Başta kadın dernekleri olmak üzere kamuoyunun "kadına şiddet" kılıfıyla masum göstermeye çalıştığı, medyanın akladığı, mahkemenin her detayı en ince ayrıntısına kadar bildiği halde adaleti kamuoyu baskısına feda ettiği katil Kadir Şeker serbest kaldı.

"Puta tapmayın" dedi, gözaltına alındı! "Puta tapmayın" dedi, gözaltına alındı!

Yargıtay'ın onaylama kararı sonra Kadir Şeker, “Ceza ve Güvenlik Tedbirleri İnfazı Hakkında Kanun” kapsamında 1 Haziran 2023 tarihinde jandarma tarafından gözaltına alınarak cezaevine teslim edildi. Şeker, 8 Haziran günü açık cezaevine alındığı için koronavirüs nedeniyle 31 Temmuz’a kadar yeniden izinli olarak tahliye edildi.

Kadir Şeker, 15 Temmuz’da TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen torba yasa içindeki “Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun”a eklenen geçici madde kapsamında yeniden cezaevine dönmeyecek.

Şeker'in Avukatı Mustafa Aladağ, müvekkilinin de diğer hükümlüler gibi çıkartılan yasadan faydalanacağını belirtti.

Aladağ, şunları söyledi:

“15 Temmuz 2023 tarihinde 7456 sayılı ‘torba yasa’ diye adlandırdığımız kanunumuz Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu bir nevi infaz affı. Bu kanunumuzun 15’inci maddesi ‘Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun’a geçici madde eklendi. Bu kanunda da Covid-19 izni nedeniyle açık cezaevinde kalan hükümlülerimiz izinli. 31 Temmuz 2023 tarihi itibarıyla hükümlü olanlardan, açık cezaevinde kalan süreleri 5 yıl ve aşağısı olanlar artık açık cezaevine dönmeyecekler. Bunların tamamı denetimli serbestlikle ayrılacak. Kadir Şeker de malumunuz cezası kesinleşti, açık cezaevinde infazına başlandı. İzin nedeniyle ayrıldı. Bildiğiniz üzere 46 aylık cezasını açık cezaevinde geçirmesi gereken süre var iken, 31 Temmuz'a kadar izinliydi. Tamamen madde kapsamına uyuyor. Kadir Şeker de 31 Temmuz 2023 tarihi itibarıyla ilgili açık cezai müdürlüğüne müracaat edecek. O da denetimli serbestlikle ayrılacak. Dolayısıyla Kadir'in de açık cezaevinde kalmayacağını ifade edebilirim.”

NE OLMUŞTU?

Özgür Duran'ın ailesi hukuksuzluğa karşı çıktı

Olay, 5 Şubat akşamı, Selçuklu ilçesi Yeni İstanbul Caddesi Piri Reis Parkı'nda meydana geldi. Antalya'dan Konya'ya gelip yerleşen Ayşe Dırla ve Özgür Duran çifti arasında, birlikte yaşadıkları evde tartışma çıktı. Ayşe Dırla evden çıkıp, parka geldi. Peşinden parka gelen Özgür Duran da sevgilisiyle tartıştı. Tesadüfen parktan geçen Kadir Şeker de olaya bıçakla müdahale etti. Çıkan arbedede, Şeker elindeki bıçağı Duran'ın kalbine sapladı. Özgür Duran, hayatını kaybederken, tıp fakültesinde okumak için üniversite sınavına hazırlanan Kadir Şeker, gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen Şeker, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

Soruşturma sonunda Kadir Şeker hakkında, 'kasten adam öldürme' suçundan iddianame düzenlendi. İddianamede, yargılamanın ömür boyu hapis cezası istemiyle yapılması, verilecek cezanın ise tahrik indirimiyle 12 yıldan 18 yıla kadar olması talep edildi. Ayrıca, 'yasak bıçaklar ve diğer aletlerle ilgili suçlar ve cezaları' kapsamında 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezası verilmesi istendi. Şeker'in yargılanmasına, Konya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı.

Konya'da olay yerindeki keşif sırasında, Kadir Şeker'in, savcıya verdiği ifadelerin detayları da ortaya çıktı. Keşif sırasında savcının "Elinde bıçağın ne işi vardı?" sorusuna, Kadir Şeker'in "Bıçağı internetten elimde tespihle oynar gibi oynamak için aldım" karşılığını verdiği tutanağa yansıdı. Bir görgü tanığı ise ifadesinde, Kadir Şeker'in yere düşen Özgür Duran'a tekme attığını, "Lanet olsun" dedikten sonra arkasını dönerek gittiğini kaydetti.

Özgür Duran tarafından darbedildiği öne sürülen Ayşe Dırla hakkında 9 Şubat günü Konya Numune Hastanesi'nden verilen raporda ise 'Darp, cebir izi yoktur' ifadeleri yer aldı.

Özgür Duran'ın Antalya'da yaşayan annesi Mübeyyen Güner Dalkılıç (48), oğlunu kaybedeli 8 ay olduğunu, acısını halen yaşadığını kaydetti. Oğlunun kötü biri olmadığını söyleyen Dalkılıç, "Hak etmediğimiz durumlar yaşadık. Küfürlere maruz kaldık. Çocuğumun mezar yerine kadar sorunlar yaşadık" dedi. Kadir Şeker ve avukatlarının, 'kadına şiddet' gerekçesini savunmalarının temeli yaptıklarını anlatan Dalkılıç, "Kadına şiddet diye bir şey yok. O şekilde yola çıktılar. Ayşe Dırla'nın darbedilmediğine dair rapor var" diye konuştu.

Katil Kadir Şeker, elinde bıçakla kameriyeye geliyor

Oğlu Özgür Duran ile Ayşe Dırla'nın parkta yüksek sesle tartıştığını, oğlunun o esnada kameriyeye yumruk attığını belirten Dalkılıç, şöyle konuştu: "Parkta Ayşe'nin ağlaması sonucu Kadir Şeker, yanlarına giderek 'Neden kadına şiddet uyguluyorsun?' diyor. Oğlum da 'Kadına şiddet uygulamıyorum. Biz sadece tartışıyoruz. Sen evine git' diyor. Oğlum ve Ayşe Dırla, defalarca 'git' demelerine rağmen Kadir Şeker, elinde bıçakla kameriyeye geliyor.

Kadir Şeker'in bıçakla geldiğini Ayşe Dırla görüyor. Ayşe bıçağı görür görmez Özgür'ü kenara çekmiş. Ayşe de 'Ablam sen git, o benim eşim, tartışıyoruz' demiş. Şimdi ben soruyorum, Kadir Şeker elinde bıçakla neden geldi? Niçin geldi? Defalarca uyarmalarına rağmen neden dönüp gitmedi? Neden bir polisi aramadı? Neden birilerinden yardım istemedi? Çünkü kadına şiddetin olmadığını kendisi de biliyor."

Adalet Eminönü’nde geziyor

Oğlu Özgür Duran'ın sabıkası olduğu için yargılanmaması gerektiğini, yaptığı hataların bedelini cezaevinde yatarak çektiğini ifade eden Mübeyyen Güner Dalkılıç, "O konularla bu konuların ne alakası var. Onlar kadına şiddet diyerek yola çıkıyorlar. Benim dediğim gibi kadına şiddet yok. Kadir Şeker de bunu biliyor. Çocuğumu yaralıyorsun orada, neden yardım etmedin? Neden tampon yapmadın? Suriyeli bir vatandaş koşarak gelip tampon yapıyor. Kadir Şeker, yerde can çekişen oğluma tekme atarak 'Allah kahretsin' diyor. Nerede kaldı merhametliği vicdanı" dedi.