Erdoğan'ın açıklamalarından bazı satır başları:

“50 bini aşkın insanımızın vefat ettiği bu büyük felakette bize destek veren dostlarımızı her zaman minnetle yad edeceğiz. Rusya-Ukrayna savaşında 504. günü geride bırakıyoruz. Çatışmalar uzadıkça yıkım kan ve gözyaşı da artarak devam ediyor. Savaşın faturasını sadece taraflar değil Avrupa'dan Afrika'ya, Asya'dan Balkanlara farklı coğrafyalardaki pek çok ülke ödüyor.

Montrö Boğazlar Sözleşmesi

Türkiye olarak savaşın sona ermesi için yoğun çaba harcıyoruz. Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ni başarıyla uyguladık. Savaş gemilerinin geçişine izin vermedik. Yaptığımız görüşmeler neticesinde tahıl anlaşması iki kez uzatıldı. 17 Temmuz'da süre doluyor. Sürenin uzatılması için görüşmelerimiz devam ediyor. Zelenski sürenin uzamasından yana, Putin'in de önerileri var.

Savaşın kazananı, barışın da kaybedeni olmaz. Bölgemizde barış umudunu yeniden yeşertmek istiyoruz. 

Zirvenin ilk oturumunda müttefiklerin savunulmasını ilgilendiren konuları ele aldık. Türkiye'nin müttefiklerini savunma taahhüdüne bağlı olduğunu, ittifak dayanışması içerisinde sorumluluklarını her zaman yerine getirdiğini bir kez daha vurguladım.

Filistin tasarısı BM'de onaylandı Filistin tasarısı BM'de onaylandı

PKK/PYD/YPG/FETÖ

Batı müttefiklerimizin bilhassa PKK'nın Suriye'deki uzantısı PYD/YPG ile kurdukları çarpık ilişki ittifakın birlik ve bütünlüğüne zarar veriyor. Bu yaklaşımın makul ve mantıklı hiçbir açıklaması yoktur. Son yıllarda yaşadığımız onca acıya rağmen terörle mücadele konusunda halen bunları konuşuyor olmak gerçekten düşündürücüdür. Müttefiklerimize terör örgütleri arasında ayırım yapmayın, İslam düşmanlığı ile mücadele edin demeyi kendimize zul sayıyoruz. NATO'nun iki temel tehditten biri olarak gördüğü terörizm ile mücadele alanındaki gayretlerin artırılması şart. Ağzı süt kokan bebeklerden, öğretmenlerimize, işçilerimizden kadınlara nice masum insanımız bizden kopartıldı. Daha 3 gün önce 2 Mehmetçiğimiz şehit edildi. Müttefiklerimizden terörizmle mücadelede kararlı bir duruş bekliyoruz.

FETÖ, PKK mensupları için terör propagandası yapmak çok daha zor olacaktır.

Yakın gelecekte yaşanacak her gelişmenin Türkiye'nin rolünü daha da artırdığını göreceğiz. 

iSVEÇ

Türkiye, NATO'nun açık kapı politikasını desteklemiş bir ülkedir. 17 yıl kapıda bekletilenleri görürsünüz. Ne tutamadığımız sözler verdik. Ne de bize verilen sözlerin kulak ardı yapılmasına izin verdik. İsveç'in üyelik süreciyle ilgili atılacak adımları tespit ettik. İsveç, 3'lü muhtırada uygulanmasını içeren bir yol haritası sunacak. İsveç, Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesineve vize serbestisine aktif destek verecek. Kuran'a Kerim'e yapılan saldırıyı tasvip etmediklerini not ettik. Nefret suçlarına müsaade edilmemelidir. İsveç'in NATO'ya katılım protokolünü onaylayacak yer TBMM'dir. İsveç'ten somut irade göreceğimize inanıyorum."