Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze işgalinin 10'uncu ayında Rize'de bir toplantıda yaptığı konuşmada İsrail’i kastederek, “Biz nasıl Karabağ'a girdiysek, nasıl Libya'ya girdiysek, bunun benzerini aynen onlara da yaparız.” demişti.
İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz ise, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarını eleştirerek, “Erdoğan, Saddam Hüseyin'in izinden gidiyor ve İsrail'e saldırı tehdidinde bulunuyor. Orada ne olduğunu ve nasıl bittiğini bir hatırlatalım.” ifadelerini kullanmıştı.
Yapılan tartışmalardan anlaşılıyor ki, İsrail’in şehit Saddam Hüseyin benzetmesi burada birilerinin zoruna gitmiş bulunuyor. Filistin’de senelerce süren ve herkesin seyirci kaldığı Siyonist işgal karşısında, İsrail’e saldırı gerçekleştirmiş Saddam Hüseyin’den başka Müslüman lider yoktu. Bununla beraber Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin yıkılmasından sonra bütün dünyayı kendi mutlak hegemonyası altına almak üzere harekete geçen Yahudi-Anglosakson emperyalistlere ve onların dünya düzenine meydan okumuş yine Saddam Hüseyin’den başka değil Müslüman, lider yoktu.
Kumandan Salih Mirzabeyoğlu bu durumu değerlendirirken, “Saddam dünya emperyalist arabasının bir tekerini söktü” demişti. Hakikaten de öyle oldu. Irak’ı işgal ettiler, Saddam Hüseyin’i de şehit ettiler ama karşılaştıkları meydan okuma karşısında giriştikleri hiçbir işten başarı kazanamayıp, kaybeden hep emperyalistler oldu. O günün dünyasında tek süper güç olarak kalan Amerika’dan, bugün mahallî güçler arasında denge tesis edip, zıtlıklar üreterek ayakta kalmaya çalışan Amerika’ya geldik. Saddam Hüseyin şehit olup kazanırken, emperyalistler o günden bugüne sürekli olarak kaybettiler, kaybediyorlar ve kaybedecekler.
İktidarının ilk yıllarında hataları olmuş olsa bile, 1991 Körfez Savaşı ve 2003 Irak işgalinde Amerika’dan Yeni Zelanda’ya, İngiltere’den Avustralya ve Polonya’ya dek 30’dan fazla ülkeden müteşekkil kâfir ittifakına karşı cihad etmiş ve sonunda şehit olmuş Saddam Hüseyin’e benzetilmek; ancak Irak-İran savaşında İsrail’den silah, mühimmat, istihbarat ve hava desteği alan Şiîlerin zoruna gider. Bir Müslüman için Saddam Hüseyin’e benzetilmek şereftir!
