Fransa'da grev ve protestolara rağmen emeklilik reformunu dayatmakla meşgul Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in eşliğinde, 3 günlük Çin ziyareti için Pekin'e vardı.
Macron'un ana gündem maddeleri, bir yandan ABD'nin dayatmasıyla Ukrayna üzerinden vekalet savaşı yürütülen Rusya'dan Çin'i uzaklaştırmaya, diğer yandan AB'nin vazgeçilmez ticaret ortağı Çin'le ilişkileri daha da geliştirmeye çalışmak.
Dolayısıyla Fransa liderine 50'den fazla CEO'dan oluşan bir heyet de eşlik ediyor.
Ancak tüm dikkatler Macron ile von der Leyen'in Rusya'nın Ukrayna özel harekatı hakkında Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'le yapacakları görüşmelerde olacak.
Rusya'nın Ukrayna özel harekatının yıldönümü sonrası, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Mao'dan beri bir ilke imza atıp üst üste üçüncü kez seçilmesinin ardından, ilk yurtdışı ziyaretini Moskova'ya düzenledi. Şi'nin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le çok kutuplu yeni dünya düzenini inşa etmeye yönelik bildiri ve anlaşmalara imza atması ve vedalaşırken “Yüzyıldır gerçekleşmeyen bir değişim geliyor. Ve bu değişimi birlikte yönlendiriyoruz" demesi, Batı'da alarma zilleri çaldırdı.
Çin, Ukrayna barışı için tutum belgesi açıklayarak ve İran ile Suudi Arabistan arasında ilişkilerin yeniden tesisi anlaşmasını kotararak, ABD'nin gerilim, kaos ve savaş politikalarına karşı sağduyu, istikrar ve barışın üstün gelmesi adına uluslararası topluma liderlik edeceğini de gösterdi.
Fransa cumhurbaşkanlığı ofisinden bir yetkili, üç günlük geziden önce gazetecilere yaptığı açıklamada, Macron'un Şi ile görüşmelerde Ukrayna konusunda sağlam durmaya çalışacağını ve Washington'dan sık sık duyulan doğrudan çatışmacı üsluptan 'başka bir yol' sunacağını söyledi.