Bu adam, Batı'nın taşeronu olarak, Türkiye'yi Rusya ile savaşa sokarak yıkma planını uygulayacağını belli ediyor!
Kemal Kılıçdaroğlu aklınca, Muharrem İnce'ye yapılan kaset kumpasıyla alâkalı Rusya'yı suçladı "Sevgili Rus dostlarım" diyerek Rusya'yı uyardı. Bu şekilde tweet attı…
Bu basit tweeti, bir deli saçması, bir hezeyan diye görebilirsiniz. Bu tweeti, basit bir hedef saptırma, iş birliği yaptığı FETÖ'yü aklama, temize çıkarma çabası olarak da görebilirsiniz. Bu tweet, bunlarla sınırlı değil; Türkiye'yi bir ateşin içine atmanın, ülkenin yıkılıp yerle bir olmasına yol açma amacının, bir hıyanetin bir emaresi, bir göstergesi olarak da görmek mümkün!
Bu tweeti, bir de "Türk Yolu" diye zarflayıp sunduğu ve Türk Devletler Teşkilatını dinamitleyici, Türkiye'yi İran'a bağlayıp “Türk Yolu"nu "İran Yolu" haline getirici ve İran tarafından çizilen harita ile beraber düşünün.
Bu adam, Batı'nın taşeronu olarak, Türkiye'yi Rusya ile savaşa sokarak yıkma planını uygulayacağını görebilen gözlere, algılayabilen dimağlara ifade ediyor.
Biz bu adamı neredeyse tüm toplum olarak hafife aldık. Yarım akıllı, cahil biri olarak gördük.
Yürüyen merdivene ters binmesine, Mersin'i, Güneydoğu'nun incisi olarak yansıtmasına, illerimizin bazılarını devlet veya ülke olarak nitelemesine, fındığın Urfa'da yetiştiğini ifade etmesine, İstiklal Marşı'nın ilk kıtasını yanlış okumasına, "Türkiye'de namussuz siyaset eksik, onu da biz getireceğiz." sözüne, "Ben Tayyip Erdoğan mıyım ki sözümde durayım?" ifadesine güldük.
"Kunut dualarını Kur'an-ı Kerim'den çıkarmışsınız. Ayetleri çıkarmak kutsal kitabı tahrif etmektir." sözünü cahilâne, trajikomik bulduk. Güldük, eğlendik. Bir şeyi göz ardı ettik ya da düşüncesiz, aklî olarak yetersiz bulduğumuz için bu yönünü hiç gündemimize getirmedik: Adam bunca pot kırdığı halde 13 yıldır Türkiye'nin en eski partisinin başında. Hiçbir zaman potlarından yüzü kızarmıyor. Gayet pişkin bir tavırla yoluna devam ediyor.
Bu adam tâ Soros Vakfı olan TESEV'e üye yapılırken kökeni, memleketi, akıl ve zeka düzeyi, kültürel yetersizliği göz önünde bulundurularak seçilmiş demek ki. Kökeni ve memleketi üzerinden iyi bir zihinsel yüklemeye tabii tutulmuş. Bu ülkeye, topluma karşı aşırı dozda kin ve nefretle donatılmış olmalı.
Adama 100. yılında devleti nasıl yıkacağının haritası verilmiş. Ona bu görevi verenler, yeterli akıl, zekâ ve yetenekten yoksun oluşunu göz önünde bulundurmuşlar ve etrafını emperyalizmin iç ve dış ajanlarıyla doldurmuşlar. En başta FETÖ hainliğini, pisliğini bu adama kılavuz yapmışlar, bu hainlerin yetmediği yerde de PKK'sından BND'sine, CIA'sından MI6'sına, tüm emperyalizm basınına kadar devreye sokuyorlar.
Tehlikenin farkında mısınız? ABD'nin Obama döneminde "Türkiye'deki ABD karşıtlığını kırmak için 600 milyon dolar harcadık." ifadesini göz önünde bulundurduğunuzda fondaşların işlevini fark etmiyor musunuz?
Tarihi bir arka plana göz atarak orada gördüklerimiz ışığında günümüze geri dönelim. Osmanlı ile baş edemeyen Batı, özellikle İngilizler, Osmanlı ile Rus Çarlığı'nı savaşa sokmuşlar ve 60 yıla yakın bu iki devleti savaştırmışlar. Sonuçta Rus Çarlığı da Osmanlı da yıkılmış. Şimdi aynı Batı, aynı emperyalist odaklar Türkiye'yi de yıkmak için, bağımsız politikalar yürütecek güçte olmaması için Rusya ya da İran ile savaştırarak yıkmak istiyor. Bunun içinde bölünmüş, güçsüz ve kendilerine boyun eğecek bir devletçik haline getirmek derdinde.
Rus uçağının düşürülmesi, ("Uçağın düşürülmesi emrini ben verdim." diyenin bugün nerede olduğunu hatırlayın.) Rus Büyükelçisi'nin FETÖCÜ bir polis tarafından öldürülmesi gibi olaylarla Türkiye'yi Rusya ile savaşa sokamayanlar, Kılıçdaroğlu'nu Cumhurbaşkanı seçtirerek gerçekleştirmek istiyorlar.
Bu adam, ABD'ye yaptığı, 8 saati kayıp ziyaretinde "Ukrayna'nın yanında yer almalıyız." dedi. Ortağı Madam Meral "Batı ile birlikte Rusya'ya ambargo uygulamamız gerekir." dedi. Bunlar buradan "Biz sizin emrinize amadeyiz, iktidara gelince Rusya ile savaşırız." mesajını iletip durdular.
14 Mayıs'ta kazanırlarsa-Allah korusun- iki ay içinde işgal edilmiş, bölünmüş bir Türkiye ile karşı karşıya kalma tehlikesini gösteren işaret fişeği olarak hem Türkçe hem de Rusça yazılan bu tweet yeterli anlayanına. Rusya ile savaşa girdiğimiz anda Rusya bize kuzeyden Ermeniler ile, güneyden YPG ile birlikte saldırır. Bu durumda iki ayı geçmeden PKK özerklik ilan eder. PKK terör devletinin kurulması iki ayı bulmaz. Şimdi KK'nın tweetini ve hıyanetinin boyutunu bir de bu gözle değerlendirin. Bizi Rusya ile savaşa sokacak. Rusya ile savaşa tutuştuk mu, Rusya gazı keser, ucuza aldığımız petrolü keser. S400'leri kilitler. Nükleer Santralin yakıtını vermez. Günlük hayat felç olur.
Rusya ile kuzeyde savaşırken, güneyde de Rusya, rejim güçleri, İran milisleri ve YPG ile savaşmak zorunda kalırız. Diğer yandan Ermenistan Karabağ'a saldırır Batı'nın her türlü desteğiyle. YPG/PKK Suriye'nin kuzeyi ve Bizim Güneydoğu'yu da içine alan terör devletini ilan eder.
PKK devletini ilan ettikten, Karabağ elden çıktıktan, Türkiye yakılıp yıkıldıktan sonra BM kararıyla NATO Türkiye'ye yardıma gelir. Barış Gücü altında işgale gelir yani. İstanbul'a uluslararası bir statü veriyoruz diye orayı işgal eder. Anadolu'nun geriye kalanında da güya Türk Devleti kalır.
Zelenskiy nasıl Ukrayna'yı Batı'nın talimatlarıyla Rus işgaline hazırladıysa bu adam da Türkiye'yi aynı duruma sokar.
Kapalı kapılar ardında PKK'ya verdiği sözleri tutmuş olur. "PKK savaş şartlarından yararlanarak devlet oldu, yoksa ben izin vermezdim." diye de yüzsüzce açıklamalar yapar.
Bu tweetin ikincil amacı ise, seçimi kaybederse, Rusya Türkiye'deki seçime müdahale etti, ben sonucu kabul etmiyorum. Halkımızı oylarına sahip çıkmaya çağırıyorum, deyip ülkeyi iç savaşa sürüklemektir. Buna Canan Kaftancıoğlu, "Biz seçim sonuçlarını net olarak açıklayıncaya kadar hiçbir açıklamaya inanmayın, hiçbir sonucu kabul etmeyin." açıklamasını da ekleyerek durumu değerlendirin.
Şimdi Ey Millet!
Köken olarak her ne olursan ol. Türk, Kürt, Arap, Laz, Çerkez, Gürcü, Arnavut, Boşnak... İnanç, düşünce, mezhep olarak her ne olursan ol. Sünni, Alevi, ateist, Atatürkçü, Milliyetçi, Muhafazakar...
Rusya ile savaşa girdiğimizde bir vatanın olacak mı?
Huzur içinde yaşayacağın bir avuç toprağın kalacak mı?
Eleştirmekte sınır tanımadığın devletin kalacak mı?
Yiyecek ekmek bulabilecek misin?
Aç, susuz, ilaçsız, evsiz, barksız, çaresiz kalacak mısın?
O halde bu 14 Mayıs senin için bir seçimden mi ibaret yoksa varlık-yokluk meselesi mi? Karar senin!
UYARI 1: Devlet bir an önce CHP'nin 14. katına operasyon yapmalı. Orada kimler var? Hangi planları yapıyorlar? Bunları tespit edip sorgulamalı. Birçok yabancı ajanın yanında FETÖ'nün firari istihbaratçılarının en önemli üçünden birinin orada olup olmadığına bakmalı.
UYARI 2: 14 Mayıs akşamı Kılıçdaroğlu'nun seçimi kaybettiği belli olursa ABD Elçiliği'nden diplomatik plakalı araçlar CHP Genel Merkezi'ne gidip 14. kattaki ajanlarını tahliye edecektir.