Gazeteci yazar Abdurrahman Şimşek, sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşımda, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ailesinin Dalaman Havalimanı'nda suikasttan kıl payı kurtulduğunu ve bu dava dosyasının tam manasıyla araştırılmayarak kapandığını hatırlattı ve Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bu takipsizlik kararını neden kamuoyuna açıklamadığını sordu.
Şimşek’in o açıklamaları:
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik darbe gecesinde Marmaris Grand Yazıcı Hotel deki tarihi konuşmadan bir müddet sonra Dalaman Havalimanı ve ESKA Evleri semalarında başta MİT’in Sinyal İstihbarat Başkanlığı dahil tüm sivil ve askeri radarların havada tespit ettiği 00:34-00:36 saatlerinde 3 kimliği tanımsız helikopter Sayın CB’yi bulup öldürmek için yola koyuluyor. Ama her ne hikmetse Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bu üç helikopter tüm araştırmalara rağmen bulunamıyor. Deniz tarafından Dalaman açıklarında radara giren bu helikopterlerin radar izleri ayan beyan ortada olmasına rağmen sessiz sedasız takipsizlik kararı verilerek dosya kapanıyor. Savcılığın verdiği takipsizlik kararını özetlersek; helikopteri gören tüm askeri ve sivil radarlar adeta yalan söylüyor! Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı’nın takipsizlik kararıyla, Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın: “Havadaki helikopterlerin içindeki askerler geldiler ATA uçağımı kontrol ettiler. İçinde olmadığımızı görünce gittiler. Canımızı 15 dakikayla kurtardık” demesi de işe yaramıyor.
Ben de bir gazeteci olarak diyorum ki, Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve ailesinin mutlak ölümden döndüğü bu darbe dosyası tam manasıyla araştırılmayarak kapandı. Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı olarak takipsizlik kararını -ortada sanki gizlenecek bir durum varmış gibi- neden kamuoyuna açıklamıyorsunuz? Yürüttüğünüz bu soruşturmaları kamuoyunda bilerek mi tartıştırmıyorsunuz. Bu gizemli davranışlarla yıllardır Fetullahçıların ‘kontrollü darbe’ söylemini adeta güçlendirmiyor musunuz?
Darbeci General Gökhan Şahin Sönmezateş’den önceki asıl suikast ekibini arıyorsak, darbenin o geceki kilit noktalarından olan AKSAZ Deniz üssündeki 5 savaş gemisine saat: 21:00 sıralarında “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” parolasıyla limandan çıkma talimatı verenler ile DALAMAN Askeri Havalimanında Savaş Harekat Merkezini o gece kimler açtırdıysa onlardır.
Marmaris darbe davasında bu üçgen kurulmadığı müddetçe gerçekler faili meçhul kalmaya mahkumdur…
15 Temmuz'da Marmaris'te neler yaşandı?
Ülkenin kan gölüne çevrildiği o kara günde FETÖ'cü vatan hainlerinin hedeflerinden biri de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dı. Cumhurbaşkanı o gün, ailesiyle birlikte Muğla'nın Marmaris ilçesindeydi. Yaşanan gelişmeleri kaldığı otelden takip etti. Başbakan ve bakanlar ile görüştü, bilgi aldı, ardından da konakladığı otelin önünde kameraların karşısına geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Marmaris'te tarihe geçen açıklamalar yaptı.
80 milyon ondan gelecek mesajlara kilitlenmişti. Terör Örgütü'ne ve kalkışmaya girişenlere meydan okudu. Başkomutan halkına birlik mesajı verdi, tüm Türkiye'yi demokrasiye sahip çıkmaları için meydanlara davet etti.
O sırada göz dönmüş hainler suikast hazırlığındaydı. İzmir'den havalanan 3 helikopterde, özel kuvvetler, SAT ve MAK timinden tam teçhizatlı darbeciler vardı. Başlarındaki isimler, Gökhan Şahin Sönmezateş ve Şükrü Seymen'di. Ancak onlar Marmaris semalarına ulaştığında Cumhurbaşkanı'nın Dalaman'dan havalanan uçağı İstanbul'a inmek üzereydi.
Helikopterlerden halkın üzerine ateş açıldı, yaralananlar oldu
Hain planı hazırlayanlardan Sönmezateş, helikopterde kaldı. Şükrü Seymen'in başında bulunduğu suikast timi ise Cumhurbaşkanı ve ailesinin konakladığı otele yöneldi.
Darbeciler, helikopterden inerken çevreye rast gele ateş açtı. Hedef gözetmeksizin açılan ateşte yaralananlar oldu.
Polisler Mehmet Çetin ile Nedip Cengiz Eker çatışmada şehit oldu
Saat 3.30 sıralarıydı. Otelin bahçesine giriş yapan darbeciler, etrafı kurşun yağmuruna tuttu. Cumhurbaşkanı koruma polislerinden Mehmet Çetin, orada şehit oldu.
Çatışmalar devam ederken bir grup polis, çatışan arkadaşlarına destek vermek için otelin bulunduğu bölgeye geldi. Darbecilerle çatışmaya giden polisler, dualarla uğurlandı.
Darbeciler yaklaşık bir saat otelde kaldı, hain planları suya düşmüştü. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın orada olmadığı anlayınca çekilme kararı aldılar. Helikopterlerin kendilerini ilk indirdiği alana yöneldiler. Ancak Marmaris Emniyet Müdürlüğü ve Özel Harekat Şube Müdürlüğü ekipleri peşlerindeydi. Çıkan çatışmada Marmaris Emniyet Müdürlüğünde görevli polis Nedip Cengiz Eker şehit oldu.
18 suikastçı 18 gün süren operasyonla yakalandı
Darbeciler, önce bir otelde, ardından da bir evin bahçesinde saklanarak helikopterlerin gelmesini bekledi. Ama güvenlik güçleri ateş açarak helikopterin alçalmasına engel oldu. Helikoptere binemeyeceklerini anlayan darbeciler birlikte ormana kaçtı. Bu aynı zamanda FETÖ'nün suikast timi için sonun başlangıcı demekti. 19 suikastçıdan 18'i, Marmaris'te 18 gün süren takibin ardından birer birer yakalandı.
Suikast timine ceza yağdı
Suikastçılar yargı önüne çıkarılarak ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm edildi. Suikast timinin tek firari ismi Burkay Karatepe ise hala kırmızı bültenle aranıyor.
Kaynak: Sabah, TRT Haber