 14 Ekim'de İsrail askerleri, Gazze yakınlarında haber yapan Al-Jazeera ekibine müdahale ederek film çekmeyi bırakmalarını ve bölgeyi terk etmelerini emretti.
Sansür ve Engelleme:
- İsrail hükümeti, El Cezire ve Al-Mayadeen TV gibi yayın kuruluşlarına karşı sansür önlemleri aldı. Al-Mayadeen TV kapatılırken, El Cezire'nin yerel ofislerinin kapatılması da gündemde.
- İsrail Knesset'i, "terörist materyallerin tüketimi" adı altında yeni bir suç tanımı getiren bir yasayı onayladı. Bu yasa, İsrail tarafından "terörist" olarak tanımlanan gruplar hakkında haber yapan gazetecilerin cezalandırılmasının önünü açıyor.
- Rolling Stone dergisine, İsrail Başbakanı Netanyahu'yu eleştiren yazıları nedeniyle İsrail'e giriş izni verilmedi.
- Batı Şeria'da yayın yapan Dream radyo istasyonu, İsrail yetkilileri tarafından kapatıldı. Gerekçe olarak, istasyonun yayınlarıyla uçakların hareketlerini aksatması gösterildi.
- İsrail, "ulusal moral"i zedelediği gerekçesiyle medya yayınlarını durdurmaya yönelik yeni acil durum düzenlemeleri getirmeyi planlıyor.
- Batı Şeria merkezli J-Media ajansı, IDF tarafından kapatıldı. Ajans, "yasadışı bir örgüt" olarak nitelendirildi.
Baran Dergisi