Kemalizm, Türkiye Müslümanlarını kendisine benzetmek üzere; Yahudi başta olmak üzere gavura hayran-Müslümana düşman, ahlâksız, hırsız ve sünepeleştirmek üzere zihniyetleri berbat etmek ve bunun üzerinden Müslümanları düzene entegre etmek üzere vazifelendirdiği evladını kaybetti.

Ga Zj M D T Wg A A06 D WHain Fetullah Gülen'in İslam Düşmanlığı 

Başından beri Fetullah Gülen ve cemaatinin ABD tandanslı olduğunu ve ılımlı islam projesiyle Hristiyanlığa hizmet ettiğini ve Anadolu'yu ateş çemberine aldığını dile getiren Baran Dergisi, "fitneci Gülen", "Paralel Örgüt”ün lideri Fetullah Gülen" gibi manşetlerle de gündeme gelmişti.

Baran Dergisi'ne FETÖ'nün açtığı davalar 15 Temmuz darbe girişimine kadar sürmüş ve 2015 yılına kadar Baran Dergisi ekibi cezalar almıştı. Hatta "Emekli vaiz", Amerika Birleşik Devletleri Saylandrsburg-Pensilvanya’da ikâmet eden, kamuoyunda “ılıman İslam” projeleriyle tanınan, İsrail’in Mavi Marmara katliamında “otoriteden izin alınmalıydı” diyerek İsrail’den yana tavır koyan Ramiz ve Rabia oğlu 27.04.1941 Erzurum doğumlu, Erzurum Yakutiye, Lalapaşa mah/köy nüfusunda kayıtlı, Saylandrsburg PA/A.B.D. adresinde oturan, 43627119878 TC. Kimlik No’lu “Fetullah Gülen” dergimiz Yazı İşleri Müdürü ve İdari İşler Müdürümüze dava açmıştı. 

5816 sayılı kanun sadece Müslümanlara mı işliyor? 5816 sayılı kanun sadece Müslümanlara mı işliyor?

Amerikan Köpeği Fetullah Baran Dergisi

Açılan davalardan bir diğeri ise dergimizin 401. sayısında yayınlanan “Efendiler ve Uşakları” başlıklı yazıda geçen ifadeler sebebiyle, ABD-Pensilvanya’da ikamet eden “Paralel Örgüt”ün lideri Fetullah Gülen avukatları aracılığıyla “alenen hakaret” davası açmıştı… Dava gerekçesi ise iddianamede şu şekilde belirtilmişti:

“… Bu haftaki sayımızda biraz evvel belirttiğimiz ‘kafa karışıklığı’ndan kurtulmak için ‘Efendiler ve Uşakları’ vurgusunu yapıyoruz ve ‘Baron ve Avanesi’ ile ‘Zübük ve Avanesi’ manşetini atıyoruz. Kapak yazımızı Ömer Emre Akcebe kaleme aldı... şeklindeki beyanlar ile birlikte derginin kapak sayfasında yer alan resimde ve resmin içerisinde yer alan ifadelerde müştekinin fotoğrafı da kullanılmak suretiyle “Zübük ve Avanesi” şeklindeki ifadelerinden dolayı…”

Şu an avukatlarından cezaevinde olan ve bazılarının ise Pensilvanya'da ikamet eden avukatlarınca bu davalar yenilenmişti. 

15 Temmuz gecesi de Baran Dergisi sosyal medyadan vatandaşları sokağa çağırmış ve açık açık Müslümanlara bir darbe yapıldığını söylemişti. 

Yine İbda cepheleri, 1980'lerden beri dergilerinde Fetullah Gülen'in bir proje olduğunu, Dinlerarası Diyalog gibi projelerle Anadolu'yu gavurlaştırmaya çalıştığını birçok kez deklare etmişti. 

Batı'nın kontrolünde bir din!

ABD, Türkiye’de Batıcı denetimin zayıflaması ve İslam'ın yükselmesini engellemekte başarısız kalmasıyla yeni bir strateji arayışına girmiş, Soğuk Savaş’ın son dönemlerinde Kemalizm’in yerini, Ilımlı İslam ya da Ilımlı Kemalizm adıyla bilinen “FETÖ”ye bırakması planlanmıştı. Bu stratejiyle, Müslümanların içinden çıkan biri aracılığıyla bozulmuş bir İslam anlayışı yerleştirilecek ve Batı’nın kontrolündeki bu kişilerin aracılığıyla Müslümanlar yönetilecekti. Şuurlu Müslümanların her fırsatta Fetullah Gülen'in proje Müslümanlığına dikkat çekilmiş ve uzak durulması hususunda uyarılmıştı. 15 Temmuz 2016 gecesi de uygulamaya koyduklari plan başlarına yıkılmıştı. 

FETÖ manşetli kapaklarımız

Dergimizin FETÖ kapaklarını görmek isteyenler de linkten bakabilirler: TIKLA


FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Sabiha Gökçen Havalimanı'nın ele geçirilmesi teşebbüsüne ilişkin hazırlanan iddianamede, örgütün 12 Eylül askeri ve 28 Şubat 1997 postmodern darbelerinden zarar görmeyip, daha da güçlenerek devlet yapısını ele geçirdiği ve siyasete doğrudan müdahale edecek korkunç bir dev haline geldiği belirtildi.

İddianamede, Gülen'in darbe dönemindeki faaliyetleriyle ilgili, "Fetullah Gülen, 80'li yıllardaki 'fiili' mesai arkadaşı Kenan Evren'i yıllar sonra 'cennetlik' ilan etmiş, 31 Ocak 2005'te Milliyet'e verdiği demeçte, 'Evren Paşa, seçmeli din derslerini mecburi yapmakla yararlı bir iş yapmıştır. Gençlerin çoğu onun bu icraatı vesilesiyle din eğitiminden nasiplerini almışlardır. Bu iş kanaatimce öyle büyüktür ki doğrusunu Allah bilir, hiçbir sevabı olmasa bile bu icraatı ona yetebilir, ahirette kurtuluşuna vesile olabilir, cennete de gidebilir.' demiştir." tespitine yer verildi.

Ilımlı İslâm Projesi ve Gülen Hareketi’nin yükselişi ve düşüşü

1970’lerden itibaren İslâmcı hareketler dünya genelinde yükselişe geçti. Bu hareketlerin önünü kesmek amacıyla ABD, İsrail ve müttefikleri tarafından bölgenin sosyolojik ve siyasi düzenini yeniden şekillendirme ihtiyacı doğdu. Bu doğrultuda CIA Ortadoğu Masası Şefi Graham Fuller tarafından "Yeşil Kuşak Projesi" geliştirildi, ancak projenin asıl sahibi eski CIA Türkiye İstasyon Şefi Paul Henze olarak görülmektedir. Proje, Müslümanların cihad anlayışını törpüleyerek İslâm coğrafyasını daha yönetilebilir hale getirmeyi amaçlıyordu.

1990’lı yıllarda başlayan 28 Şubat süreciyle, Müslümanların siyasi yönelimleri şekillendirildi. Recep Tayyip Erdoğan, bu dönemde "Ilımlı İslâm" projesinin siyasi ayağında yer aldı ve bu süreçte Gülen Cemaati önemli bir rol oynadı. Ak Parti, bu süreçte Gülen Cemaati’nin devleti ele geçirme planlarına perdeleme görevi gördü. Cemaat, 2002-2010 yılları arasında yargı ve diğer devlet kurumlarında etkisini artırarak rakiplerini saf dışı bıraktı.

Ancak, 2009’da "van minüt" olayı ile birlikte Ak Parti ve Gülen Cemaati arasındaki ilişkiler bozulmaya başladı. 2012’de MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın gözaltına alınma girişimi ile kriz gün yüzüne çıktı. Ardından hükümet, cemaatin dershanelerini kapatma kararı alarak karşılık verdi ve 17-25 Aralık operasyonlarıyla cemaatin devleti ele geçirme girişimleri iyice açığa çıktı. Erdoğan, bu darbe girişimlerini halk desteğiyle bertaraf etmeyi başardı.

Cemaat devlet içerisinde oluşturduğu paralel yapılarla operasyonlara maruz kaldı ve lideri Fetullah Gülen hakkında ağırlaştırılmış müebbet talebiyle dava açıldı.

Müslümanlar sokakta, Kemalistler pencerelerdeydi

Ardından 15 Temmuz 2016'da FETÖ tarafından darbe girişimi oldu. Darbe girişimini Kemalistler pencerelerden izlerken, ATM kuyruklarına ve market kuyruklarına girerken, Müslümanlar sokaklara çıkarak darbeye engel oldu. 251 kişi bu darbe girişiminde şehit oldu.

15 Temmuz Tank 5R-1

Darbe Girişimi Sonrası Yargılama Süreci 15 Temmuz sonrasında devletin farklı kademelerine sızmış olan FETÖ mensupları hakkında geniş çaplı operasyonlar başlatıldı. 14 bin kişi gözaltına alındı ve 46 bin devlet memuru açığa alındı. Bu operasyonlar, FETÖ'nün devletin içindeki gücünü kırmak ve gelecekte benzer girişimlerin önüne geçmek amacıyla gerçekleştirildi. Darbe girişiminde yer alanların yargılamaları, temel insan hakları çerçevesinde gerçekleştirildi ve hukuki süreçler başlatıldı​.

FETÖ'nün yerini KETÖ aldı

Bugün her ne kadar memlekete FETÖ pisliğinden temizlenmeye çalışılıyor olsa da, yerine geçen Kemalizm Terör Örgütü (KETÖ) ile memleket yine, Batılıların istediği yere getirilmeye çalışılıyor.

Baran Dergisi