Kefokeris, İslamiyet'i seçtiğinde çevresi ve ailesinden gördüğü ayrımcılığı ve ülkesindeki İslâm düşmanlığından söz etti.
Yunanistan'ın başkenti Atina'da 1972'de dindar Ortodoks bir ailede dünyaya geldiğini ve 20 yaşındayken Müslümanlığı seçtiğini kaydeden Kefokeris, ailesinin din değiştirmesine büyük tepki gösterdiğini aktardı.
Kefokeris, küçük yaşlarda dinler tarihine merak sardığını ifade ederek, "Ortodoksluğu araştırırken Orta Doğu tarihine bakmam gerekti ve ilk o zaman İslamiyet'i araştırmaya karar verdim. Okulumdaki Lübnanlı Müslüman bir arkadaşıma İslam hakkında sorular soramaya başladım." dedi.
“Türklük ile Müslümanlığı aynı görüyorlar”
Müslüman olmaya 16 yaşındayken karar verdiğine ve ailesinin kendisine 4 yıl boyunca din değiştirmemesi için baskı yaptığına değinen Kefokeris, "Ailem Müslümanlıkla Türklüğü aynı görüyor. Aileme göre 'Türkler baş düşman' ve onların dinini seçtiğim için 'hainim'. Onlara 30 yıldır durumun böyle olmadığını anlatamadım." diye konuştu.
Kefokeris, ailesi kadar akrabalarından da olumsuz tepkiler aldığına vurgu yaparak, sosyal ortamlarda dışlandığını ve Müslüman karşıtı ifadelere maruz kaldığını belirtti.
Ülkesinde gördüğü baskı ve dışlanma nedeniyle üniversite okumak için Almanya'ya gittiğinden bahseden Kefokeris, şöyle devam etti:
"Ailem Müslüman olduğumu öğrenince beni tehdit etti. Evi terk etmek zorunda kaldım. Bana 'Türk oldun' diyorlardı. Ben de onlara 'Türklerin hepsi Müslüman değil ve tüm Müslümanlar Türk değil. İslamiyet ırklar üstü bir din' diyordum. Evden ayrıldıktan sonra okumak için Aachen'a gittim. Amsterdam'da bir arkadaşım vasıtasıyla benim gibi Müslüman olan eşimle tanıştım ve beraber İslam'a daha da bağlandık."
Kefokeris, ailesinin 30 yıldır kendisiyle konuşmadığına ve Müslüman olduğunu kabul etmek istemediğine işaret ederek, ebeveynlerinin ülkede Türkler ve Müslümanlar hakkında yapılan olumsuz propagandan etkilendiğini dile getirdi.
Artık gençlerin, bir üst kuşak kadar sert Müslüman karşıtı olmadığına dikkati çeken Kefokeris, Yunanistan'a yaptığı son ziyaretlerde İslamiyet'i seçen Yunanların sayısında artış gözlemlediğini anlattı.
Stefanos Kefokeris, Yunanistan'ın camileri kapatarak İslam'ı engellemeye çalıştığını anımsatarak, "Şu an bazı camilerde Rumca ve Yunanca hutbeler okunuyor. İslam'ın güzelliğini keşfeden Yunanlar daha çabuk Müslüman oluyor. Artık dışarı çıkıp 'Ben Müslümanım' desen geçmişteki gibi büyük tepkiler almam çünkü gençler artık böyle şeyleri o kadar ciddiye almıyor." diye konuştu.
Yunanistan'daki aşırı sağcı ve ırkçı grupların sadece Müslümanlara değil kendilerinden olmayan herkese karşı tutum sergilediklerine işaret eden Kefokeris, şunları söyledi:
"Yunanlılar Türklüğü Müslümanlık olarak görüyor. Orta kuşak ve faşist gruplar Yunan'ın tanımını Rum-Ortodoks şeklinde yapıyor. Bu grupların Katolik ya da Protestan Yunanlarla da sorunları var. Onlar için Yunan ulusu fikri, Rum Ortodoksluk. Bu karşı çıkmamız gereken bir zihniyet sorunu. Ülkemdeki insanlara, İslam'ın etnik kökenle, ten rengiyle, milliyetle hiçbir ilgisi olmadığını anlatmaya çalışıyorum."
Kefokeris, ülkesinde Osmanlı Devleti'nin Yunanistan fetihlerinin büyük katliamlar olarak anlatıldığından bahsederek, geçmişten gelen düşmanlığın bugünkü atmosferi etkilediğini söyledi.
Başka ülke ve milletlerin, İslam'a Yunanlar kadar politik bakmadığının altını çizen Kefokeris, sözlerini, "Yunan halkı 'Biz Türklerin kölesiydik, savaştık kurtulduk' diyor. Yunanistan'da Müslüman olursanız devlete düşmanlık yapacağınız varsayılır çünkü, artık Müslüman olduğunuz için Türkiye ile işbirliği yaptığınız sanılır. Sizden her zaman şüphe edilir." diye tamamladı.