Ulusal Sağlık Enstitüleri’nde kriz
Yaklaşık 48 milyar dolarlık bütçeye sahip olan Ulusal Sağlık Enstitüleri'nde (NIH) en az beş üst düzey yönetici idari izne çıkarıldı. Bazı yöneticilere Alaska, Montana ve Oklahoma gibi eyaletlerde yeni görevler teklif edilirken, alt kademe çalışanlardan 10 bin kişinin işine son verileceği belirtildi. Washington DC'deki sağlık kurumlarında çalışan personelin giriş kartlarının iptal edildiği ve işten çıkarılan çalışanların kimlik kartları, telefonları ve diğer resmi eşyalarını teslim etmelerinin istendiği bildirildi.
Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, federal sağlık kurumlarında çalışan sayısının 82 binden 62 bine düşürülmesinin hedeflendiği belirtildi. Bu çerçevede, 20 bin kişinin erken emeklilik teklifini kabul ettiği, geri kalan 10 bin kişinin ise doğrudan işten çıkarılacağı ifade edildi. Bakanlık, bu adımın yıllık 1,8 milyar dolarlık bir tasarruf sağlamayı amaçladığını duyurdu.
23 Eyaletten Trump yönetimine hukuki engel
Bu karar, "hukuki mücadeleleri" de beraberinde getirdi. Aralarında New York ve New Jersey'in de bulunduğu 23 Demokrat eyaletin başsavcısı, Trump yönetiminin federal sağlık kurumlarına yönelik 11 milyar dolarlık finansman kesintisini yargıya taşıdı. Rhode Island Bölge Mahkemesi'ne sunulan dava dilekçesinde, söz konusu kesintilerin "ani ve pervasız" olduğu belirtilerek, federal yasaları ihlal ettiği, halk sağlığını tehdit ettiği ve toplum genelinde ciddi olumsuz etkiler yaratacağı savunuldu.
Sağlık sistemindeki bu dönüşüm kapsamında, kronik hastalıkların ve koruyucu sağlık hizmetlerinin daha etkili şekilde koordine edilmesi amacıyla "Sağlıklı Amerika İdaresi" (Administration for a Healthy America - AHA) adıyla yeni bir birimin kurulacağı açıklandı.
Bu süreçte Gıda ve İlaç Dairesi’nden (FDA) 3.500, Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri'nden (CDC) 2.400, Ulusal Sağlık Enstitüleri'nden (NIH) 1.200 ve Medicare & Medicaid Hizmetleri Merkezleri'nden (CMS) 300 çalışanın işine son verildiği belirtiliyor. Ancak FDA’deki işten çıkarmaların ilaç, tıbbi cihaz ve gıda denetçilerini etkilemeyeceği, Medicare ve Medicaid hizmetlerinin ise bu süreçten doğrudan zarar görmeyeceği vurgulandı.