Prof. Dr. Ergün Yıldırım'ın Elazığ'ın sosyal ve kültürel yapısına derinlemesine bir bakış sunduğu "Benim Elaziz’im -Bir Sosyoloji Masalı-" adlı yeni kitabı, yazarın Elazığ'la ilgili otobiyografik hikayelerini bir araya getiriyor.
Kitap, yazarın çocukluğundan gençliğine kadar Elazığ'da yaşadığı deneyimleri ve bu deneyimlerin onun üzerindeki etkilerini otobiyografik bir üslupla ele alıyor. Yıldırım, şehrin tarihindeki dönüm noktalarını, Keban Barajı gibi önemli projelerin şehir üzerinde meydana getirdiği etkileri ve şehrin sosyal dokusunu şekillendiren diğer olayları inceliyor. Şehrin dönüşümüne tanıklık eden mekanlar, olaylar ve kişilikler aracılığıyla Elazığ'ın bir sosyolojik portresini çiziyor.
Kitap ayrıca, Elazığ'ın mimari evrimine, özellikle apartmanlaşma sürecine ve bu sürecin şehir hayatına etkilerine odaklanıyor. MİT Meydanı gibi sembolik mekanlar, şehrin sosyal ve kültürel hayatındaki değişimleri anlamak için birer vaka çalışması olarak işleniyor.
Yıldırım, şehrin manevi ve kültürel yönlerini de es geçmiyor; şehrin tanınmış şeyhleri, delileri ve şairleri gibi karakterleri üzerinden Elazığ'ın ruhunu ve bu figürlerin toplum üzerindeki etkilerini tartışıyor.
"Benim Elaziz’im", Elazığ'ın sadece fiziksel değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel yapısını da kapsayan bir anlatıya sahip. Yıldırım, kitabında yer alan hikayelerle, şehrin ve şehirde yaşayan insanların yaşadıkları dönüşümleri, şehrin sosyolojik yapısını ve bu yapının fertler üzerindeki etkisini anlatıyor.
Kitap, bir şehrin nasıl hem bir toplumun aynası haline gelebileceğini hem de ferdî kimliklerin şekillenmesinde ne derece etkili olabileceğini gösteriyor.
Eserde, yazarın şehirle olan kişisel bağının, sosyoloji ve edebiyat arasında gidip gelerek nasıl bir hikaye haline geldiği anlatılıyor.
"Benim Elaziz’im", hem bir şehrin sosyolojik portresini çizerken hem de yazarın kişisel hikayesiyle iç içe geçen bir anlatı sunuyor.
Baran Dergisi
