Terörist İsrail ordusu, Filistin Yönetimi'ne yönelik fonları kesme politikasının Batı Şeria'yı üçüncü bir ‘intifadaya’ sürükleyebileceği konusunda hükümeti uyardı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kuruluşu KAN’dan aktardığına göre Gazze Şeridi'ndeki savaş dokuzuncu ayına girerken yapılan uyarı, yüz binlerce işçinin İsrail'deki işlerini kaybettiği ve kamu sektörü çalışanlarına aylardır kısmen bile olsa ödeme yapılmadığı Batı Şeria'daki ekonomik durumun giderek kötüleştiğinin altını çiziyor.

2,8 milyon Filistinli ve 670 bin İsrailli yerleşimciye ev sahipliği yapan Batı Şeria, İsrail'in askeri işgali altında ve uluslararası alanda tanınan Filistin Yönetimi sınırlı bir özerkliğe sahip.

İsrail, Gazze Şeridi'ni kontrol eden Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'in güneyindeki kasabalara saldırmasından bu yana Filistinli işçilerin Batı Şeria'dan girişini engelliyor.

Filistin Maliye Bakanlığı verilerine göre İsrail, Filistin Yönetimi adına topladığı vergi gelirlerinden toplamda yaklaşık altı milyar şekel (1,61 milyar dolar) keserek, bağışçı fonları azaldıkça artan zorluklara yol açan büyük mali sıkışıklığı daha da kötüleştiriyor.

Ramallah'taki Arap Amerikan Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olan ekonomist Nasr Abdulkerim, ‘Filistin Yönetimi'nin özel krediler alarak açığın bir kısmını kapatabildiğini, ancak bunun uzun vadede devam etmesinin mümkün olmadığını’ belirtti.

Abdulkerim, “Bazı medya kuruluşlarında yer aldığı gibi Filistin Yönetimi bu ay bankalardan ya da bir fondan kredi alarak yarım maaş ödeme seçeneğine sahipti. Ancak bu seçenek gelecek ay ya da ondan sonraki ay da geçerli olacak mı?” sorusunu sordu.

Gazze savaşından önce de şiddetin artması, 1980'lerde ve 2000'lerin başında yaşanan önceki iki intifadaya benzer bir üçüncü intifada korkusu yaratmıştı.

İsrail Yayın Kurumu'nun bir ordu belgesinden aktardığına göre mali kısıtlamaların neden olduğu gerginlikler, Batı Şeria'yı savaşta ikincil alandan birincil bir alana dönüştürme tehdidinde bulunuyor.

Ordu, ekonomik sıkıntıların Batı Şeria'da, aralarında militanların, taş atan gençlerin ve sivillerin de bulunduğu yüzlerce Filistinlinin öldürüldüğü şiddet olaylarını körüklemesinin ardından giderek daha fazla endişe duymaya başladı.

Diğer yandan İsrailli yerleşimci gruplarının Filistin köylerine yaptığı şiddetli saldırılar olağan hale geldi. Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te Filistinliler tarafından düzenlenen saldırılarda ise bir düzineden fazla İsrailli öldürüldü.

Raporla ilgili bir soru üzerine ordu Reuters'i iç güvenlik teşkilatı Şin-Bet’e yönlendirdi, ancak kurum yorum yapmayı reddetti. Bir Savunma Bakanlığı sözcüsü de belgeden haberdar olmadığını söyledi. Ancak isminin açıklanmaması kaydıyla konuşan İsrailli bir yetkili, belgenin varlığını doğruladı ve ‘bir haftadan uzun bir süre önce’ çeşitli bakanlıklar, ordu ve güvenlik kurumları arasında dolaştığını söyledi.

BM, Filistin'in egemenlik hakkını kabul etti BM, Filistin'in egemenlik hakkını kabul etti

Filistin Yönetimi, vergi gelirlerini ödemeyi reddeden ve Filistin Yönetimi'ni İsrail karşıtı Hamas'ı desteklemekle suçlayan İsrail'in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ile aylardır sert bir çatışma içinde.

Filistin Çalışma Bakanlığı’nda çalışan Bedi ed-Duveyk, kamu sektörü çalışanlarının 7 Ekim saldırısından önce maaşlarının yüzde 70-80'inden fazlasını alamadıklarını söyledi.

Duveyk, “7 Ekim'den sonra bize maaşımızın yüzde 50’sini verdiler. Bu maaşa uyum sağlamak elbette zor ve durum çok kötü. Çok fazla borcu olan birçok çalışan var” ifadelerini kullandı.

KAN, ordu ve Şin-Bet yetkilileri tarafından hazırlanan belgede, gelirdeki azalmanın birçok Filistinliyi İran tarafından mali olarak desteklenen silahlı gruplara itebileceğinin belirtildiğini kaydetti.

Belgede, Filistinli İsrail vatandaşlarının daha kolay alışveriş yapabilmeleri için İsrail ile Batı Şeria arasında daha fazla geçiş kapısı açılması ve sınırlı sayıda Filistinli işçinin İsrail gözetiminde ülkeye girişinin test edilmesi de dahil olmak üzere bir dizi önlem öneriliyor.

Filistin Hükümet Sözcüsü Muhammed Ebu’r Rub, İsrail'in Filistin Yönetimi'nden kestiği vergi gelirlerinin kamu bütçe gelirlerinin yüzde 70'ine tekabül ettiğini söyledi ve bunu, Batı Şeria ve Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilere karşı yürütülen genel kampanyanın bir parçası olarak niteledi.

Sözcü, “Gazze Şeridi'ndeki savaş örneğinde olduğu gibi, İsrail tarafından Filistin halkına ve Filistin liderliğine uygulanan ciddi bir mali kuşatma var” ifadesini kullandı

İsrail'in kayıpları artıyor

Esasen Hamas ve diğer direniş grupları Gazze şehir merkezinde, kuzeyde ve Han Yunus’ta Yahudi ordusuna karşı bir süredir sokak savaşı veriyor. İsrail ordusunun kayıplarını artıran bu çatışmalar, direnişin hala etkin olduğuna da işaret ediyor.

Her ne kadar çatışmaların ilk başlarında olduğu gibi Hamas’ın elinde yeteri kadar füze bulunmasa da hafif silahlar, tanksavar füzeleri, kendi üretimleri olan Yasin-105 roketleri konusunda elleri hala güçlü.

Londra merkezli Şarkul Avsat’a konuşan sahadaki kaynaklar, Gazze’de faaliyet gösteren hücrelerin, silah depolarının çoğunu kaybetmelerine rağmen hafif silahlar, bazı roket güdümlü el bombaları ve el yapımı patlayıcılar kullanarak İsrail güçlerini yormaya çalıştıklarını söylüyor.

El-Kassam Tugayları’nın paylaştığı videolar da yıpratma savaşının çoktan başladığının önemli göstergelerinden. İsrail güçleri, sokaklarda, evlerde ve araçlarda direniş grupları tarafından hedef alınıyor ve büyük kayıplar vermek zorunda kalıyor.

Filistinli kaynaklar yıpratma savaşının günün sonunda kendi lehlerine olacağını ve işgalci gücün büyük zayiatlar vererek geri çekileceğini söylüyor. Ancak 8 ayını dolduran çatışmalara rağmen Tel Aviv’de çekilmeye dönük net bir kararlılık yok. Aksine ordunun çekildiği bölgelere yeniden saldırılar düzenlenmeye başladı.

İsrailli emekli Tümgeneral Yitzhak Brik, Maariv gazetesinde kaleme aldığı makalede, İsrail ordusunun savaş hedeflerine ulaşmaktan giderek uzaklaştığı ve Gazze’de çamura giderek daha fazla saplandığı uyarısında bulundu.

Brik, savaş uzasa bile İsrail ordusunun Hamas'ı devirecek güce sahip olmadığını söyledi.

İsrailli emekli general Tel Aviv’in savaşı sonlandıramamasının, savaşı yıllarca sürecek bir yıpratma savaşına dönüştüreceğini ve sonunda bölgesel bir savaş ihtimaliyle birlikte çöküşe yol açacağını ifade ederek, zamanla daha fazla küresel izolasyona maruz kalacağını belirtti.

Öte yandan İsrailli sivil toplum kuruluşu (STK) Yesh Gvul, İsrail’in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'nde devam eden savaşı nedeniyle İsrail ordusunda hizmet etmeyi reddedenlerin sayısında benzeri görülmemiş bir artış olduğunu açıkladı.

Gazze Şeridi'nde kara operasyonunun başladığı 27 Ekim'den bu yana direniş gruplarının operasyonları devam ederken, işgal güçleri ağır can ve malzeme kaybına uğradı.

İşgal ordusu, 7 Ekim'den bu yana 291 askerin öldüğünü, 1.831 askerin de yaralandığını açıklarken, İsrail kaynakları gerçek rakamların bundan daha yüksek olduğunu öne sürüyor.

Şarkul Avsat, TRT Haber