İslâm’ı Anadolu’dan silmek, silemiyorsa da Müslümanların anlayışlarını iğdiş etmek isteyen Kemalizm, İslam’a ve Müslümanlara yapmadığı zulüm ve baskı bırakmadı.
Önce hilâfet ilga edildi, İstiklâl Mahkemeleri kurulup şapka giymeyenler asıldı, Müslüman kadınlarımızın başından örtüsü çıkarıldı, İslâm harfleri yasaklandı, tekbir, ezan, kamet, sala ve hutbeyi Türkçeleştirdi, uymayanlar meczup olarak dersdest edildi, hacca ve umreye gidilmesi yasaklandı, Ayasofya müzeye çevrildi, Müslümanlara zorla gâvur kisvesi giydirildi, giymeyenler de idam edildi, cami ve mescitler ahıra çevrildi, tekkeler kapatıldı, Kur'ân-ı Kerim basılması, öğretilmesi dinî eğitim verilmesi yasaklandı, vakıfları kapatıldı.
O dönemin Vakit gazetesinde çıkan bir haber dikkatimizi çekti. Sene 1933… Gazetede çıkan haberin başlığı ise “Arap harfleriyle ders”.
Haberde ise şöyle geçiyor:
“Evinde Arap harfleriyle ders verdiği noktasından muhakeme edilen Mehmet Resul Efendi aleyhindeki dava, İstanbul birinci ceza mahkemesinde dün bitmiştir. Mehmet Rersul Efendi’nin ders verdiği sabit olmamış, beraati kararlaştırılmıştır.”
Evinde Kur’an öğreten bir kimse suçlu muamelesi görüyor ve Kur’an öğrettiği Arap harfleriyle ders veriliyor diye lanse ediliyor. Ders verdiğine dair bir delil bulunamadığı için de serbest bırakılıyor.
Tarihi yalanlarına bulayarak milletin zihnini iğdiş etmeye çalışan Kemalizm, özellikle gençlere kirli tarihini unutturmaya çalışsa da her zaman zihinlere kazınan bu zulümleri hatırlatmaya ve kinimizi taze tutmaya devam edeceğiz.
Baran Dergisi